Sansüre 10 numara protesto

Biliyorsunuz artık herkes bir biçimde kendine “sansürsüz internet alanı” yaratabiliyor. Kimi sunucu ayarlarını değiştiriyor, kimi “aracı” siteler kullanıyor... Bu yöntemleri kullanan herkes sanki sansür, yasak hiç yokmuş gibi hayatına devam etmeyi başarabiliyor.

Bu da biraz fena bir iş tabii, kendi meselemizi çözdüğümüz anda sanki dışarıda, aslında bizi de bağlayan, daha büyük bir mesele yokmuş gibi davranıyoruz, ona da ayrıca bravo demek lazım.

Zaten fark ettiyseniz internete sansür konusunda artık kimseden fazla ses çıkmıyor.

En azından en baştaki gibi coşkuyla isyan bayrağı kaldıran, “sansür istemiyoruz” diyen pek kalmadı...

Yalnız bir tasarımcı arkadaş var ki, ismi Ozan Tüzün, kendisini kutlamak lazım. İsmini duymamış olsanız bile onu yaratıcısı olduğu site bobiler.örg (evet, org değil, örg) ile tanıyor olduğunuzu tahmin ediyorum.

Ben Bobiler’in eski halini bilmiyorum ama Ozan’ın anlattığına göre bu site, bir zamanlar kendi kişisel bloguymuş. Sonra içinde mizah duygusu barındıran herkesin “iş” gönderebileceği bir platform haline dönüşmüş, işte ben orada yakaladım.

Arada sırada girer bakarım, daha kahkaha atmadığım bir sefer bile yaşamadım. ınteraktif bir mizah dergisi gibi çalıştığını söyleyebiliriz aslında Bobiler’in.
Ozan ve kendisi gibi tasarımcı olan kardeşi Ezgi, iki ay önce süper bir işe imza attılar, internet üzerinden Ankara’ya yürümeye karar verdiler. (Bu arada Ezgi’nin sitesi de trendhacker.com. Hem Ezgi, hem de site kullanıcıları moda adına enteresan ne bulurlarsa paylaşıyorlar...)
Peki, nasıl oluyor internet üzerinden Ankara’ya yürüyüş?

Piksel piksel Ankara’ya

Ozan ve Ezgi, Google Maps’i kullanarak sosyal bir oyun yaratmışlar. http://taksim.bobiler.org adresine giriyorsunuz, oradaki yönergelere uyarak kendinizi bir “yer imi” olarak Taksim haritasında işaretliyorsunuz. Google Maps’in her kullanıcı tarafından edit edilebilme özelliğinden ötürü, burada sizden daha önce gelmiş ve kendini yer imi olarak eklemiş yüzlerce kişiyi dilediğiniz gibi yerinden oynatabiliyorsunuz.

Örneğin ben evvelki gece bu haritaya baktığımda birisi neredeyse tüm kullanıcıları ıstanbul-Ankara hattında dizmişti. Dün sabah ise ıstiklal Caddesi’nden Harbiye’ye doğru yürüyorlardı. Ezgi’nin anlattığına göre de bir önceki gün “şakacı” bir kullanıcı herkesi Antarktika’ya taşımış...

Sitede “Bir milyar kullanıcı olduğumuzda hep birlikte Ankara’ya yürüyeceğiz” yazıyor ancak Ozan “Burada amacımız kamuoyu baskısı yaratmak ve ses getirmek, yabancı basında konuyu bir şekilde duyurabilmekti, çünkü burada yapılan protesto hiçbir işe yaramıyor. Ancak bize, kendi sesimiz, kendi meselemiz yabancı ülkeler üzerinden gelince daha iyi “duyuyoruz”, daha çok ses getiriyor” diyor.

Bu durum acıklı ama doğru... Protestoları pazartesi günü NY Times’ın teknoloji bölümünde çıkınca her yerde bu protesto konuşulmaya başlandı...

Ozan, benzersiz ve deneysel bir oyunla sansürü protesto etmemize önayak oldu, kendisine teşekkürü bir borç bilir, tekrar tebrik ederim.
http://taksim.bobiler.org adresine bir bakın da hep birlikte Ankara’ya doğru yürüyelim...

Şimdi tam zamanı

Her sene düzenli olarak nisan ve mayıs aylarında “yandım Allah” hisleriyle kendimizi diyet ve spora adıyoruz ya. Ne büyük hata... Eğer verilecek kilo varsa aslında şimdiden başlamak lazım, tam zamanı.�

Aslında her sene ben de aynen sizin gibi düzenli olarak “Ocaktayız, daha yaza çooook vakit var” diyerek spor ve diyeti haziranın ilk haftasına kadar ertelemeyi başarabilmiş bir insanım.

Sanırım hayatımda ilk defa kış ortasında diyete ve spora başlama becerisini gösteriyorum.

Kısmetse mart ayının bir bölümünde, size dünyanın öbür yarısından seslenme gibi bazı hain planlarım var. Tabii güney yarımkürede havalar pek tatlı, pek sıcak.
Cıbıl gezmek, bikini giymek icap edecek vaktinden evvel. “Mayıs paniği” bana erken geldi yani...

Bu hafta itibariyle çok sıkı ve kontrollü, son derece enteresan bir diyete başlamış bulunmaktayım.

Hazır ben de o kafadayken birbirimize destek oluruz diye düşündüm. Geceleri buzdolabını açıp aptal aptal önünde durmayı hep birlikte yeneceğimize olan inancım tam!

Evet, bu bir hatırlatma ve uyarı notudur efendim!

Benim bir sebebim oldu ama sizi tetikleyecek bir sebebiniz yoksa ben olayım. Çikolata yerken elinize cetvelle vurayım!

Kilo vermeye niyetliyseniz başlamak için doğru zaman şimdi.