Refah'ın maşaları

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Gördünüz mü demokrasi kahramanı mücahit Erbakan'ın 8 yıllık kesintisiz eğitim görüşmelerinde vuruşan askerlerini?

Bağırıyorlar, çağırıyorlar, yasayı savunan milletvekillerinin üzerlerine yürüyorlar...

Daha sonra hızlarını alamayarak kürsüye yürüyüp yumruklarını komisyon başkanının suratına suratına sallıyorlar.

Başkan ve iktidar milletvekilleri, kara sakallı, gözleri dönmüş bu insanların karşısında seslerini çıkaramıyorlar.

İyi ki çıkarmıyorlar, çünkü kendini bilmez bu zorbalardan dayak yemeleri işten bile değil.

Komisyonda yaşanan bu sahneleri televizyon ekranından izlerken insan hırsından çıldıracak gibi oluyor.

Adamların sergiledikleri saldırgan davranışlar, seyreden herkesin tüylerini ürpertiyor.

Bu kafanın tek başına iktidar olduğu bir Türkiye'yi düşünmek bile korkunç bir kâbus.

Refahlılar ne yasa, ne kural, ne de Meclis geleneğini dinliyorlar.

Her biri, Hoca'sına ve partinin radikal tabanına nasıl daha kahraman görünürüm diye kendini paralıyor.

Komisyon salonundaki bu görüntüler, çağdışı kafanın uygarlıktan ne kadar uzak olduğunu son derece çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Yazık, cumhuriyet adına çok üzücü bir durum.

* * *

Olayları baştan sona yaşayan komisyon üyesi CHP Milletvekili Ali Topuz'un değerlendirmeleri ise insanı daha büyük bir karamsarlığa sürüklüyor.

Yılların politikacısı son derece umutsuz:

‘‘Yemin ediyorum, eğer yaşım genç olsaydı bir başka ülkeye göç etmeyi düşünürdüm. Çünkü komisyonda tanık olduğum manzaralar vahimdi. Cumhuriyetin bu kadar kendine düşman insan yetiştirebilmesi beni çok üzdü.

Ne yaparsanız yapın, bunların kafalarını değiştirmeniz, bunlarla anlaşabilmeniz, diyalog kurmanız olanaksız.''

Topuz öfke içinde. Sözlerini şöyle sürdürüyor:

‘‘Belli ki bu yasa onlar için büyük bir darbe olacak. Nasıl saldırıyorlar anlatamam. 70 yıllık kinlerini kusuyorlar.''

Belli ki bu yasanın çıkarılması, son derece önemli. Laik, demokratik cumhuriyet için... Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği için...

Anlaşıldığı kadarıyla, imam hatiplerin orta bölümleri kapatıldığı zaman bunların ideolojik savaşları ciddi şekilde darbe yiyecek.

8 yıl uygulamasıyla birlikte dini eğitime yönelen öğrenci sayısında önemli azalmalar olacağını biliyorlar. Paniklerinin nedeni bu.

Refah'ı savunan bazı tatlı su demokratları, bir zahmet edip gitsinler ve komisyondaki cumhuriyet düşmanlarını izlesinler.

Sonra da gelip eğer yürekleri yeterse onları savunmayı sürdürsünler.

* * *

Hasan Celal Güzel adlı arkadaşa da birkaç sözümüz olacak.

Refah Partisi'nin maşası olmak için hiç uğraşmasın. Bu ona bir onur getirmez.

Getirse getirse bir milletvekilliği getirir. Buna da değmez.

Devletin en üst düzey bürokratlığına kadar yükselmiş, milletvekilliği, bakanlık yapmış bir insan için böyle bir görev üstlenmek talihsizlik.

Hasan Bey, kendi söylediğine göre bütün bunları demokrasi adına yapıyormuş.

O sapına kadar demokratmış ve demokrat bir Türkiye için canını bile vermeye razıymış.

Ne günlere kaldık. Necmettin Erbakan, Tansu Çiller, Hasan Celal Güzel demokrat.

Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ise antidemokrat, hatta faşist.

Demek ki yaşanan bazı başarısızlıkların yarattığı eziklik ve kin, insana her şeyi yaptırıyor.

Refah'a maşalık bile yapabiliyor insan.

Ama unutulmasın, maşa, ateşi elle tutmamak için kullanılan bir alettir.

İşi bitince de bir kenara atılır.

Yazarın Tüm Yazıları