Neden yazdım?

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Geçen yıla girerken küreme baktığımda kendi kendime ‘‘Bu yıl okuyucularım için ne yazık ki Kıbrıs ve Avrupa ağır basacak’’ demiştim.

Ve de öyle oldu. Şimdi arşivime döndüğümde geçen yıl yazdığım yazıların dörtte üçünün Avrupa, Türkiye-Yunanistan ve özellikle de Kıbrıs ile ilgili olduğunu görüyorum.

Yukarıdaki ‘‘Ne yazık ki’’yi, Kıbrıs'ın alıcısı olmayan bir konu olduğunu bildiğimi göstermek için kullanıyorum.

Öyleyse neden Kıbrıs yazdım?

* * *

NEDEN talebi yüksek, raytingi garanti konuları seçmek varken Denktaş ve Klerides'in peşine takılıp kuş uçmaz kervan geçmez Troutbeck'e, Glion'a gittim; Türkiye, Yunanistan, ABD ve Avrupa'daki toplantıları izleyip Kıbrıs ile ilgili konuşulanları size aktardım?

Neden sık sık Kıbrıs'a uzanıp oradaki Türklerin ne düşündüklerini, Türkiye'den neler beklediklerini ve o kadar vaade rağmen Türkiye'nin KKTC'yi kalkındıracak somut adımları atmakta geciktiğini yazdım durdum?

Çünkü geçen yıla girerken S-300 füzelerinin Ada'ya yerleştirilmesi kararı, Kardak ve Gavdos krizleri ile soruna yeni boyutlar eklendi.

Avrupa Birliği'nin Rum Yönetimi ile tam üyelik görüşmelerini başlatacağını açıklaması parametreleri altüst etti.

Ve Kıbrıs meselesinde niteliksel bir değişim oldu.

Türkiye ve Yunanistan, dolayısıyla da Türklerle Rumlar arasında bir sorun olan Kıbrıs, Yunanistan'ın uzun zamandır sürdürdüğü çabalar sonucu, geçen yıldan itibaren BM çerçevesinden çıkartılarak herkesin kafasına göre kepçelediği uluslararası cadı kazanına oturtuldu.

Hiç bu yılki kadar çok ülke, özel temsilci atamamıştı Kıbrıs'a.

Ve Kıbrıs sadece geçen yıl değil ama gelecek yıllarda da Türkiye'nin, dolayısıyla da teker teker hepimizin kaderini etkileyecek uzlaşmaz çelişki ve çatışma bölgesi olarak sivrildi.

İşte buna dikkat çekmek için geçen yılki yazılarımın dörtte üçünü Kıbrıs'a ayırdım.

* * *

ŞİMDİ sıkı durun, küre yeni yılda da Kıbrıs'ı gösteriyor.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliğin tırmanması NATO'yu riske sokuyor, Avrupa'dan Balkanlar'a, Rusya ve Kafkasya'dan Ortadoğu'ya kadar bölgedeki dengelerin bugününü ve yarınını etkiliyor.

ABD'nin kısa ve uzun vadeli çıkarlarında bilinmezleri arttırıyor.

Bu tırmanmanın odağında ise Kıbrıs duruyor.

Türkiye'nin Avrupa ile ilişkileri bu yıl da Kıbrıs'ta kilitleniyor.

Geçen yüzyılın sonundaki ‘‘Büyük Oyun’’da, Osmanlıyı zaafa uğratmak için gelişen Rus-Yunan ittifakı sadece tarihi bir olay değil, bir örnek olarak duruyor.

Dolayısıyla Orta Asya ve Kafkasya'daki çıkarları açısından Rusya için Kıbrıs kartı 98'de daha fazla değer kazanıyor.

Çünkü bu yıl, önümüzdeki yüzyılın enerji yolları çiziliyor.

Başınızı kuma gömüp, ‘‘Bana ne?’’ demeyin.

Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarı, hem bütün bu tabloyu etkiliyor hem de ondan fena halde etkileniyor.

Yani işin ucu hepimize değiyor.

Bu konudan ne kadar sıkılırsanız sıkılın, bu yıl hepimizin küresinde Kıbrıs görünüyor.



Yazarın Tüm Yazıları