Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Aşı korumuyor mu?

Rumuz: Olive / İstanbul

Üç yıldır grip aşısı olduğunuz halde, gribe yakalandığınızdan bahsediyorsunuz. Ancak mektubunuzdaki tarifler, sizin grip değil, üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğinizi düşündürüyor. Burun kemiğinizdeki eğrilik burundan nefes almanızı zolaştırdığı için, tıpta farinjit olarak adlandırılan boğaz iltihabına sık yakalanıyorsunuz. Doktorlarınız ameliyat edilmesi gerektiğini söylüyorsa, bu tavsiyeye uymalısınız.

Kirli havanın hepimizi etkilediği kesin. Ancak bunun, oksijen yetersizliği yapması diye bir kaygınız olmasın. Soluduğumuz havanın içindeki oksijen oranı düşükse, bünye otomatik olarak, solunum sıklığını arttırır ve böylece vücuda giren toplam oksijen oranı sabit kalır. Bu ancak yoğun eforlar gibi, vücudun oksijen ihtiyacının çok arttığı dönemlerde, nefes yetmemesi ya da kolay yorulma gibi belirtilerle kendini gösterir. Hava kirliliği hallerinde önemli olan havanın içindeki kirleticilerden uzak durabilmektir. Artmış olan solunum sayısıyla daha fazla kirletici ciğerlerimize girmiş olacaktır. Kirleticilerden parçacık türünde olanları, piyasada satılan hava filtreleri ile bir ölçüde uzaklaştırmak mümkün olmakla beraber, gazlardan kurtulmak mümkün olamamaktadır.

Mutluluk hapının riski

Gazetelerde ‘mutluluk hapı’ olarak tanıtılan bu ilaç, psikiyatristlerin yararlandığı önemli ilaçlardan biridir. Gerektiği zaman, gerektiği şekilde kullanıldığı takdirde çok yararlı olan bu ilaç da diğer ilaçlar gibi konunun uzmanının önerisiyle kullanılmalıdır. Sizin düşündüğünüz gibi kendini mutsuz hissettiğinizde alacağınız, hiçbir yan etki riski taşımadan mutluluk verecek bir ilaç yok. Sizin, bu ilacın böyle olduğunu düşünmeniz, medyanın yanlış yönlendirmesi nedeniyle oluşmuş. Bu vesileyle tüm okurlarımdan, gazetelerde okudukları ya da televizyonda gördükleri her ilacı, haberlere inanıp doktorlarına danışmadan kullanmamalarını rica ediyorum.

Temizlikte kullandığımız suyun giderek pahalı olmasıyla ilgili şikayetlere katılmamak elde değil. Birçok batı ülkesinde kullanma suyunun parasız ya da sembolik ücretlerde olduğunu duyuyoruz. Belediyeler diğer gelirlerinden kaynak ayırarak bunu destekliyorlar. Ülkemizde ise belediyelerin başka işlerde kullanmak üzere kaynak yaratma amacıyla sürekli olarak fiyat arttırdığını düşünüyorum. Bizler vatandaş olarak sesimizi çıkartmadığımız sürece bunun böyle devam etmesi kaçınılmaz. Yaklaşan seçimlerde belediye başkan adaylarını mensubu oldukları partiye ya da politik kimliklerine göre değil de hizmet programlarına göre değerlendirmeyi beceremezsek, bu işler böyle sürüp gider. Son sorunuzda değindiğiniz naftalinin giysilerin arasına konulmasının insan sağlığı açısından bir risk yaratmadığını belirtmek isterim.



Yazarın Tüm Yazıları