Seviyorum

Neyi mi?

Haberin Devamı

Şunları...

Cırcır böceği sesini seviyorum.

Ben gece uyumaya çalışırken, onlar ağaçların bir yerlerine gizlenmiş, sürekli cırlıyorlar. Bana hala yaz olduğunu ve etrafımda çam ağaçları olduğunu hissettiriyorlar. “Çocuklar bu ses nedir?” diye soruyor, onlara cırcır böceğinin yedi sülalesini anlatıyorum. Çok hoşuma gidiyor bu durum mesela.

Denizin sesini seviyorum.

Dalga minik minik geliyor, gidiyor. O sesi dinlerken ne ara uyuya kalıyorum hiç bilmiyorum bile. Dalıveriyorum dalga diye uykunun derinliklerine.

Çocukların iskeleden atlamalarını seviyorum. Onlar atlarken, havada ne hissedebiliyor olduklarını düşünüp, bir gün büyüdüklerinde o iskeleden bakıp o hislerini hatırlayıp ne hissedeceklerini düşünmeyi seviyorum.

Ben bugün o hislerle yaşıyorum bazı şeyleri ve çok hoşuma gidiyor ya, ondan işte.

Haberin Devamı

Deniz tuzunun beni gıcık gıcık kaşındırmasını da seviyorum. Bütün kış başıma gelmeyen bir şey ya bu, ne zaman kaşınsam bunu düşünüyorum.

“Deniz yarın dalgalı mı olacak, düz mü?” sorusunu her akşam soran çocuklarıma; sorunun cevabını www.windfinder.com dan bakıp vermeyi; o bilgiler saati saatine doğru çıkınca havalı hissetmeyi pek seviyorum.

Ben en çok çocuklarıma karşı iyi hissetmeyi seviyorum.

Yani tepem atık olmasın tamam mı! Abidik gubidik şeylere tepem atık olunca onlara da sabırsız oluyorum ya, o halimi hiç sevmiyorum mesela. Ama sevdiklerimi yazıyorum şimdi, siz bu satırları şu an okumamış gibi yapın mesela. Sizin beni okurken bana verdiğiniz canlı ve anında olan tepkilerinizi, yüzünüzdeki mimikleri hayal etmeyi seviyorum bu arada ?. Hani mesela şu anda gülümsediğinizi düşünüp ben de size gülümsüyorum, ve bunu çok seviyorum.

Perşembe günleri Yalıkavak pazarına gitmeyi tüm hafta dört gözle bekleyip, Perşembe günü gelince gitmeye üşenmeyi seviyorum.

Pazara gidene kadar şikayet etmeyi, pazara gidince de kendimi kaybetmeyi ve bu tutarsızlığımın farkında olmayı seviyorum.

Ben zaten anladım ki, tutarlı olmaMAyı seviyorum.

Yani aslen, işime geldiği gibi olmayı seviyorum, galiba.

Ya da şu anda... neyi seveceğimi şaşırmışım, ondan böyle diyorumdur.

Haberin Devamı

Sevmediğim şeyleri değil de, sevdiğim şeyleri yazmayı seviyorum.

Meselenin özü budur aslında.

Yonca
“bugün böyle yarın ola hayrola”

Yazarın Tüm Yazıları