Pazar 100 milyon YTL’ye ulaştı gıdacılar, damaktan dondurdu

Son üç yılda faaliyet gösteren firma sayısının üçten 15’e ulaştığı sektörde, ürün çeşidi de 100’ü buldu. Pazarda rekabet şimdi, yaz türlüsü, hamsi kaplama, karides, soğan ve sebzeli kroket, mezgit kaplama, mozzarella stick gibi farklı damak taşlarına yönelik yeni ürünlere kaydı.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin vitamin oranının, beklemiş taze sebzelere oranla yüzde 20 daha fazla olduğunu açıklaması üzerine gündeme gelen dondurulmuş gıdalarda, pazar 100 milyon YTL’ye ulaştı. Sebzeden balığa, mısırdan krokete, hamsiden böğürtlene kadar ürün çeşidinin 100’ü aştığı dondurulmuş gıdada, faaliyet gösteren firma sayısı da 15’i buldu.

15 FİRMA YARIŞIYOR Çalışan kadın ve öğrencilerin sayesinde son iki yılda yüzde 30 büyüyen dondurulmuş gıda sektörü, sağlıklı beslenme alışkanlığının yaygınlaşmasıyla birlikte faaliyet gösteren firma sayısı da sürekli artıyor. Pazarda şimdi, 15 firma rekabet ediyor. Kısa süre öncesine kadar ürünleri çeşitlerine göre paketleyerek satışa sunan firmalar şimdi, farklı ürünleri içinde barındıran hazır yemek karışımları, kroket ve garnitürlerle paylarını artırmaya çalışıyor.

5 FARKLI KATEGORİ: Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, Türk tüketicilerini ilk kez 1980’li yıllarda Kerevitaş’ın tanıştırdığı dondurulmuş gıdalar, ayıklama, temizleme, doğrama gibi bir çok kolaylığı da beraberinde getiriyor. Talebin sürekli artması, dondurulmuş gıda pazarında faaliyet gösteren firmaların farklı ürünlerle ön plana çıkmaya çalışıyor. Dondurulmuş gıdalar, sebze ve meyvenin yanı sıra, unlu mamuller, patates çeşitleri, et ve su ürünlerinden oluşan 5 farklı ürün kategorisi bulunuyor. Firma sayısının hızla artması sonucunda rekabet şimdi, 22 ile 45 yaş arası çalışan kadınları pişmeye hazır yemek karışımlarıyla yakalamaya kayıyor.

UNLU MAMÜLLER LİDER: Tüketici tercihlerinin değişiminden dondurulmuş gıdalar da nasibini alıyor. Ürün çeşidindeki artışla birlikte, milföy hamuru, pizza, börek, mantı gibi dondurulmuş unlu mamüllerin payı, yüzde 55’e ulaşıyor. Unlu mamulleri yüzde 19.5 ile patates, sebze ve meyve, yüzde 18.5 ile et ürünleri, yüzde 7 ile de su ürünleri izliyor. Meyve ve sebze kategorisinde en fazla satılan ürün bezelye olurken, hamur kategorisinde börek, milföy ve pizza ön plana çıkıyor. Su ürünlerinde karides ve kalamar, patates ve kroket’te ise parmak patates en fazla tercih edilen ürün oluyor.

YENİ ÜRÜNLER GELİYOR: Yıllık ortalama yüzde 15’lik büyüme oranının yakalanması, üretici firmaların da yeni ürün grupları üzerinde çalışmaya ağırlık vermesine neden oluyor. Firmalar, yaz türlüsü, soğan kroket, hamsi kaplama, karides kroket, mezgit kaplama, sebzeli kroket ve mozzarella stick gibi ürünlerle satışlarını artırmaya çalışıyor.

YÜZDE 35 İHRACAT: Toplam üretimin yüzde 35’ini ihraç eden üretici firmalar, en fazla satışı Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiriyor. 15 firmanın faaliyet gösterdiği pazarda Superfresh’in üreticisi Kerevitaş yüzde 35’lik payla lider konumda bulunurken, Kerevitaş’ı Pınar, Penguen ve Dardanel izliyor. Marta, Merka, Aslan, Ova ve Alaska gibi kuruluşlar da ön plana çıkıyor.

Dondurulduğu gün kadar taze

DONDURULMUŞ meyve ve sebzelerin en önemli avantajını vitamin ve mineral zenginliği oluşturduğunu söyleyen Kerevitaş yetkilileri, "Sebze ve meyveler yapılarında büyük oranda su içermeleri nedeniyle bozulma denilen fiziksel süreçleri dalından koparıldıkları andan itibaren başlar. Tüketiciler arasında pazar, manav ve market tezgahlarında satılan çeşitleri taze olarak adlandırılan bu ürünler, hasatından satış noktalarına ulaşana kadar en az 4-5 günlük bir süreyi yolda geçirirler. Bu süre evlerimize ulaşıp son tüketim anına kadar 7-8 güne ulaşır ve bozulma süreci de ilerlemiş olur. Ortalama 7-8 günlük bir bozulma süreci geçiren bu ürünlerde büyük besin değeri kayıpları da görülüyor. Ancak, Tübitak Marmara Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre dondurulmuş sebzelerdeki vitamin oranı 8 gün beklemiş taze sebzelerin üzerinde oluyor" dediler.

Soğuk zincir kırılıyor

DONDURULMUŞ gıdaların soğuk ortamlarda korunmasının hayati önem taşıyor. Gıdaların eksi 40 derecede dondurulduktan sonra tüketimine kadar olan süreçte eksi 18 derecede depolanması ve taşınması gerekiyor. Zincirin halkalarından bir tanesinin kopması ürünün niteliğini bozup tüketicilerin sağlığını tehlikeye atabiliyor. Ancak, Türkiye’de buna yeterince özen gösterilmiyorkr

Bir kilo dondurulmuş 2.5 kilo tazeye bedel

BİR kilo ayıklanmış, yıkanmış ve dondurulmuş sebzenin marketten alınmış 2,5 kilo ayıklanmamış sebzeye eşdeğer olduğunu söyleyen Penguen Pazarlama Müdürü Gökhan Sözüçetin, "Dondurulmuş Gıda için ödenen bedel poşette bulunan tüm ürünün tüketilebileceği bedeldir. Yani sap, kabuk ve çekirdek gibi kısımlara bedel ödenmemektedir. Hasat, üretim ve dağıtım sırasında kontrol altına alınan hijyen standartları sayesinde, dondurulmuş gıdada pişirme öncesi çürüme olasılığı da yoktur" dediler.