Önemli olan yasayı çıkarmak değil, uygulamak

Hükümet sporda şiddeti önlemek için ağır cezalar getiren yasa tasarısını meclise getirdi.

Florya tesislerinde 15-16 yaşındaki Fenerbahçeli futbolcuların dövülme utancını yaşadığımız şu günlerde çok önemli bir adım...
Ama Türkiye’nin sorunu yasa çıkarmak değil ki, yasayı uygulamak.
Koltuk sökmeye 1 yıl hapis...
Biletini başkasını kullandırana 1 yıl hapis...
Sahte bilet basana 4 yıl hapis...
Küfür cezasına bile 3 yıl kadar hapis...
Sahaya inip futbolcu dövene, taraftarı tribünden atana, kavgaya karışanlara verilecek cezayı düşünün artık.
şimdi bunların hepsi kağıt üzerinde güzel duruyor.
ıyi de ne kadarı hayata geçer?..
şimdi tribünde küfür edene 3 yıl hapis cezası verilebileceğine inanıyor musunuz?
Bu yasa gerçekten uygulanırsa tribündekilerin yarısını hapse tıkmak gerekecek.
Tribünlerde sigara içmek de yasak değil mi?..
Para cezası var bunun, kulüplere kesilen yüksek cezalar var...
Peki uygulandığını gördünüz mü?..
Statları geçtim, sigara yasağı giderek her yerde tavsadı.
Geçen gün gittiğim bir restoranda herkes sigara içiyordu artık, yasak masak hikaye...
Bakın Bakan Aliye Kavaf, kadına karşı şiddette yasaların olduğunu ancak uygulamada eksiklikler yaşandığını söyledi.
Trafikte de öyle değil mi?..
Kurallara ne kadar uyuluyor, uymayanda ceza korkusu ne kadar var?..
Türkiye yasaların olduğu ama uygulanmadığı bir ülkedir.
Son holigan yasasının da böyle olmasından korkuyorum.

Zorla Noel Baba...

TAV’ın havaalanındaki tüm çalışanlarını Noel Baba şapkası giymeye zorlaması doğru bir uygulama değil.
Ben olsam ben de giymem.
Bunu dini inançla bağdaştırdığımdan, Müslümanlık’ta Noel Baba yok falan diye itiraz ettiğimden değil...
Sadece çalışanı, görevi dışında bir işe zorladıkları için giymem.
Zamanında Ertuğrul Özkök kalkıp bize hepiniz tavşan kıyafeti giyeceksiniz deseydi giyer miydik?
Bu da aynı şey işte.
Giyen de çıkardı giymeyen de...
Bu yüzden bu tür işler gönüllülük esasına dayanır, zorlamayla olmaz...
TAV’da isteyen taksın diyerek sadece Noel Baba şapkası verebilirdi çalışanlara.
Ötesine karışamaz...

Cüppeli’nin maaşı ne kadar

“Sistem ahlaksızlığın izlenmesi üzerine kurulmuş.
Tecavüz saatlerce seyrettiriliyor.
Ahlaksızlık, hırsızlık, adam öldürme pazarlanıyor.
Seviyesizlik, zırvalık prim yapıyor...”
Bunları kim diyor?
AGB’yi eleştiren Yiğit Bulut...
Peki kendi ne yapıyor?
Her ay sonuna doğru Cüppeli’yi ekrana çıkarıyor.
Ay ortalamasında Habertürk ne zaman ki kötüye gidiyor, Cüppeli’nin reyting ipine sarılıyor Yiğit Bulut...
Cüppeli’yle ay ortalamasını bir parça düzeltip, yönetime karşı “Bakın reytinglerimiz iyi” diyor.
İmaj gitmiş, prestij yerlerdeymiş boşveeer...
Cüppeli’yi Habertürk dışında ekrana çıkaran, Cüppeli’ye itibar eden tek bir haber kanalı yok.
Reyting uğruna saatlerce ekranda yapmadığını bırakma, sonra kalk ekranda seviyesizlik, zırvalıktan söz et...
Merak ediyorum Yiğit Bulut’u her ay kurtaran Cüppeli, Habertürk’ten ne kadar ücret alıyor...
Sonuçta oranın kadrolu elemanı, almıyorsa yazık.

2011’de müzik susabilir

MÜYAP’ın telif haklarına uymadığı için Fizy adlı müzik sitesine erişimi engellemesi tartışılıyor.
2011’de bu tartışmaları çok daha fazla yaşayacağız.
Bir başka meslek örgütü MESAM da telif ödemeyen mekanlar, oteller, kafeler ve internet siteleri hakkında önümüzdeki yıl yoğun bir şekilde çalışmaya başlayacak.
2011 müzik yasaklarını çok daha fazla tartışacağımız bir yıl olacak.
Yazarın Tüm Yazıları