Panayır adasında panayır

HEPSİ yerinde. Henüz bir kıpırdama yok.Bin kez söz veriliyor. Bakanların nutukları, tok ses ve çatık kaş eşliğinde kararlı ifadeler ve de tebliğ, yönetmelik, vs. bilumum bürokratik emirnameler, nafile.

Kalkacak, taşınacak denilen balık çiftlikleri hálá yerinde. Yerinde ama, bu kez garip bir hareket var.

Geçenlerde Tarım Bakanlığı’nda toplantı. Üniversitelerin su ürünleri hocaları, ayrıca balıkçılar, trolcüler, gırgır tekne sahipleri bu toplantıya katılıyor.

ŞİKAYET VAR

Toplantıda ele alınan konulardan biri, balık çiftlikleri.

Herkes balık çiftliklerinden şikayetçi.

Artık saklanamayan kirliliğe yol açtığı için.

Turizmi öldürdüğü için.

Kokuya yol açtığı için.

Köpek balıklarına davetiye çıkardığı için.

Yıllardır kangrene dönüşmüş balık çiftliklerine hiçbir iktidar müdahale edemiyor.

Oysa, şu tarihe kadar taşınacaklar, diye Resmi Gazete’de yönetmelik bile yayınlanıyor.

Geçen yıl mayısta.


Aradan bir yıl geçiyor.

Iııh, hepsi yerinde.

Tarım Bakanlığı’ndaki son toplantıda yeniden karar veriliyor, bunlar taşınacak, lafıyla karışık.

KÜÇÜKLERİN ALANI

Taşınacak mı, taşınmayacak mı, bilmek artık güç.

Ancak, bilinen bir şey var. Taşınırlarsa, nereye taşınacaklar?

Panayır Adası’na.

Panayır Adası, Didim açıklarında. Karar uygulanırsa, balık çiftlikleri açık denizdeki bu adaya taşınacak.

Ancak, karar adanın adı gibi, tam panayır vaziyeti.

Çünkü, Panayır Adası küçük balıkçıların avlanma alanı.

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de, balık çiftliklerinin açık denizlere taşınması için yıllardır yer aranıyor, sonunda bula bula, küçük balıkçıların avlanma alanı seçiliyor. Pes.

Balık çiftlikleriyle küçük balıkçılara zıpkın atmak.

Küçüklerin önünü kesmek.

Doğrusu, tam isabet.

Panayır Adası küçük balıkçıların geçim kaynağı.

Asıl panayır, çiftlikleri Panayır Adası’na taşımak.

Patlatmış yumruğu

BİNGÖL Vali Yardımcısı Tolga Polat, Bingöl Karayolları Şube Şefi Mahfuz Koşan ile tartışıyor.

Tartışma uzayınca, vali yardımcısı şube şefinin gözüne yumruğu indiriyor.

Adamın kaşını patlatıyor.

Vali yardımcısı dediğin, boks da bilecek ki, devletin işleri kolayca halledilsin.

Gerisi daha vahim.

Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu hastanede tedavi gören şube şefini ziyaret ediyor.

Sorular üzerine, "Olayı büyütmeyin, devlet işlerinde bu tür şeyler olur" diyor.

Hep birlikte ve bir kez daha ve de yetkili bir ağızdan öğreniyoruz ki, tekme, tokat, yumruk devlet işlerinin yürümesi için olağan.

Yumruğu patlatacaksın ki, devlet işleri aksamasın.

Vali Bey bir yandan olayı kapatmak istiyor, öte yandan devlet işlerinin nasıl yürüdüğü konusunda bizleri veciz biçimde aydınlatıyor.

Doğru, bunda büyütülecek bir şey yok.

Alt tarafı, şiddet devletin işlerliğinde sıradan bir alışkanlık.

Tekme, tokat, cop, yerine göre işkence olmasa, zaten devlet olmaz.

Ayrıca, şiddetin hiyerarşisi var.

Sade vatandaşı polis dövüyor, şube şefine yumruk atmak vali yardımcısına kalıyor.

Kötü niyet yok, maksat devletin işi yürüsün.
Yazarın Tüm Yazıları