HEVESKÁRLIK edip, sorumsuzluğu sevgili Uğur Cebeci’nin "mesûl kaptan" koltuğuna oturmak raddesine vardırmayacağım. Maazallah, balıklama çakılıveririz.
Ama yine de bugün onun "Kokpit"inde "çömez pilot" adayı olmayı istiyorum.
Çünkü, bu hafta havacılık sektörü açısından son derece "türbülanslı" geçti.
Şöyle böyle değil, "AIRBUS"un ana firması durumundaki "EADS" tek bir borsa seansında tam yüzde 26 oranında "irtifa kaybetti". 60 milyar avro bir anda "uçuverdi".
Uçak o sıra gerçekten göklerde olsaydı, böylesine bir "düşüş" her halde, kemer bağlamamış kabin yolcularının en azından ciddi yara bere almasına yol açardı.
***
ÖNCE, hemen hemen sıfırdan yola çıkan ve kaçın kurrası Amerikan "BOEING"i karşısında çok ciddi başarılar kazandığı için haklı olarak "Avrupa’nın medár-ı iftiharı" addedilen Fransız? Alman eksenli firma eğer çarşamba günü aniden "hava boşluğu"na daldıysa, bunun nedenini "meteorolojik şartlar" oluşturmuyor.
Zira, o meteorolojinin ultra hassas radarı türbülans tehlikesini hanidir gösteriyordu ama, ekranı umursamayan kokpit ekibi lisans iptalini zorunlu kılan bir "pilotaj hatası" yaptı.
Yani, "EADS" patronajının da bulaştığı Paris siyaset skandalları bir yana, Avrupa ölçeğindeki bu büyük "havaiyat deprem"i çok vahim bir stratejik ufuksuzluktan kaynaklandı.
***
ÇÜNKÜ, tamam ve ne álá, "AİRBUS" dünyanın en dev sivil uçağı olan pırıl pırıl bir "A-380" uçurmakla çok büyük bir teknolojik başarı kazandı ama, iş bununla bitmiyor ki!
Háttá, acaba o "iş"e girişmek gerekiyor muydu? Buna luzûm ve ihtiyaç var mıydı?
Zira, muazzam yatırımı rantabilize etmek için gerekli olan siparişler "havalanmıyor".
Şaka değil, tek bir tanesinin fiyatı 250 milyon dolarcık ki, Karun bile iki defa düşünür.
Hambourg? Toulouse merkezli kurum istediği kadar iskonto yapsın, potansiyel alıcı durumundaki havayolu şirketleri "acaba doldurabilir miyim" diye tereddütlere düşüyor.
O halde, en azından şimdilik şunu söyleyebiliriz ki, Amerikalı rakip "BOEING"in "pazar daha az kapasiteli ve daha çok tasarruflu aparat bekliyor" öngörüsü doğruymuş.
"AIRBUS"un buna cevap olarak yetiştirdiği, "köhne ’B-747’lerini ilelebet satmak için bizi katakulliye getirip hedef şaşırtmak istiyor" tezi ise gerçekle bağdaşmıyormuş.
***
ARTI, aynı "BOEING"in biraz bocaladıktan sonra aynı öngörü doğrultusunda kızağa koyduğu "B-787"ler henüz deney pistine dahi çıkmadı ama, daha planş üzerinde yok satıyor.
Bu yeni uçak anında "piyasa"nın nabzını tuttu ve haniyse şimdiden kendini amorti etti.
Fakat, "AIRBUS" ona alternatif olarak geliştirmek istediği ve aşağı yukarı aynı familyaya mensup "A-350"lerde ha bre proje değiştirdi ve değiştiriyor.
"Müşteri öyle istiyor" bahanesi arkasına saklanıyorsa da, aslında müşteri kaçırıyor.
Daha artı, rantı en yüksek kategoriye giren uçaklarda, çift motorlu Amerikan "B-777"leri dört reaktörlü Avrupa "A-340"larından daha az yakıt tükettiği ve akaryakıt fiyatları da durmadan arttığı için, havayolu firmalarının birincisine olan rağbeti giderek artıyor.
Yaşlı Kıta firmasının, yine getirisi çok yüksek kargo olan ve askeri ikmal taşıtlarında ise meydanı hemen hemen tümüyle Pasifik kıyısı şirketine bıraktığına ise hiç girmeyelim.
***
İŞTE, tüm bunlara ek olarak "AIRBUS" çarşamba günü bir de teknik nedenlerden ötürü mevcut "A-380" siparişlerinin üçüncü bir kez daha gecikeceğini açıklamaz mı!
Eh, borsacılar da kokpitinde oturdukları taşıtın cüsseli bir yolcu uçağın değil akrobatik bir savaş jeti olduğu kanaátine kapılıp, tahvil tahtasının burnunu aniden pikeye daldırıverdiler.
Aman kaptan çek levyeyi, o uçak "b-i-z-i-m" ortak Avrupa’mızdan kokartlıdır!