Muharrem Sarıkaya: DYP'deki eğilimler

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Genel Başkan Tansu Çiller, her ne kadar ‘‘Bizden 3 kişi dışında fire olmaz’’ dese de, DYP'deki tablo bunu doğrulamıyor.

Meclis kulisine girildiğinde DYP'deki tablo ortaya çıkıyor.

Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin uzaması konusunda DYP içinde iki farklı grup bulunuyor.

İlginç bir şekilde bunlar da kendi içlerinde ikiye ayrılıyor.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin uzamasını arzu eden birinci grup, şu iki kesimi bünyesinde taşıyor:

1- SAMİMİ OLANLAR: Demirel'in görev süresinin uzamasının Türkiye'nin istikrarı için gerekli olduğunu savunuyorlar.

Bu kesimde daha çok Demirel ile geçmişte siyaset yapmış kişiler yer alıyor.

2- KENDİ İSTİKRARINI DÜŞÜNENLER: Birinci grubun ikinci tarafını oluşturanlar, ‘‘Demirel devam etsin’’ derken, bunu daha çok ‘‘kendi istikrarını’’ düşündüğü için söylüyor.

Demirel'in aşağı inmesi halinde, parti içinde sağladıkları etkinliğin ve yerin yok olacağına inanıyor.

Hatta, Demirel'in aşağı inmesi halinde Çankaya Köşkü'nde kurduğu ekibin gireceği partileşme çabasının, DYP'yi yıpratacağından endişe duyuyorlar.

İkinci grup ise Demirel'in devamına kesinlikle karşı çıkanlardan oluşuyor. Bu grup da içinde şu iki kesime ayrılıyor:

A) EZELİLER: Parti yönetiminden de birçok ismin yer aldığı bu grupta bulunanlar Cumhurbaşkanı Demirel'in aşağı inmesi halinde siyasi etkisinin de biteceğini düşünüyor. Hatta, ‘‘Hüsamettin Cindoruk, İsmet Sezgin ne yaptı ki Demirel yapacak?’’ düşüncesindeler.

Her ne kadar, 101'inci madde ile ilgili TBMM'ye DYP'nin sunduğu 82 imzada isimleri bulunsa da, kuliste açıkça Demirel'e oy vermeyeceğini veya oylama günü TBMM'ye gelmeyeceklerini belirtiyorlar.

Bu grupta bir hesaplaşma peşinde olmayan, sadece demokratik teammüllerin işlemesi açısından Demirel'in devamına karşı olanları da saymak gerekiyor.

B) KURTAR BİZİ BABACILAR: Sayıları çok olmasa da bu kesim, ‘‘merkez sağdaki birliğin ancak Demirel tarafından sağlanacağına’’ inanıyor.

DYP yönetimi, Doğan Güreş, Razim Zaimoğlu ve Kamer Genç dışında tam kadro Demirel'e destek olacaklarını açıklasa da kulisteki tablo böyle.

Yani, DYP'nin TBMM Başkanlığına verdiği Anayasa değişikliğindeki 82 imzanın samimiyeti, kuliste görülmüyor.

Zaten, TBMM Başkanlığı'nda bulunan bu önerge de Anayasa değişikliği için gerekli 184 imzayı taşımadığından geçerliliği olmayan belge niteliğinde...

Koalisyon partilerinin hazırladıkları değişikliğe ise DYP imza koymuş değil. Meclis Başkanlığı'nın iki önergeyi birleştirme yetkisi de yok.

Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ın da dün vurguladığı gibi bu ancak bir üyesinin komisyonda önerisiyle olası hale gelebilir.

DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci'ye bu gelişmeleri aktardığımızda gülüyor ve şöyle diyor:

‘‘Lazca'da bir söz var, 'muçopara'ya kaldı...’’

Anlamını da açıklıyor:

‘‘Ne olacağı belli olmayan kargaşa ortamına girildi...’’

Her ne kadar Ekinci farklı bir şekilde yaklaşmış olsa bile, Demirel'in kriz ortamlarındaki başarısı tarihin kayıtlarında tazeliğini koruyor.

Dolayısıyla, şu an fazla atak olmayan bir şekilde gelişmeleri izleyen Demirel'in devreye girmesiyle neler olacağını bugünden kestirmek zor.

Yazarın Tüm Yazıları