Seçime kadar Hikmet abi

İsmet SOLAK

Başbakan Yardımcısı Ecevit ile dış geziye katılacağımı söyleyince, Cumhurbaşkanı Demirel, ‘‘Güle güle gidin, gelin’’ demiş ve eklemişti:

‘‘Güle güle gidin, oraları halledip gelin...’’

Şaka takılıyor sandım. İsveç'e iner inmez şaka olmadığını anladım. Cumhurbaşkanı, ‘‘Türkiye'nin imajını düzeltip gelin’’ mesajını veriyordu. Buna ülkenin acil ihtiyacı vardı. Türkiye'nin dış prestiji, bundan önceki dönemde sorumlular tarafından sorumsuzca halledilmiş! Avrupa'da öyle korkunç bir çukura itilmişiz ki, eski saygın yerimize tırmanmak çok zaman alacak. Refahyol, ‘‘kör gözün parmağına’’ her şeyi kırıp dökmüş... Bu hükümete parçaları toplayıp, sarıp sarmalamak düşüyor.

Dört yandan başlayan mekik diplomasisi ve üst düzey dostlukların tazelenmesi, uçuruma yüzen devlet gemisini bir iskeleye bağlayacak. Girdaba düşer sanılırken, macera kazasız atlatılacak. Fakat belasız değil. Bela çevremizi çoktan sarıp kuşatmış... Bu hükümet bu yüzden bir şans sayılır.

Ankara'ya bu ortamda, umutla döndük. Umudu sevince taşıyan bir coşkuyla karşılaştık. TBMM Başkanlığı, demokrasinin emsalsiz güzelliğini taç yaptı:

‘‘TBMM Başkanı seçime kadar Hikmet Abi...’’

Siyaset aleminde herkese ‘‘Baba’’ da, ‘‘Abi’’ de denmez... Demirel'in Köşke çıkmasından sonra DYP'deki büyük yarışı hatırladım. Cindoruk, tüm ısrarlara rağmen, ‘‘siyasi terbiyeme aykırı’’ deyip çıkmadı. Cavit Çağlar, ‘‘Baba'nın siyasi evladı’’ gibiydi, aday olmadı. Köşkten inerken nedenini sorduğumda kulağıma, ‘‘Kasım'a kadar İsmet Abi’’ diye fısıldamıştı. O İsmet Abi, şimdi Başbakan Yardımcısı. İsmet Sezgin, 40 yıldır siyasette. Politikacısından gazetecisine, yandaşından en büyük rakibine kadar herkes, ‘‘İsmet Abi’’ der. Fakat herkese ‘‘Abi’’ denmez. Herkese ‘‘Bacı’’ da denemez. Denilenin bu halkın kültürünü, geleneğini, göreneğini bilmesi; tasada ve kıvançta aynı ortak duyguyu yaşayabilmesi gerekir. İsmet Abi de, Hikmet Abi de bilir ve yaşar.

Hikmet Çetin adı duyulduğunda doğrusu seçilir dememiştim. Bizim Saffet Korkmaz o anda, ‘‘Hikmet Bey kazanır’’ dedi. Nedenini de açıkladı:

‘‘CHP Genel Başkanı kim olacak diye tartışılırken, ünlü bir politikacı, ‘Hikmet şans topudur, O kazanır. İlerde Cumhurbaşkanı bile olur' demişti. Bence de o kazanır ve en azından Cumhurbaşkanı vekili olur.’’

Bizim kız haklı çıktı... Ama iyi oldu. Üstelik, yasal süresi 1988 Ocak sonunda dolan Mustafa Kalemli, ‘‘Bu kutsal makamı gönül rahatlığı içinde’’ devretti. Dün sabah Hikmet Abi’yi kutladım. Gülerek teşekkür etti:

‘‘Sen de hoşgeldin. Çok teşekkürler... İsveç'ten iyi bir başlık atmışsın, çok yararı oldu. DSP'li arkadaşlarımız o sözlerle çok rahatladı.’’

Koalisyon ortağını zora sokmak istemeyen Ecevit'in, ‘‘Hikmet Çetin de bize ters gelmez’’ yolundaki sözlerini yazmıştım. DSP milletvekilleri meğer bu mesajla rahatlamışlar. Katkımız olduysa seviniriz.

1956 yılında CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri olarak tanıdığım bir siyaset adamıydı. Liceli idi. Ama Kırklarelili olarak aynı teknenin hamuru olduğumuz için, ‘‘Hikmet Abi’’ derdim. Durum artık değişti.

O şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı makamında oturuyor:

‘‘Devlet ve millet için hayırlı, uğurlu olsun Sayın Başkanım.’’