Sezer'in iki önceliği: Yoksullukla savaş, yapısal değişim

CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer'in dün Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Doruğu'ndaki konuşması, Türkiye'ye yollanan mesajlarla doluydu.

Sezer'in, Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde yapılan ‘‘Doruk’’ toplantısındaki konuşması üç ana başlıkta toplanıyordu: Küreselleşmenin daha da ağır yük getirdiği yoksullukla savaş, demokratikleşme ve sivil toplum örgütlerinin yönetime katılımının artırılması.

Sezer'in konuşmasının en dikkat çeken bölümü ise küreselleşmeye yaklaşımında ortaya çıktı. Sezer'in küreselleşmeye yaklaşımı, dışarda zirveyi protesto eden çevreci grupların bazılarının görüşleriyle örtüşüyordu.

Sezer, küreselleşmenin ‘‘bir tehdit oluşturduğu’’ görüşünü gizlemedi ve şöyle dedi:

‘‘Kimi ulusları ve toplumsal kesimleri tehdit eden küreselleşmenin tüm insanlığın yararına sonuçlar verecek biçimde yönlendirilmesi, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın çevrenin korunmasıyla bağlantılı olarak yürütülmesi, ulusal ve uluslararası düzeyde daha kapsamlı bir işbirliğini ve daha etkili düzenekleri gerektirmektedir.’’

Sezer,
bu aşamada iki yıl önce New York'ta yapılan Binyıl Zirvesi'nde yoksulluğun ortadan kaldırılması, ortak çevrenin korunması, insan hakları, demokrasi ve iyi yönetişim konularında altına imza koydukları kararları anımsattı.

Cumhurbaşkanı Sezer'in zirvelerde alınan kararlara ilişkin yaklaşımı da ‘‘kararları almakla yetiniyoruz, gerisini getirmiyoruz’’ yönündeydi.Sezer'in bu yaklaşımı, geçen hafta zirvenin başlangıcında BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sözleriyle de örtüştü.

Sezer bu çerçevede dünya liderlerine uyarıda da bulundu:

‘‘Eğer bu erekler yönünde kararlı adımlar atamazsak, dünyada, varlıklı uluslar ile yokluk ve yoksulluk içindeki uluslar arasındaki uçurumun kapatılmasını ve gelecek kuşakların yaşanabilir bir çevreye kavuşmalarını sağlayamayız.’’

Sezer,
küreselleşmenin öncelikli amacının ülkeler arasındaki gelir dağılımında var olan adaletsizliği gidermek olması gerektiğini kaydedip şu uyarıda bulundu:

‘‘lkeler arasındaki gelir uçurumları, yoksul devletlerin azgelişmişliğini daha da kalıcı duruma dönüştürmekte, azgelişmişlik ise uluslararası ekonomik sistemden dışlanmaya yol açarak, terörün yerleşmesi için uygun bir ortam hazırlamaktadır.’’

YAPISAL DEĞİŞİM

Sezer'
in, Türkiye'de yoksullukla savaşımda yaptıkları değerlendirmeleri aktarırken söylediği şu sözler, Ankara'daki siyasilere de bir mesaj niteliğindeydi:

‘‘Yoksullukla savaşım sırasında yaptığımız değerlendirmeler, yapısal değişikliklerle, demokratik ve katılımcı düzeneklerin birlikte ve bir bütün içinde ele alınması gerektiğine işaret etmektedir.’’

SİVİL TOPLUM

Sezer, ülkeler arasındaki işbirliğinin gelişmesiyle sürdürülebilir kalkınmanın daha rahat sağlanabileceğine de işaret etti. Ancak bunun için ulusal düzeyde kararların nasıl alındığının önemli olduğunu vurguladı. Sezer, ulusal düzeydeki kararların alınmasının çerçevesini de şu sözlerle çizdi:

‘‘Ulusal düzeydeki kararların demokratik bir ortamda toplumu oluşturan bireyler ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla alınması ve uygulanması, bu sürecin temelini oluşturacaktır.’’

Sezer'
in dün Johannesburg'daki Sürdürülebilir Kalkınma Doruğu'nda dünya liderlerine yaptığı konuşması, Afrika kıtasının en ucundan Türkiye'ye gönderilmiş mesajlarla doluydu.
Yazarın Tüm Yazıları