Kız-Erkek yan yana “Ateş ve Barut” değildir illa

Boğaziçi Üniversitesi’nin Uçaksavar Yurdu’ndan bahsediyorum.
Açıldığında ilk ve tekti.
İlk kalan öğrencilerinden biri de bendim.
Daha öncesinde Kuzey Yurt dediğimiz, Kuzey Kampüsün içindeki kızlar yurdunda kalmıştım. Erkek yurdu da hemen yan binaydı.
Uçaksavar yurdunda kız-erkek karışıktık ama, kızların katlarıyla erkeklerin katları ve odaları ayrıydı. Ortak kullandığımız bir televizyon odamız, çalışma odamız vardı.
Giriş-çıkışlar diğer yurda göre daha rahattı.
Hayatımın en güzel 2 yılını geçirdim o yurtta.
Şimdi adını hatırlamadığım Dünya’nın en ilginç elektronik öğrencisi o yurdun odasında Boğaziçi Radyo’sunu kurduğunda yanındaydık.
Kızlı-erkekli!
Çok güldük.
Çok ağladık.
Aşık olduk.
Ayrıldık.
Ders çalıştık.
Küstük, barıştık.
Kız-erkek diye bakmadık aslında olaya.
Aklımıza gelmezdi o zamanlar.
O zamanlar, cinsiyet ayrımı ha bire kafamıza kakılıp “ne cins” olduğumuz bu kadar çok hatırlatılmıyordu.
O kadar çok bu ayrımdan bahsedilmediği zamanlarda, garip ama gerçek, ben kendimin kadın olduğundan bu kadar haberdar değildim yeminle:).
Şimdi sabah akşam “kadınım ulaaaan” diye bağırasım var oysa. Sürekli bi saldırı ve savunma hali durduk yerde... Hayır üstüme alınmıyım diosun, ne mümkün!
Dün ortaya atılan “kızlı-erkekli aynı evde kalıyorlar” tartışması ilerleyen saatlerde bir “açıklığa” kavuştu ama; ister istemez bana bunları hatırlattı işte.
Hem sonra şunları da düşündüm bu konu açılınca;
Mesela BAE’de de evli olmayan kadın-erkek “normalde” aynı evde kalamıyor. Ama kalıyor. İdare ediliyor yani. Şikayet olursa hapı yutarsın o ayrı.
Riski alır mısın?
Sanmıyorum.
Sırf bu yüzden evlenmek zorunda kalan “sevgililer” oldu.
Ama, “kadın-kadın” erkek-erkek” evde kalmak hem kanuna hem de “ahlaka” uygun.
Da...
Bu da bir başka “ahlak” polisi kafasına göre çok cıs, yanlış ve ters.
Bu şeyleri çok karıştırdın mı, en çok karıştıran zararlı çıkar ben size diyim.
Yani aklını cinsiyetler coğrafyasına hadsizce ve anlamsızca taktın mı, her şey bi o kadar yoruma açık ve göreceli “yanlış” ve “doğru” ve aslen trajikomedi.
Hem insanın istismar edesi olduktan sonra, her şeyi istismar eder... Her şeye bi çözüm bulur, kılıfına da gayet uydurur.
Denetlemeye çalış çalış kudur :).
“Öte yandan ne kadar çok yasak, o kadar çok istismar” adlı yazılı olmayan doğal yasayı da unutmamalı di mi?
Amaaaan yazarken içim sıkıldı.
Oysa bunları yazasım hiç yok ki!
Çok sıkıcı.
Yonca
“Cins”