Paylaş
Seçim kararı alındı...
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz:
Size siyasetçileri yargılama hakkı doğdu...
Eğer hukukun olmadığından, adaletin yerini bulmadığından, Türkiye'yi soyanların, hırsızların, yalancıların, talancıların yakasına yapışılmadığından yakınıyorsanız...
İşte fırsat...
Siz yargılayın...
Size göre suçlu olanları cezalandırın gitsin...
*
Demokrasinin faziletidir...
Dört yılda bir defa da olsa halka, ülkeyi yönetenleri yargılayıp, mahkûm edip-etmeme hakkını verir...
Demokrasilerde halk büyük jüridir...
Jüri dinler, düşünür, kararını verir...
O üstü yarık sandıklara atılan küçük küçük kâğıt parçaları, bir büyük kararın parçalarıdır...
Sandık başına gittiğinizde, hukuk-adalet sizsiniz...
Siz karar vereceksiniz...
Çünkü siz en büyük jürinin bir üyesisiniz...
*
Hadi göreyim sizi...
Yine hırsızlara oy verin, sonra ‘‘Hırsız var...’’ diye bağırın...
Devleti yok edenlere oy verip, ertesi gün ‘‘Nerde bu devlet?..’’ diye yırtının...
Ya da:
Oylarınızı gerici-yobazlara atın, peşinden ‘‘Memleket geri gidiyor...’’ diye sızlanın...
Seçim sizin...
Siz bilirsiniz...
*
Gerçi demokrasi aynı zamanda bir ‘‘eşitler’’ rejimidir... Yani aynı kültür, aynı eğitim düzeyindeki insanların rejimi... Diyelim ki bir ülkenin yüzde 80'i zırcahilse, tabii ki o yüzde 80'in tercihi kazanacaktır... Eğer o ülkenin yüzde 80'i avantacı ise tabii ki hırsızlar seçilir... Yok eğer yüzde 80'i aptalsa tabii ki halkı enayi görenler gelecektir...
Yani seçimler; bir tür bizleri de tanımlar...
Biz neyiz?..
Onu da göreceğiz...
Enayi mi?..
Aptal mı?..
Yoksa akıllandık mı?..
Seçeceklerimiz bunun kanıtı olacak...
Seçim sizin, siz bilirsiniz...
Paylaş