Öcalan ne diyor?

ÇÖZÜM süreci hakkında hükümet devamlı ‘iyimserlik’ aşılıyor. Karşılığında hiçbir şey verilmeden, hiçbir pazarlık bile yapılmadan PKK’nın “sınır ötesine çekileceği” ve hatta “silah bırakacağı” sürekli bir şekilde söyleniyor. Herkesin de istediği bu elbette. Fakat...

Haberin Devamı

PKK tarafından hiç öyle sesler gelmiyor. Öcalan da sürecin böyle yürüyeceğine dair bir işaret vermiyor. Hatta, dün BDP’lilerle gönderdiği “kamuoyuna mesaj”daki şu cümlesi dikkat çekicidir:
“Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi için ümit ediyorum ki parlamento da aynı hızla gereğini yapacaktır”.
Demek ki, Öcalan’a göre, geri çekilme için Meclis’in yapması gerekenler var...

PARLAMENTO NE YAPACAK?

Milliyet’te yayınlanan tutanaklarda Öcalan BDP’lilere şunları söylemişti:
“Çekilmeden çekilmeye fark var, tek taraflı bir çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak. Başbakan’ın dediği ‘çekilsinler onlara karışmayız’ demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak”.
Öcalan, sınır dışına çekilme için “Hakikat Komisyonu kurulacak, âkil adamlar denetiminde olacak. Köylere dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz” diye de eklemişti.
Dün Selahattin Demirtaş’ın okuduğu mesajında “parlamentonun da aynı hızla gereğini yapması”ndan bahsederek tutanaklardaki sözlerini teyit etmiş oldu!
Hele de yarın hükümet Meclis’e bu yönde birtakım tasarılar sunarsa ne olacak?! Hükümetin “pazarlıksız çekiliyorlar” söylemi inandırıcılığını kaybedecek... Kamuoyunda sürece verilen destek de hasar görecek...

Haberin Devamı

İŞİN TABİATI

Realist olmak gerekir. Bu süreç bir pazarlıktır; dünyanın her yerinde böyledir. Ana hatlarıyla özeti de, demokrasi kanallarının açılmasına karşılık silahların teslim edilmesidir. İngiltere’de de İspanya’da da böyle oldu. Binlerce, on binlerce insanın öldüğü çatışmalarla çözüm getirilemeyince görüşme yolu deneniyor.
Etnik milliyetçilik yine bitmiyor, ama ateşi düşüyor.
Türkiye otuz yıllık kanlı çatışmadan sonra bunu deniyor.
Fakat ister kamuoyunu tedirgin etmemek gibi bir anlayışla olsun, ister yaklaşan seçimleri düşünerek olsun, hükümetin aşırı iyimser hava yayması doğru değildir.
Bu süreç zordur, inişli çıkışlı, hatta yer yer arızalı olacaktır. Sonuca ulaşıldığında da bazı şeyler verilerek silahlar alınmış olacaktır.

MARAZİ GÜVENSİZLİK

Siyasi kültürümüzde hastalık derecesinde güvensizlik vardır. Prof. Yılmaz Esmer’in yaptığı uluslararası standartlardaki “Değerler Araştırması”nda da bu görülüyor. Ayrıca siyasi kültürümüz maalesef çatışmacıdır. Bu iki sebepten ülkemizde iktidar-muhalefet ilişkileri yüzyıldır çok kötüdür.
İngiltere’de yine al-ver usulüyle IRA’ya silah bıraktırılırken, hem iktidarda hem muhalefette görülen siyasi olgunluktan maalesef uzağız.
Karşılıklı bir “vatan haini” sözü kaldı söylenmedik!
Böyle marazi bir siyasi kültürde, “güvenilirlik” olağanın çok üstünde önemlidir.
Kaldı ki, İngiltere’de bile IRA ile görüşmeler gizli götürülmüştü; kamuoylarında sürece zarar verecek heyecan fırtınalarına yol açmamak için... Görüşmeler belli bir aşamaya gelince açıklanmış ve parlamentoya sunulmuştu.
Bizde heyecan fırtınaları daha çabuk ve daha şiddetli esebilir. Süreç daha kırılgan olabilir.
Hükümet aşırı iyimserlik havası vermekten sakınmalıdır.
Öcalan, PKK ve BDP de tedirginlik yaratacak davranışlardan, sözlerden, gösterilerden özenle uzak durmalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları