Milletle alay edenler

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Şu son siyaset rezaletinde bir perde daha dün kapandı. Bir kez daha görüldü ki, Türkiye'de bugün mevcut siyasi partilerden ve onların genel başkanlarından ne köy olur, ne kasaba!

Bunlar bir kısırdöngü içinde yaşayan, sadece ve sadece kendi çıkarlarını düşünen, iktidar hırsı boylarını aşmış genel başkanlardır. Aralarında ilkeli, tutarlı, omurgalı bir tek siyasetçi yoktur.

Gerçi artık sağ-sol falan kalmadı da, sağcı görüneni ile solcu görüneni arasında herhangi bir fark yoktur.

Bunlar kurnaz geçinen, laf oyunlarıyla karşısındakini açmaza sokmaya çalışan, dün ak dediğine bugün kara diyen tiplerdir.

Hiç kuşkunuz olmasın, eğer 18 Nisan günü seçim yapılacak olursa, biz bu kadroları bir kez daha karşımızda bulacağız.

Hamam ve tas olduğu yerde kalacak, yalnızca tellakların bir bölümü değişecek.

***

Hükümetin düşürülmesinden bu yana geçen süre içerisinde bu genel başkanlar ve onların hınk deyicileri, Türk milletiyle resmen alay ettiler. Çok yönlü bir komedi oynandı.

Ama rejisörden figürana kadar tümü acemi idi ve tepemizi attırdılar.

Bay Ecevit kadına gidiyor, ‘‘Ben azınlık hükümeti kurarsam destek verir misin?’’ diye soruyor.

Kadın elinin tersiyle itiyor.

Aynı kadın bir süre sonra ‘‘Gel kur, izin verdim’’ diyor ve bu kez Bay Ecevit ile Bay Mesut, bu mamaya balıklama dalıyorlar. Bu öneriyi duydukları anda yüzlerinde güller açıyor.

Nerede sizin ilkeleriniz? Hiç mi kalmadı?

***

Sonradan öğreniyoruz ki, Bay Mesut'la Bayan Tansu arasında günler öncesinden sıkı bir Yüce Divan pazarlığı yapılmış.

‘‘Ben seni kurtarayım, sen beni kurtar.’’

Böylece anlaşmışlar ve birbirlerini aklatmaya karar vermişler.

Hadise bu kadar basit, bu kadar ucuz!

Merkez sağın bu iki genel başkanı, bunca kavga dövüşten sonra şimdi ‘‘kardeş’’ oldular. Aynı hükümete destek verecekler.

Acaba Bay Mesut'la Bay Ecevit, Bayan Tansu'nun kucağına atlamakla onu yeniden diriltip kurtardıklarının bilincine vardılar mı? Birkaç yıl önce aynı oyuna Bay Baykal düşüp Hanımefendi'yi kurtarmıştı da!

***

Öte yanda Bay Baykal! Ne yaptığını, neyi amaçladığını bugüne kadar bir türlü anlayamadığımız bir genel başkan. Her şeye ‘‘Hayır’’ diyen, hükümette yar almaktan korkan, ‘‘Canımı al beni muhalefetten uzaklaştırma’’ diyen bir genel başkan.

Onun görevi iktidardan uzak durmak!

Partisi ‘‘muhalefet’’ için var!

İşin ilginç yanı, yaptığı muhalefet bile tutmamış, sosyal demokrat kesimlerin indinde bile inanılırlığını, saygınlığını yitirmiş.

Ama bir yerde büyük şansı var. Allah'tan ki, diğer bütün partiler ve onların genel başkanları da aynı durumda.

Bay Baykal durumu kurtarırsa, bu gerçek yüzünden kurtaracak.

***

Bayan Tansu baktı ki Yalım Erez, hükümeti kurarsa pabuç elden gidecek, korkuya kapılıp 180 derece çark etti... Ve ters künde ile Bay Mesut'la Bay Ecevit'i oyuna getirdi.

Bu ikisi daha önce Erez'i Cumhurbaşkanı'na öneren kişiler. Verdikleri destek devam ediyor. Bay Baykal o aşamada ‘‘He’’ dese iş olacak, hükümet kurulacak.

Erez önceki gün Bay Baykal'ı ziyaret ediyor. Beyefendi orada bile takla attırıyor:

‘‘Erez'e desteğimiz devam etmektedir.’’

Bu ne ciddiyetsiz laftır! Madem desteğin devam ediyor ‘‘Kabul ettim’’ desene! Böylece Bay Mesut'la Bay Ecevit'i köşeye sıkıştırsana.

Hem de öyle bir sıkıştır ki, ikisi birden feleğini şaşırsın... Ve sonra Bayan Tansu'nun önerisi doğrultusunda onlar kıvırtmaya başlasın.

Kamuoyunda onlar oyunbozan ilan edilsin.

***

Hanımefendi bütün bu gelişmelerden sonra yüreklendi! Eeee, kolay değil bu iş! Yanına anlı şanlı ANAP ile DSP'yi aldı!..

Ve bu yüreklenme sonrasında dün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bile posta koymaya kalkıştı:

‘‘Hiç kimse devletin saygıdeğer kurumlarını kendi hesaplarına alet etmesin, iki günde bir bildiri yayınlamasın.’’

Bak bak bak!

Kürtçüsü, bölücüsü, şeriatçısı, yobazı, hırsızı, liboşu ötecek, hakaret edecek, tehditler savuracak ama bu ülkenin yurtsever güçleri susacak!

Öyle mi?

Amerika'ya istiflediği malvarlığının hesabını veremeyen, kendi şirketinin iş takibi için Enerji Bakanı'na mektup yazıp istirhamlarda bulunan Tansu konuşacak, ama başkaları seyredecek!

***

Hiç kuşkunuz olmasın, bu oyun sürüp gidecek sevgili okuyucularım.

Dansözler, hokkabazlar, palyaçolar, soytarılar, düzenbazlar ve bilumum yalakaları sahnede yerlerini almışlar.

Seyirci bıkmış, yuhalıyor, ıslık çalıyor, kafalarına çürük domates atıyor ama yüzsüzler korosu oyunu sürdürüyor.

İşin en acı tarafı, oyuncular bizim sırtımıza binmişler. Bu pis oyunu bizim adımıza ve bizim sırtımızda oynuyorlar. Onları bir türlü indiremiyoruz.



Yazarın Tüm Yazıları