Ölürüm de o g-string’leri giyerim!

İzin kullandığım şu bir haftada ne öğrendim biliyor musunuz?

Kimseyle çok fazla dip dibe olmayacaksın hayatta. Canın ciğerin bile olsa, bir an geliyor batıyor insana.

Bak, 7 gün iyidir... Ama 8. gün, misafirinin -kim olursa olsun- gitmesi gerekir.

Tabii sen demeyeceksin ‘Artık gider misin?’ diye. Daha neler! O bunu akıl edecek, ‘Hadi bakalım, Abbas yolcu’ diyecek. Valla kaba deyin, nezaketsiz deyin, ne derseniz deyin...

Ama ben sevgilim ve kedim dışında, kimseyi 24 saat X 8 gün istemiyorum evimde ve hayatımda.

Ne en yakın arkadaşlarımı... Ne en bayıldığım akrabalarımı.... Ne kardeşimi... Ne ablamı...

Düşünsenize, annem bile fazla gelebiliyormuş!

***

Son yıllarda baba ocağıma bir iki günlüğüne gidebiliyordum, yani o eskidendi git 20 gün Adana’da kal, dolayısıyla son 15 senedir annemle kesintisiz bir hafta bile geçirememiştik birlikte... Ama her gün telefonla defalarca konuşuruz o ayrı...

Nasıl da heyecanlıydık, Dubai’de ev yerleştirme bahanesiyle beraber olacağız diye.

Dibdibe 24 saat. Edi’ye Büdü gibi.

Ve benim annem tüy gibidir, varlığı ve yokluğu birdir. İnsanın tepesine binmez...

Baskı uygulamaz... İşine karışmaz... Asla dedikodu yapmaz... Doldurmaz... Seni yönlendirmez... Manüple etmez...

***

Zannediyordum! Hayır, o da normal bir anneymiş. Bunların hepsini yapıyor. Tabii benim iyiliğim için! Ama yapıyor...

Sevgilimi seviyor ama ben ona ayılıp bayıldığım için. Bir de ‘Sana çok güzel bakıyor, o yüzden bayılıyorum bu çocuğa’ diyor.

Farkındaysanız, bu cümleden şu sonuç çıkıyor:

‘Sana öyle güzel bakmazsa, nah severim!’

Ben önemliyim, o kadar. İnsanın hoşuna gidiyor, ama siniri de bozuluyor, etrafında sürekli seni senden daha fazla düşünen biri var, kazık kadar olman da durumu değiştirmiyor, o resmen senin için var. Ne yalan söyleyeyim, ben annemin bu kadar anne- anne tarafları olduğunu bilmezdim. Şu bir hafta hem hayatımı acayip kolaylaştırdı (o olmasa burası asla bir eve dönüşemezdi!) hem de ayıptır söylemesi beni gerçekten hasta etti... Çıplak ayak dolaşmamı istemiyor...

Televizyon seyrederken gelip üzerimi örtüyor...

Sabahları ekmek kızartıp, yatak odamıza dalıyor, sanki yalnız uyuyormuşum ve 11 yaşındaymışım gibi: ‘Günaydıııın! Kızarmış ekmek. Senin sevdiğin gibi tereyağlayıp üzerine de tuz koydum...’

Bahçeye takılacak çitlerin boyuna karışıyor, rengine karışıyor... Küçük bir platform yaptırıyoruz onun üzerine koymayı düşündüğümüz yastıkların rengi hakkında fikir yürütüyor... Mutfak dolaplarının düzenine karışıyor... Ama söylüyorum bunların hepsini benim iyiliğim için yapıyor!

Gidiyor bahvıçana çimlerin nasıl biçilmesi gerektiğini anlatıyor...

Evdeki yardımcımız İnoka’nın hayatını öğreniyor, daha doğrusu onu sorguya çekiyor, çünkü kızcağızın küçücük bir karnı var ama biraz çıkık, acaba hamile mi, ‘E değilmiş işte!’ diyorum, ‘İleride huzursuz olmamanız için bunları yapıyorum’ diyor. Dün en son, giydiğim g string’lere karıştı, ‘Bunlarla nasıl rahat ediyorsun?’ dedi, ekledi: ‘Şöyle arkası daha geniş pamuklu külotlar giysen...’

***

Ama eşekliğin lüzümu yok!

Annemin hakkını kimseye yedirtmem.

Kendime bile! Mami, yeryüzündeki en güzel şnitzelleri yapar ve onun patates püresi müthiştir. ‘Bir Alman nasıl iyi pilav yapamazsa, bir Türk de asla iyi patates püresi yapamaz!’ der. Anlayacağınız, bu bir hafta içinde Alman yemeklerinin püf noktalarını öğretti. Sevgilime şahane yemekler pişirdi. Sonra, su boyaları aldık.

Evde bulduğumuz bütün Paşabahçe cam vazoların içine sular doldurduk, o rengarenk boyalarla, suları boyadık. Bendeki renk manyaklığının kaynağı annemmiş meğer. O da benim gibi renkli olan her şeye meraklı. Ve tabii benim annem yaratıcı. Çöl kumu taş ve mumlarla ev için aksesuarlar yaptık. Hiç konuşmadığımız kadar çok konuştuk.

Ve yakın olduk. E haliyle 7 günün sonunda da birbirimizden sıkıldık. Bay bay Mami, iyi yolculuklar, ölürüm de o g string’leri giyerim....

(Ve en yakın zamanda tekrar gelip her şeye karışmanı isterim!)

HAMİŞ: Yazıyı yazdıktan sonra anneme okudum. Sordum: ‘Bozuldun mu?’ ‘Deli misin? Yazdın kurtuldun, ben ona seviniyorum’ dedi. ‘Spora gidebileceksin şimdi. Her gün spora gidiyor olman sağlığın için çok önemli. Bu yazılardan daha önemli...’
Yazarın Tüm Yazıları