Şifreyi tamamlayan kodlar

36 klasörü inceliyor Genelkurmay Başkanlığı. Şemdinli iddianamesi ile bağlantılı olarak. Sonra, üç gün önceki zehir zemberek açıklamayı yapıyor.

Açıklamayla ilgili Hürriyet’in manşeti "Asker Mesajının Gizli Şifreleri". O şifreleri tamamlayan başka kodlar var. Sırayla:

- Genelkurmay Başkanlığı iddianameyi incelerken, askeri hukukçuların yanı sıra, sivil hukukçulara da inceletiyor. Önemli bir sivil kurumdan ciddi destek alıyor. Yargıtay’dan.

- İnceleme sırasında savcı Ferhat Sarıkaya’nın Emniyet’ten gelen bilgilere de dayandığı anlaşılıyor. Bu, Genelkurmay’ın canını sıkıyor. Emniyet iktidara bağlı.

- Şifreyi tamamlayan üçüncü kod, dün Cumhuriyet’in manşetinde. İddianameyi yazarken, savcının en etkin konumdaki bürokratla dirsek temasında bulunduğu iddiası. O çok tartışılan bürokrat, Tayyip Erdoğan’a çok yakın.

KODLARIN ÖZETİ

Bütün bunlardan çıkartılacak dersler var.

Yargıtay askerlerin en çok güven duyduğu sivil kurumlardan biri. Yargıtay’ın incelemesine o nedenle önem veriyorlar.

Emniyet Genel Müdürlüğü’ne mesafeli duruyorlar. Emniyet personeli ile değil, ama emniyet yönetimiyle AKP arasındaki ilişkilere hoş bakmıyorlar. Özellikle, Bakan Abdülkadir Aksu ile aralarında ciddi mesafe var.

Tayyip Erdoğan’a yakın bazı yüksek bürokratların, kendilerine bakışını çoktan kayda geçiyorlar.

Özetin özeti var. Zaten mesafeli olan AKP-asker ilişkisi, iddianameyle birlikte iyice gölgeleniyor.

BARANSEL’İN KİTABI

Asker-sivil ilişkileri sekiz-on yıl sonra yeniden gerginleşiyor. Oysa, buna hiç gerek yok. AKP tarihten ders almasını bilmiyor.

Çankaya Köşkü’nde 16 yıl Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanlığını yürüten Ali Baransel geçenlerde anılarını yazıyor. Baransel "Bıçak Sırtında" adlı kitabını Ahmet Necdet Sezer, Süleyman Demirel, Kenan Evren, Tayyip Erdoğan, Hilmi Özkök başta olmak üzere, yeni-eski siyasetçi ve askere gönderiyor.

Baransel’i Sezer arıyor, "Kitabınızı dikkatle okuyorum" diyor.

Demirel arıyor, "Kitapta ders alınacak önemli ayrıntılar var" diyor.

Evren arıyor, "Çok önemli bir kitap" diyor.

Orgeneral Özkök ile kuvvet komutanları, kitabı gönderdiği için, Baransel’e teşekkür ediyor.

Sadece Tayyip Erdoğan ve ekibinden ses yok. Oysa, en çok okuması, en çok ders alması gereken onlar. Bahtının rüzgarına kapılmış, gidiyorlar.

ÖĞRETİCİ ÖRNEKLER

Baransel
Çankaya’da iki asker kökenli Cumhurbaşkanı ile çalışıyor. Fahri Korutürk ve Evren. Hele de, Evren dönemi, 12 Eylül ortamı, öncesi ve sonrasıyla tam bir deneyler dizisi.

Dolayısıyla, aktardığı anekdotlar, konuşmalar birebir tarih. Sivil-asker ilişkilerine dönük ibret verici örnekler.

Siyasal iktidarların "ben şu komutanı istiyorum, diğerini istemiyorum" manevralarında, başlarının nasıl derde girdiğini anlatan sahneler. Yine bu manevralardan birinde, Korutürk’ün sözü:

"Kimse bu ateşle oynamamalıdır, son derece sakıncalıdır, asker güvenmezse, onu hiçbir kuvvet durduramaz." (Ali Baransel, Bıçak Sırtında, s.113).

IMF yerine Arap sermayesi

GENEL kanı, yönetim beceriksizliği. Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atamanın arapsaçına dönmesi üzerine, Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştiriler bu nitelemede birleşiyor. Yanlış.

Geçen hafta bu sütunda yer alıyor. Geçen çarşamba "Tayyip Erdoğan, Erdem Başçı’yı istemiyor, çünkü Başçı IMF yanlısı, Erdoğan IMF’den vazgeçiyor, IMF dayatmalarına artık ihtiyacı yok" diye yazıyorum. Doğru çıkıyor.

Beceriksizlikle ilgisi yok. Bilinçli bir tercih. Tercih iki yönlü. Biri, IMF’den vazgeçiyor, yerine Arap sermayesine kapı aralamayı tasarlıyor.

İkincisi ise, Tayyip Erdoğan kurumsal yapılarla oynuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca kendi alanlarında anlam taşıyan yapılara karşı tavır alıyor. Onları kendi siyasal anlayışına göre yeniden biçimlendirme tavrı.

Türban inadı, devlette kadrolaşma bu anlayışın görünen bölümleri. Buzdağının altında yatan asıl öz, kurumsal yapıları kendi inancına göre değiştirmek. Merkez Bankası bu örneklerin sadece biri.
Yazarın Tüm Yazıları