Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Kızılcahamam’da ’kafa’ kavgası

DIŞİŞLERİ Bakanı Ali Babacan’ın, "Müslüman çoğunluğun sorunları var" dediği Türkiye’de, AKP’nin Kızılcahamam kampında dün yaşanan çok önemli, ibretlik bir "kafa" kavgayı aktaracağım.

Yaklaşık üç ay önce, Elazığ’ın Karakoçan İlçesi’nde YİBO yurtlarında kalan 28 kız öğrenci 4 kilometre mesafedeki okullarından dönüşte taciz edildi.

Öğrenciler Karakoçan İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne giderek, özellikle akşam dönüşte kendilerine araç tahsis edilmesini istediler.

Yanıt; "Size araba, maraba yok. Parası olan okusun, olmayan evlensin" oldu.

Olay yerel gazetelerde, "Haydi kızlar kocaya" başlığı ile duyuruldu.

Bunun üzerine AKP Elazığ Milletvekili Fevzi İşbaşaran devreye girdi.

Vali Muammer Muşmal’la birlikte öğrencilere araç tahsis edildi, odaları bakımdan geçirildi, ailelerle konuşulup eğitime devam etmeleri sağlandı.

BU KAFA KAYMAKAMIN

İşbaşaran bu sırada Karakoçan Kaymakamı Erdinç Yılmaz’ı arayarak öğrencilerin kendisi ile görüşmek istediğini; ancak görüşemediklerini söyledi.

Öğrencilere velilik yapma kararı verdiğini belirten İşbaşaran, "Onlara aylık burs da sağladık. Aileleri arayıp kefil olduğumu da söyledim" dedi.

Ama kaymakamdan şok edici şu yanıtı aldı:

"Sayın milletvekilim, 28 öğrencinin 12’si Alevi. Bunların devlete bakışını zaten biliyorsunuz."

İşbaşaran’ın yanıtı da şu oldu:

"Bak kaymakam, bu bizim değil senin bakışın. Bu ne terbiyesizlik? Bunlar çocuk be! Bunun da ötesinde bu ayrımı nasıl yaparsın? Nasıl böyle konuşursun?"

Sinirlenerek telefonu kapatan İşbaşaran durumu, sıcağı sıcağına Meclis’te İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a aktardı.

Atalay’dan aldığı yanıt kendisini ikinci kez şoka soktu:

"Fevzi Bey, bir dilekçe verin konuyu inceleteyim."

İşbaşaran, "Sayın Bakan, ben bir milletvekiliyim. İlimde yaşanan vahim bir olayı aktarıyorum, siz benden dilekçe istiyorsunuz. Ben mesajımı aldım, teşekkür ederim" demekle yetindi.

BU DA BAKANIN KAFASI

Dün Kızılcahamam kampında bakanlar gruplar halindeki milletvekilleri ile buluştu.

Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Adıyaman, Mardin milletvekilleri ile Atalay’ın buluşmasında İşbaşaran, yeniden bu konuyu aktarıp "Siz bana böyle dediniz" anımsatması yaptı.

Sonrasında Atalay ile İşbaşaran arasında şu kavga çıktı:

Atalay: Sen doğruyu söylemiyorsun...

İşbaşaran: Ben bir milletvekili olarak ilimle ilgili bir sorunu anlatıp soru soruyorum, doğruyu söylemeyen sizsiniz... Bir kaymakam bunu yapamaz, uyarmanızı istedim. Siz vatandaş gibi dilekçe vermemi istediniz. Siz Dilekçe Komisyonu musunuz ki? Ayrıca ben memur muyum ki size dilekçe vereyim. Sayın Bakan bu ilçe çok hassas bir ilçe. Alevisi, Sünnisi birlikte yaşıyor. Bunu gündeme getirmeyeceğim, size sormayacağım da ne yapacağım? Ben sizin geçmişinizi de biliyorum. Rektörlüğünüzü de biliyorum..."

Bunun üzerine diğer AKP milletvekilleri devreye girdi.

Fevzi İşbaşaran odadan dışarı çıkarak lavaboda elini yüzünü yıkadı.

Ardından gelen milletvekilleri, "Bakan özür dileyecek, biz kendisine gerekenleri söyledik. Odaya gel" deyince yeniden toplantı salonuna geçti.

Atalay, özür diledi; ama İşbaşaran’ın sinirleri yatışmadı:

"Özrünüzü kabul etmiyorum. Siz de kaymakam gibi düşünüyorsunuz."

Başka söze gerek var mı?
Yazarın Tüm Yazıları