Nerede bu İ Melih?

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Burada günlerden beri bir rezaleti gündeme getiriyorum. İ nokta Melih'in özel avukatı olan, aynı zamanda belediyeye bağlı kuruluşların trilyonluk davalarını alan Mehmet Ali Alan isimli şahıs, öte yanda belediyeyi dava edip tahsilat yapıyor. Çift taraflı, emme basma tulumba gibi çalışıyor, belediyenin Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'ndaki paralarına haciz koyuyor.

Hesap numalararını nereden buluyor? Belediye aleyhine kaç dava açıp kaç para almış?

Soruyorum, yanıt veremiyorlar. Bunun üzerine ben araştırdım. Mehmet Ali, İ nokta Melih belediyesi aleyhine Satı Derin, Adem Yılmaz, İsmail Danacı ve Arif Uzun isimli şahıslar adına tam yedi adet kamulaştırma davası açmış.

Peki bu şahıs, belediyenin Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'ndaki hesap numaralarını nereden biliyor da haciz koyduruyor? İ Melih'in özel avukatı olmanın avantajından yararlanıp özel bilgi mi ediniyor?

*

Elimde bir savcılık belgesi var ki, bu oyunu bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyor. Mehmet Ali, belediye parasına haciz koydurup tahsilat yapınca ve iş işten geçince, belediye hukuk müşaviri, Ankara 3. İcra Dairesi Müdürü'nü ‘‘Haciz koydurdu, paramızı aldı’’ diye savcılığa şikáyet edip hakkında kamu davası açılmasını istiyor.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın 21 Aralık 1998 tarih ve Hz. 1998/49768 sayılı kararını özetliyorum:

‘‘...Belediyenin dosyaya çeşitli tarihlerde KENDİLİĞİNDEN toplam 44 milyar lira yatırdığı, mahkemece verilen haczi durdurma kararının dosyaya hiç konulmadığı anlaşılmıştır. Dosyada İcra Müdürü'nün hukuka aykırı bir işlemi saptanmadığı gibi, borçlu idarenin (İ Melih belediyesinin) dosyasını gereği gibi takip etmediği, borçlu idare başkanıyla (İ Melih'le) alacaklı vekilinin (Mehmet Ali Alan'ın) kamuoyuna açıkça yansıdığı gibi vekálet ilişkileri bulunduğu ve borcun yerine getirilmesinde borçlu idarenin (belediyenin) emsallerine göre istekli davrandığı görüşü oluşmuştur. İcra Müdürü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına...’’

*

Görüyor musunuz olup biteni! Şu inanılmaz al gülüm ver gülüm hikáyesi yargı kararıyla bile belgeleniyor. Ama arada yüz milyarlar dönüyor, İ Melih'in avukatı ikili çalışıp parayı götürüyor, İ Melih göz yumuyor, sorulara yanıt veremiyor.

Ankara işte bu kafanın elinde. Alfagas isimli imalathaneye durup dururken 80 milyon dolar hortumlayanlar işte bunlar.

Bu kafa şimdi Ankara Halk Ekmek Fabrikası'nı seçime kadar ‘‘kendi çıkarına’’ çalıştırıyor ve halka günde 150 bin adet bedava ekmek dağıtıyor. Oy avcılığı için.

Bedava dağıtım 18 Nisan akşamı sona erecek. Kamunun trilyonları bu İ Melih seçim kazansın diye çarçur edilirken, kimse bu adama ‘‘Dur’’ diyemiyor. Belediyenin parası sıfırı tüketmiş, İ Melih şimdi bankalara başvurup 5 trilyon kredi istiyor ve Ankara'nın su gelirini teminat gösteriyor!

İçişleri Bakanlığı nerede? Ankara Valiliği nerede?

*

Sanayi Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Şahin imzasıyla İçişleri Bakanlığı'na gönderilen 20 Kasım 1998 tarih ve 1963 sayılı yazı:

‘‘ANFA isimli belediye şirketi mahkeme tarafından 30 bin dolar tazminata mahkûm edilmiştir. Şirket bu parayı ödemiştir. 30 bin dolar ve gecikme fazinin dönemin genel müdürü Hasan Hüseyin Ceylan'dan tahsili yoluna gidilmesi gerektiği...’’

İlişkilere bakın siz! Ne oldu bu para, ödendi mi?

*

Ankara Valiliği tarafından İ Melih belediyesinin Belko isimli şirketiyle ilgili olarak belediyeye yazılan 25 Kasım 1998 tarih ve 4744 sayılı yazı:

‘‘Belko'da denetim yapan Sanayi Bakanlığı müfettişi Özkan Arslan tarafından düzenlenen rapor ilişikte gönderilmiştir. Gereğinin yapılarak sonucundan İçişleri Bakanlığı'na sunulmak üzere bilgi verilmesini rica ederim.’’

Raporu okuyorum, kömürle uğraşan bu belediye şirketinde de inanılmaz yolsuzluklar ve usulsüzlükler yapılmış. Kimin eli kimin cebinde belli değil.

Peki ne oldu bu raporun sonucu?

İ nokta Melih şimdi bu şirketi kullanıp belli kesimlere torbalarla bedava kömür dağıtıyor, oy avcılığı yapıyor. Nerede İçişleri Bakanlığı, nerede Ankara Valiliği, nerede?

*

İki genç gazeteci, Behzat Miser ve Barış Erbaktaş'ın yazdığı kitap dün piyasaya çıktı. ‘‘Ankara'ya Ne Oldu!’’ (Etki Yayınları. 0312 433 23 58) Bu kitabı okuyunca Türkiye'nin başkentinin hangi kafalara teslim edildiğini, paraların kimlere hortumlandığını göreceksiniz.

Behzat ve Barış şöyle diyorlar:

‘‘Neden Melih Gökçek? Hakkında yüzlerce soruşturma açıldı. Emek karşıtı tutumundan vazgeçmedi. Binlerce insanı ekmeğinden etti. En pahalı kömür, su ve doğalgazı satıyor. İhaleleri şaibeli şirketlere veriyor. Bu kitapta İ Melih Gökçek'i, onun ‘‘adil düzenini’’, halkın çıkarları üzerinde kapalı kapılar ardında hangi pazarlıkların yapıldığını anlatmaya çalıştık.’’

Bundan bir süre önce Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi avukat Muhsin Eren de ‘‘Ankara'da Gökçek'li Yıllar’’ isimli bir kitap yazmıştı. Hele İ Melih'in adamlarının, kendisine karşı çıkan Muhsin Eren'in evini basma sahnesi vardı ki, unutulacak gibi değildir.

Yazımın sonunda bir kez daha vurguluyorum! Şu emme basma çift taraflı avukatlık konusundan ne haber? Açıklama yapmaktan niçin korkuyorlar? Bunların ve daha nice yolsuzluğun hesabının hep uyutulacağını mı zannediyorlar?

Uyan başkentli uyan. Din tüccarlarının oyununa gelme.



Yazarın Tüm Yazıları