Silivri'de 'ilkler' yaşandı

DÜN Mustafa Balbay’ın hem 51. yaş günüydü, hem de 2. Ergenekon davası 3. yılına giriyordu.

Haberin Devamı

Mustafa Balbay 52 yaşına, Ergenekon davası 3. yılına girdi: CHP'li vekiller Balbay ve Haberal'la tanıştı: Aygün 'tutuksuz sanıklar' bölümünde oturdu 

Silivri’de ‘tarihi’ bir gün yaşandı.

İlk kez bu kadar çok sayıda CHP milletvekili (45), Silivri’ye geldi. Balbay ve Haberal’ın milletvekili seçilmelerinden sonra ilk duruşmaları yapılıyordu aynı zamanda...

Hangi dava?

II. Ergenekon davası... 20 Temmuz 2009’da 56 sanık, 1900 sayfa iddianame, 248 delil klasörü ile başlayan dava bugün 118 sanık, toplam sayfası 4.000’i geçen 5 iddianame ile yaklaşık 500 delil klasörüyle, belki de Dev-Sol davasının yaşadığı uzun süreci yakalamaya aday... 127 duruşmada, sorgulanan sanık sayısı 32 olduğuna göre davanın önünde daha uzun bir yol olduğu anlaşılıyor. Hele dün ‘işadamı’ Mehmet Koral’ın uzun diyaloglar şeklinde geçen sorgusunu görünce durum daha iyi anlaşılıyor. Duruşmayı izleyen milletvekilleri sorgulamada uzun ayrıntıların davayı uzatmak için bir ‘taktik’ olduğu konusunda görüş birliğine vardılar.

Ulusal Birlik Partisi’nin bir ara İstanbul yöneticiliği yapan Koral’ın, eski Emniyet Özel Harekât Daire Başkanvekili, Susurluk hükümlüsü İbrahim Şahin ile ilişkileri sorgulanırken, kendisine Şahin’in hazırladığı iddia edilen suikast timinden haberi olup olmadığı soruldu. Mehmet Koral, suikast timinden haberdar olmadığını ileri sürdü ve Şahin’i ‘vatansever bir polis’ olarak tanıdığını söyledi.

Bu ayrıntılı sorulardan bunalmış olsa gerek Koral bir çıkış yaptı:

“32 aydır tutukluyum, burada kan kusuyorum, daha suçumu bilmiyorum. Bir kanser olmadığımız kalmıştı, onu da oldum, gırtlak kanseri...”
Çapraz sorgusunda Koral, “Özel hayatımızı deşifre ediyorsunuz” deyince yargıcın yanıtı ilginçti:
“Biz iddianameyi sorguluyoruz, burada yazılanları soruyorum.”

VİCDAN SÜZGECİ

Mustafa Balbay dünkü duruşmada söz almak istedi, ancak yargıç izin vermedi... Balbay, muhtemelen cuma günü konuşacak. Ancak konuşmasının içeriğini bir yazıyla mahkeme heyetine verdi.

Balbay, duruşmaların uzaması konusunda şöyle bir hesap yapmıştı:

“İki yıllık yargılamada 26 duruşma yapıldı ve sadece 31 sanığın önsorgusu alındı. Yani dörtte biri... Bu sorgular tamamlandıktan sonra delillerin değerlendirilmesi aşamasına geçilecek. Onun tamamlanmasının ardından her sanığın tek tek esas sorgusu yapılacak. Ardından karar verilecek. Üç ana aşamadan birincisinin dörtte biri tamamlanmış durumda... Yeni yargılama yılında bu süreci ve tutuklu yargılamayı gözden, vicdan süzgecinden geçirmenizi dilerim.”

Vekilliği yaka rozeti ile yaşıyor

SİLİVRİ’deki Ergenekon davasının dikkat çekici bir çok yönü vardı: 45 CHP milletvekili ile birlikte 350’ye yakın kadın da gelmişti Silivri’ye... CHP’nin ağır topları, Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, Süheyl Batum, İzzet Çetin ve Alaattin Yüksel ile grup başkanvekilleri Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce. Duruşmayı en dikkatli izleyen, kendisi de bir yargıç olan Tarhan’dı... Duruşmanın seyri için, içinden kim bilir neler geçirdi?
Mustafa Balbay’ın yaş günü nedeniyle izleyiciler hep bir ağızdan “İyi ki doğdun Balbay” diye alkışladılar. Daha sonra Tuncay Özkan da salona girdiğinde alkışta, Balbay’ın önüne geçti denilebilir. Heyecan verici bu tabloya Jandarma’nın bir müdahalesi olmaması dikkat çekti. Salona girişte Prof. Süheyl Batum da en çok alkış alan milletvekiliydi.

Milletvekili Sinan Aygün’ün boynundaki kartta ‘sanık’ yazıyordu. Tutuksuz sanıklar arasında en arkada oturuyordu, yanında Erol Mütercimler, onların biraz ilerisinde de Hurşit Tolon vardı.

Tutuklulular bölümünde en hareketli olanlar, ziyaretçileri nedeniyle her zamanki gibi Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan’dı... Balbay için özellikli bir gün olduğundan, herkese selam iletmeye çalıştı. Tuncay Özkan “Sağlığın nasıl, yüzündeki o yaralar ne?” diye soranlara “Evet yaralar çıkıyor, ne olduğu da henüz tespit edilemedi” dedi. Özkan, cezaevinde yaşama ilişkin bir kitap hazırladığını söyledi bu arada. Yalçın Küçük, TV’lerdeki konuşmasının aksine sakindi.
Duruşmayı izleyen gazeteciler arasında eski milletvekili ve Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, eski TGC Başkanı Nail Güreli, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Yazgülü Aldoğan, Mustafa Mutlu, Zafer Atay, Meriç Velidedeoğlu vardı.

ŞENER VE ŞIK UNUTULMADI

Milletvekilleri aralarında gruplaşarak milletvekili Prof. Mehmet Haberal’ı, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ı ayrı ayrı ziyaret ettiler. Kendilerini ziyaret eden milletvekillerine göre Nedim Şener “İddianameyi bekliyoruz. Suçumu bilmediğim için polisteki sorguma göre savunmamı hazırlıyorum”; Ahmet Şık da “Komünizm propagandasından tutuklanabileceğimi düşünebilirdim de Ergenekon iddiasıyla tutuklanacağım hiç aklıma gelmezdi” dedi. Ergenekon sanığı, milletvekili Mehmet Haberal, ziyaret sırasında CHP heyetine “moralinin yerinde olduğunu” söylemiş. CHP milletvekili Prof. Süheyl Batum, “Morallimiz yerinde diyor. Ama bu ucu açık bir şey; kimin morali yerinde ki...” dedi. Haberal, Ergenekon’dan şimdiye kadar hiçbir duruşmaya katılmadı.

Kılıçdaroğlu Silivri’ye gidip ‘Vekillerimi almaya geldim’ demeliydi

SİLİVRİ Cezaevi’ndeki duruşma salonunda öğleye kadar duruşmayı izleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, öğle arasında basına yaptığı açıklamada “Ülkenin diktatörlüğe, tek adamlığa ve faşizme hızla gittiğini” söyledi. CHP’yi eleştirenlere şu sözlerle çıkıştı:

“Direnç ve dayanma noktası olarak bir tek kurum, CHP kaldı. Biz direnmeye devam edeceğiz. Cuma günü tekrar Silivri’de olacağız...”

Duruşmadan sonra Silivri’den ayrılırken avukat bir dostumuzun söylediğine CHP’liler ne der acaba?

“Bu duruşmaya Kemal Kılıçdaroğlu da gelmeliydi. Duruşma salonuna girerken gazetecilere ‘Arkadaşlar, ben milletvekillerimi (Balbay, Haberal) almaya geldim.

Onların yeri demir parmaklıkların arkası değil; parlamentodur” diye haykırmalıydı.

Tahliye taleplerinin görüşüleceği 12 Ağustos Cuma günü CHP’liler yine Silivri’ye gidecekler.

(22 Ağustos’ta Balyoz davası var; bakalım MHP milletvekilleri tutuklu Engin Alan için Silivri’ye gelecekler mi?)

Yazarın Tüm Yazıları