Kocamın yatak arkadaşı – 2

Sevgili okur dostlarım, hatırlarsanız 10 gün kadar önce size tanık olduğum inanılmaz bir durumu anlatmıştım. Kocasına yatak arkadaşı bulan ve onların bazı geceleri birlikte geçirmelerine ses çıkarmayan hanımefendiyi anlatmış ve sizlere de fikirlerinizi bana yazın demiştim.Şimdi biraz geç de olsa sizlerden gelen epostaların bir bölümünü paylaşıyorum.

Haberin Devamı

………..

MADEM BU KADAR YAKINLAR VE ANLAYIŞLILAR BİRBİRLERİNE KARŞI...

E o zaman kadın kocasına söylesin direk âşık oldum diye kocasının yatak arkadaşı edinmesini kabul edecek kadar güçlü bir kadın söz konusu, kocası bu fedakarlığın karşılığında karısının aşık olma hakkını ona vermeli, karşılıklı konuşmalılar bence.
Ama tuhaf ya, ne kadar çok insan evli ama seks yapmak istemiyor karısıyla ya da kocasıyla ama söz konusu farklı biri olunca hormon mormon vız geliyor, direk yatağa atlamak geliyor insanın içinden evlilik sorunlu bir olay vesselam
Sevgiler.
Selcen

………….

ŞAŞIRDIM

Ayşe Ablacığım,
Bugünkü yazını okuyunca şok oldum. Ben adam âşık olur, zamanla karısından soğur derken aaa olanlara bak.
Ama olsun, yine de kadının adına sevindim. Çünkü bir insanın hayatı için çok önemli olan bir şeyi yeniden yaşamaya başlamış.
Sevgilerimle.
Muazzez

……………..


Ayşe Hanım merhaba,

Haberin Devamı

Kocamın yatak arkadaşı başlıklı yazınızı okudum ve açıkçası şok oldum.
Niye derseniz eşini nasıl paylaşabildiğini anlayamadım?
Erkekler rahatsız olmaz bu durumdan onlara hoş gelebilir ama bir bayan olarak inanamadım.
Her zaman söylerim bir kadın işini, aşını paylaşır ama eşini asla.
Hele hele cinsel ya da duygusal olarak asla.
Tolerans gösterip geniş davranmış ve ummadığı şey olmuş.
Bunları yaşayıp mutlu olmaları ya da mutlu rolü çizmeleri daha da enteresan.
Tabi bunlar benim görüşüm.

Ben olsam ne mi yapardım, madem kocasının cinsel hayatını düşündüyse, kocasına sorun sendeymiş bak başkasında normalime döndüm, sana elveda derdim.
Sevgi ve saygılarımla

NOT: Kimliğimin gizli tutulmasını rica ederim.

………………..


KOCAMIN YATAK ARKADAŞI

Sevgili Ayşe, merhaba.

Size bu yazıyı yazmamın sebebi, mail konu başlığından anlayacağınız gibi 06 Ekim 2011 tarihli “Kocamın yatak arkadaşı” başlıklı yazınızda anlattıklarınız ve yazınızın sonunda sormuş olduğunuz soru.
Zira aynı soru cümlenizde bizlerin fikrini soruyorsunuz ve fikrimizi bildirmemizi istemişsiniz.

Bence, bu hanımın yapması gereken bir şey yok. Yapılması gerekeni kimin yapacağı hususuna gelince, öncelikle bu görev bu hanımın sevgili eşine düşmekte.  Zira bu hanım büyük bir fedakârlık(!) göstererek eşinin seks yaşamına bir renk katmasını olumlu karşılamış.  Başka bir kadının varlığını kıskanmak bir yana, onun mutluluğundan kendisi de haz almış.

Haberin Devamı

Eh şimdi bu durumda görev bu hanımın eşine düşmeyecek de kime düşecek.  Bu beyin de, eşinin âşık olduğu erkeğe sıcak bakmak, olumlu yaklaşımda bulunmasından daha doğru ne olabilir ki? Yapacakları şey, eğer eşler ayrı partnerlerle birliktelikleri onları rahatsız etmeye başlayana kadar bunu denemeleridir.  Aksi halde ufukta ayrılık görülüyor.  Sanırsam, her iki taraf da bu ayrılığa hazır olmadıkları gibi, sıcak da bakmıyor.

Ancak şu var ki, önceki duruma izin veren bir kadın bakış açısıydı.  Hâlbuki şimdi durum böyle değil.  Çünkü erkek bakışı henüz bu tür ilişkiyi kaldırabilecek düzeye eriştiği söylenemez.

Eh elbette, erkeklerin kadınların düşünce düzeyine çabucak ulaşmaları beklenemez.  Onların gelişimlerini tamamlamalarına daha çok zaman var.  Onlar adonis kasını geliştirmeye devam etsinler.  Bizler onları bu halleriyle de seviyoruz.

Sevgilerimle.

Arzu

……………

Haberin Devamı

KÖŞE YAZINIZA CEVAP

Sevgili Ayşe,

Bugünkü köşe yazınızı okuyunca hiç şaşırmadım, çünkü mesleğim gereği buna benzer bir sürü şey görebiliyorum.

Kiminin ailesiyle oturacağı evi, sonrasında sevgilisine kiralayacağı eve kadar ben ilgileniyorum. Aynı kişiler karı koca hayatlarında o kadar mutlular ki anlatamam. Üstelik ikinci kadın olayını bilen eşler bunlar. Herkes hayatından memnun anlayacağın.

İşim A Plus insanlara danışmanlık yapmak ve bunlara alışık olmam nedeniyle yazında anlattığın olay şaşırtmadı anlayacağın.
Eğer hanımefendinin eşi kendisine sunulan şeyi doğal kabul ediyorsa, o da eşinin âşık olmasını kabul etmeli ve bu şekilde evliliklerini sürdürmeli diyorum.

Sevgiler
Deniz

……………….

Haberin Devamı

GENİŞLİK MESELESİ

Merhabalar Ayşe Hanım,


Ben Sinem, yazılarınızın takipçisiyim.


36 yaşında, çalışan, 2 çocuklu biriyim, mutlu sayılabilecek bir evliliğim var.
06.10.2011 tarihli yazınız çok ilgimi çekti ve okurken şiddetle kınadım. Bir kere bu hanımefendi çok geniş olmalı ki buna izin vermiş ki bunu asla kendi adıma yapabileceğimi sanmıyorum.

Ayrıca ikincisi ise neden eşine söylemekten çekiniyor ki? Eşler bunu kabul edip yaşayacak kadar genişse, kadının bunu söylemekte hiç zorlanmaması gerek.

Bu zevk meselesi haline dönüşmüş onların evliliğinde bence, her yol Paris onlara göre, neden bunu açıklamak, bu kadar açık ve ortada yaşarken zor olsun ki?

Haberin Devamı

Neresinden bakarsam bakayım saçma.

Sizi seviyorum ve sevgiyle kalın dileklerimi sunuyorum.

Hoşçakalın.

Sinem

…………….

KOCAMIN YATAK ARKADAŞI

Merhaba,

Arkadaşının yaşadıkları aslında hiç de az görülen bir durum değildir. Onlar dostluklarına ve sevgilerine güvenerek ve cesur bir adım atarak buna çözüm getireceklerini sanmışlar.

Aşk grip gibidir ve yatınca daha çabuk geçer. İnsanların en büyük yanılgılarından bir de aşkı sevgiyle karıştırmalarıdır. Aşk cinsellikle bağlantılı, elektro-kimyasal bir süreç olup en fazla iki sene sürer. Bunun aksini iddia edenler kendilerini aldatmakta veya başka çıkarlar için oyun oynamaktadırlar.

Bence hatun kocası ile açıkça konuşsun ve ilişkilerinde moratoryum ilan edip bir süreliğine ayrılsınlar. Âşık olduğu adamla bir arada birkaç ay yaşasın ve her fırsatta sevişsinler.

Bu arada adamın burnunu nasıl sildiğini, ayaklarının nasıl koktuğunu, kereviz sevip sevmediğini, televizyon kumandasını nasıl kullandığını, sevişirken ne kadar egoist olabileceğini, ilişkinin nasıl rutine dönüşeceğini yaşasın.
Sonra da kocasına dönüp tekrar denesinler. Zaten birkaç ay sonra da büyük bir ihtimalle sevgilisini kocasıyla aldatmaya başlar.

Tabii bu arada kocaya da bazı öğütler vermek, kadının onu yeniden değerlendirmesinde nasıl davranması gerektiğini, fremon eksikliğini hangi yollarla giderebileceğini, zaten eziklik hisseden kadını nasıl ve hangi yollarla heyecanlandırabileceğini öğretmek lazım.

Saygılarımla,

B.ERTAN


…………..

VURUCU NE DEMEK HAFİF KALIR

Merhaba Ayşe Hanım,

Öncelikle bayanın durumu sanırım yurtdışında yaygın olan kültürün yine biz Türklere estirdiği rüzgarlardan birisi gibi duruyor, fakat anlamadığım ve anlayamadığım her şeyi konuşup bu tip şeylere açık olan ve gayet rahat olan bir bayanın sevgilisi konusunda, sizin yazınızla haberdar etmesi gerçekten vurucu ve kırıcı hiç doğru bulmadım, elbette bunun da diğer sorunları konuştukları gibi bir iletişim şekli vardır.

Yani adamın bugünkü psikolojisini tahmin bile edemiyorum ve bunları okuyan kültürlü hayata biraz daha farklı yerden bakması gereken insanlar.

GÜL

…………….

KOCASININ YATAK ARKADAŞI


Merhaba Ayşe Hanım, uzun zamandır sizi takip edememiştim çünkü bu süre içerisine dünyanın en güzel işi ile meşgul oldum.

Bebeğimle işe döner dönmez ilk işim size bakmak oldu, derken hiç beklemediğim yazınızla karşılaştım.

Gelelim konumuza, insanlar artık ne tuhaf oldular, kocamın yatak arkadaşı olaya bakın işte paraya pula doymuş ve sahip olamayacağı kalmayan insanlar yetinmeyi bilmedikleri için böyle saçma sapan tatmin duygularına kapılıyorlar.
 Kendimi biraz haksızlık ediyor muyum diye düşündüm, yok etmiyorum. Bence tamamen saçmalık, kadıncağız korkmasın, kocası onu affeder, ne de olsa dört yıldır o onu etmiyor mu?

Hem ne malum adam da belki diğer kadına âşık dostlarına ağlıyor ve eşine hissettirmiyor, kocamın yatak partneri demek bence kocam beni aldatsın, bana sarmasın diye birini buldum işte demek sanki dans kursundaki partnerinden bahsediliyor, değer yargıları yüksek inançlı yurdum insanları nerelere gidiyor anlamadım. Bence hiç sıkmasın arkadaşınız yüreciğini, iki gün sora sevgilisine de bir partner buluverir, sonra hoppa tekrar yeni bir aşk, böyle böyle derken bir futbol takımı kurmuş olur işte.
Sevgiyle çok sevilerek kalın
Burçin

…………

KOCAMIN YATAK ARKADAŞI YAZINA İSTİNADEN

Merhaba Ayşe; sana ve adaşın Ayşe Arman'a bayılıyorum, o kadar içten, o kadar samimi ve bir o kadar da gerçek yaşamdan yazıyor olmanız; çoğu kitlenin olumsuz tepkisini çekse de mükemmel bir açık sözlülük haliniz var. Herkes sokamaz elini bu denli taşın altına.
Ayşe; 27 yaşındayım ben, ismime S. deyip geçebilirsin; ………. olduğumu sadece sen bil.
Yazıdaki çok yakın olmayan arkadaşının yaşadığı ve yaşattığı durum gerçekten acınası; acınası diyorum ama etik değil vs vs zırvalarına gireceğimi sanma, konu şu ki arkadaşın yıllardır kendini aşık sanmış, “biz böyle iyiyiz, biz aşığız, ben sekse ilgisi olmayan bir kadınım ama erkeğin de doğasında var, ben duygusal anlamda tatmin oluyorum onunla, o da benimle ama cinsel tatmini başkasında yaşıyor” mantığı çok saçma, insan aşık olduğu insanı arzulamaz mı?

Sadece erkeğin tatmin olduğu bir seks bile olsa sevdiği, âşık olduğu adamı mutlu ettiği için mutlu olamaz mı kadın?

Tabii ki olabilir; dolayısı ile yıllardır kendini âşık sanmaktan öte öyle olduğuna inanıp kaybettiği ve kaybettirdiği zaman acınası, kocası da şık adammış doğrusu cinsellik bazı aşkların başlama sebebi bile olabiliyorken seks partnerine âşık olmamış.

Aslında arkadaşın eşinin seks partneri arkadaşının işine yaramış, kocasının değil, kocası o kadınla seksin sınırlarını zorlarken arkadaşın aşkı bulmuş, çok garip ama yazık olan kocası ama karısı başkasına âşık oldu diye değil, o da kandırılmış âşık sanmış karısını kendine, eline de bir seks partneri verilmiş oyuncak gibi, al bununla eğlen, bana dokunma dermişçesine.

Umarım bundan sonrası için doğru insanlar, doğru aşklar olur hayatlarında ve umarım arkadaşın bir daha aşık olduğunu sanma yanılgısına düşmez.
 
Kalemin yazılarını yazarken sen fark etmeden en başarılı yazıları yazsın senin için.  Öpüyorum.
S.

……………

Ayşe merhaba,

Yazılarını okuyor ve beğeniyorum.

“Kocamın yatak arkadaşı” adlı yazını okudum, yazının nereye varacağını ve nasıl bağlanacağına olan hayretimle soluksuz okudum ve bitimin de “ha s.k..r” dedim hoş görüne sığınarak.

Çarpık birliktelikler, nasıl bir son, nasıl bir heyecan anlamak mümkün değil.
Bizim mi duygularımız yok, bizim mi kalbimiz atmıyor.

Değerlerimiz aynı inandıklarımız baki.

Burçin

…………….

06.11.2011 TARİHLİ YAZINIZA YORUM

Merhaba Ayşe Hanım,

Umarım iyisinizdir ve günleriniz güzel geçiyordur.

Bugünkü ve bununla ilgili önceki yazınızla ilgili düşündüklerimi, sizin de isteğiniz üzere, yazmak istedim.

Bu tarz olayların sizi ya da belirgin bir hayat tecrübesine sahip insanları neden şaşırttığını anlamıyorum. Kısacık süren hayatlarımızda, hepimizin gayesinin “mutlu olmak” olduğunu düşünüyorum. Bunun için bazen hiç de alışılagelmiş olmayan davranışlar sergileyebiliyoruz.

Yazıda bahsettiğiniz çiftin bulduğu çözümün ahlaki boyutuna gelince, bence bu sadece onları ilgilendiren ve saygı duyulması gereken bir karar.
Bir nevi kendini kandırarak bastırdığı, kendine itiraf edemediği gerçeğin farkına varmış sadece. Artık kocasına karşı bir şey hissetmiyor ki bence bu da normal.

Bence normal olmayan tek durum, arkadaşınızın başka birine âşık olduğunu eşine kendisi söyleyemeyecek kadar cesaretsiz oluşu.
Böyle bir durum benim başıma gelseydi, bunu ilk ağızdan, eşimden duymak isterdim açıkçası.

Ek olarak, kafa kâğıtları sizde olan küfürlerinizden bazılarını paylaşmanız eğlenceli olabilirdi.
 
Şimdiden güzel bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum.

Dubai’den selamlar.

Serkan


………………

Merhaba İzmir’den sevgiler

Sanırım bu olay bir eş değişimi sistemine girmek için potansiyel bir vaka

SİZ bence bu hatunun eşiyle de “karımın yatak arkadaşı” başlıklı bir röportaj yapmalısınız, durum onu gösteriyor.

Bayan da kocasına ben sana nasıl yatak arkadaşı bulup 4 senedir buna katlanıyorsam artık sıra bende deyip bugün yatak yarın hayat arkadaşı olarak sevgilisini tanıştırsın ufak ufak alıştırsın.
Size iyi çalışmalar diliyorum, sağlıklı kalın

Haldun


………………..


SEKS PARTNERİ HAKKINDA
Senin ilk etapta diyemediğini ben diyeyim;   böyle olacağı belliydi ablacım.
Bence şaşırmaya gerek yok. Çünkü zaten bitmişti o evlilikte bir şeyler.
Madem o kadar moderndiler, modernler; kadında hormonsal bir sorun yok madem, kadın nasıl 4 yıldır kocasını bir başkasıyla paylaştıysa; fedakârlık sırası kocasında değil mi? Kadının da istekleri arzuları var demek ki ama bunu kocası karşılayamıyor. Demek ki kadına da burada eşinden başka biriyle beraber olma hakkı doğuyor.
Ay birbirlerini çok seviyorlar ya bir de...
Offf Ayşe Abla ya, dünyanın çivisi çıkmış.

Bırak bunları, kötü örnek bunlar. İnsan nasıl paylaşır sevdiğini, eşini hemcinsiyle?
Rabbim yardımcısı olsun bu karakterlerin. Bence acınacak haldeler ama tabi tercih meselesi. Aslında çok da lafa gerek yok, sonuç ortada!

Seval

İşte o yazı; Kocamın Yatak Arkadaşı

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18911438.asp

Yazarın Tüm Yazıları