Mor Gabriel Metropoliti tanık

NORVEÇ’ten, İsveç’ten, İsviçre’den geliyorlar, Şırnak İdil ilçesi, Sarıköy’e yerleşiyorlar. Doğdukları yere.

Orada bir köy var, uzakta, dün o uzak köylerden birinde farklı bir şenlik yaşanıyor. Yıllardır yurt dışında yaşayan Süryaniler, düzenlenen törenle, doğum yerleri Sarıköy’deki evlerine dönüyor.

80’li yıllardaki yüzyılın terörü, Sarıköy’de yaşayan Süryaniler’i de vuruyor. Onlar yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalıyor. İdil’e bağlı bazı köyleri de, zaten devlet boşaltıyor.

AYNI AŞİRET

Oysa, Sarıköy ve çevre köylerde yaşayan Süryani ve Müslümanlar aynı aşiretin üyeleri.

Terör öncesinde, Paskalya, Noel, Bayram, birbirlerini kutlama günleri. Sonra her şey bozuluyor.

Aradan onbeş, yirmi yıl geçiyor. Şırnak ve İdil eski huzuruna kavuşuyor. Süryaniler de köylerine dönme kararı alıyor. Köy, onların binlerce yıllık yerleşme yeri. Kiliseleri hálá duruyor ve kullanılıyor. Evleri de öyle.

İdil Kaymakamı Hasan Tanrıseven sevinçli:

‘Köyde altyapı hizmetleri tamam. Su, yol, elektrik var. Eskiden köyde 28 hane vardı, dün 8 hane döndü ve köy asıl sahiplerine iade edildi.’

ÖNCÜLER ORADA

Köye dönüş törenine bölgedeki üç Süryani kilisesinden biri olan, Mor Gabriel Metropoliti de katılıyor.

Herkes mutlu. Dönenler tarımla uğraşma kararında. Geldikleri yabancı ülkelerde emekli aylıkları var. Törende ‘biz öncü olarak geldik, diğer yakınlarımız da gelecek, dünyaya yeniden gelmiş gibiyiz’ derken, gözleri ışıldıyor.

FESTİVAL ZAMANI

8-10 Ekim’de İdil’de kültür festivali var.

Okullar arası basket, voleybol, atletizm yarışmaları, bilardo turnuvası düzenleniyor. Ayrıca bir tiyatro oyunu, konser ve resim teknikleri semineri.

Türk, Kürt, Süryani, Müslüman, etnik ve dinsel köken, kimsenin umurunda değil. Önemli olan, birlikte barış içinde yaşamak.

Orada bir köy var, uzakta!.. Hayır, artık değil.

Sıddık Sami’den bu yana

KIRK
yılı aşkın süre... İstanbul Üniversitesi’ne bunca yıl sonra, ilk kez hukukçu bir rektör geliyor. Hukuk Fakültesi Dekanı Tankut Centel.

Cumhurbaşkanı, Rektör Kemal Alemdaroğlu’nu, hukuk kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle, görevinden alıyor. Alemdaroğlu ise, hálá, örneğin geçen hafta Tıp Fakültesi Dekanlığı’na, seçim yapmadan, yardımcısı Emin Darendeli’yi getiriyor.

İ.Ü.’de tıp fakültesi öğretim üyeleri çoğunlukta olduğu için, son yıllarda, hep aralarından biri rektör seçiliyor. Tıp kökenli olmayan son rektör Sıddık Sami Onar, 1950 sonları, 60 başlarında. Onar’dan sonra, Haluk Alp, Cemi Demiroğlu, Bülent Berkarda ve Alemdaroğlu, hepsi tıp kökenli.

Hukukçu bir üyenin rektörlüğe gelmesi, umarım YÖK ve üniversitelerde hukuka dönüşün habercisi olur.

Bu arada, Alemdaroğlu’nun görevden alınmasını protesto amacıyla, Senato üyeleri, bazı dekanlar istifa ediyor. İyi ediyorlar!.. Bir ara, kapı kapı dolaşıp, ‘aman rektörümüz görevinde kalsın’ diyenlerin şimdi istifa etmeleri normal. Herhalde, bir daha dekanlığa aday olmazlar!..

Direnişçi, şimdi terörist

GARİP
ama, terör Avrupa’yı kendine yeni yeni getiriyor, 11 Eylül’ün Amerika’daki etkisi gibi.

Rusya’daki okul baskını sonrasında Avrupa Konseyi Siyasi Komitesi Paris’te toplanıyor. Okul terörüne kadar Çeçen eylemlerine sempati duyan komite, tavır değiştiriyor. Eskiden Çeçen eylemcilere direnişçi (rebel) diyen komite, son toplantıda onları terörist olarak tanımlıyor.

Teröristlere terörist demek için, ne yazık ki, birkaç yüz kişinin ölmesi gerekiyormuş!..
Yazarın Tüm Yazıları