Üzgünüm kadınlar, Dünya Kupası bugün 17.00 itibariyle başlıyor.
Eğer futboldan anlamayan bir sevgiliniz varsa (ki bu piyangodan büyük ikramiye çıkması gibi bir şeydir) ne ala, yoksa yandınız; adam bir ay boyunca kilit... Güney Afrika’yla aynı saat diliminde olduğumuz için her gece prime time’ın göbeğinde 21.30’da maç var... Gündüz 14.30’da ve 17.00’de yayınlanacaklar da cabası. 30 günde 64 maç... Anlıyorum sizin için zor bir durum ama Dünya Kupası da 4 yılda bir... “Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi, Süper Lig, Avrupa Kupası da var, sizin maçınız biter mi” diye söylenmeye başlamayın hemen, bu Dünya Kupası... O yüzden siz gelin benim kupa tavsiyelerime kulak verin... 1- Hafta sonu programı yapmayın... “Hayatım pikniğe mi gitsek, şehir dışına mı çıksak” gibi tekliflerle sakın gelmeyin. Üstelik ilk iki hafta sonu 14.30’da da maçlar var. Mümkünse gündüzden evi terk edin... 2- Hala keşfetmediyseniz Twitter’ı keşfedin... Burada futbol denen şeyin aptalca olduğunu istediğiniz gibi yazabilirsiniz. Sizinle aynı düşünen çok sayıda kadın bulacağınızdan şüpheniz olmasın... Özellikle 21.30 maçlarında Twitter ve internet kurtarıcınız olabilir. 3- Yeni AVM’leri öğrenin... Şehirde her gün yeni bir alışveriş merkezi açılıyor, hepsini gezmiş olamazsınız. Arkadaşınızla, çocuğunuzla hiç görmediğiniz alışveriş merkezlerine gitmeye ne dersiniz... 4- Kredi kartına yüklenmeyin... Yeni AVM’ler keşfedin ama kredi kartına da yüklenmeyin, unutmayın ekstre bir ay sonra geldiğinde dünya kupası bitmiş olacak. Sonra tatsızlık çıkmasın diye söylüyorum... 5- Hemen bir kursa yazılın... Resim mi olur, şarap kursu mu yoga mı bilemem. Zaten sevgiliniz için de hiç önemli değil. Yeter ki sizi meşgul edecek, televizyonun önünden geçmenizi engelleyecek bir şey olsun... Türk erkeği tango kursuna bile sıcak bakar bu dönemde... 6- Behlül yüzünden kavga etmeyin... Yok maç saatinde Aşkı Memnu’nun finali var, yok dizinin en heyecanlı bölümü yayınlanıyor gibi gereksiz polemiklere girmeyin. Unutmayın erkekler bu bir ay boyunca beyinlerinin belli bir bölümünü kullanacaklar, sizi anlamazlar. En iyisi kendinize küçük bir televizyon alın... 7- Annenize zaman ayırın... İşte annenizle başbaşa zaman geçirebilmek için bulup bulabileceğiniz en güzel fırsat... İster gündüz ister gece bir ay boyunca annenizi sık sık ziyaret edebilirsiniz... 8- Türkiye’nin kupada olmadığına şükredin... İşe olumlu tarafından bakın. Türkiye kupada olsaydı yaşayacağınız sıkıntının iki kat daha artacağını düşünüp Fatih Terim’e teşekkür edin...
HD maç keyfi...
D-Smart çok doğru bir farkındalık yaratmaya başladı. HD yayıncılık konusunda öne çıkıyor, kafalarda HD yayıncılıkla D-mart markası örtüşmeye başladı. HD kanal sayısının fazlalılığı, son olarak Doğuş Grubu’yla ortak açılan ‘HD-en’ kanalı, TRT’nin maçlarının D-Smart üzerinden HD yayınlanacak olması D-Smart’ı bu alanda öne çıkardı. Bu arada TRT yönetimini de kutlamak gerekiyor. Kaç kişi izleyecek demeden, D-Smart’la anlaşıp kupa maçlarını HD kalitesinde yayınlayacakları için...
Sürgün yeri olursa...
Siirt’te ilköğretim okulunda çocuklar toplu tecavüzlere uğruyor... Van’da 15 yaşındaki kıza defalarca tecavüz edildiği ortaya çıkıyor. Olayı bilip de ses çıkarmayanlar, suça ortak olanlar içinde emniyetçiler de var, bürokratlar da, çeşitli pozisyonlardaki kamu görevlileri de... Sen 80 yıl boyunca Doğu’yu sürgün yeri olarak bellersen... Batı’da suça, rüşvete karışan memuru, kamu görevlisini Doğu’ya sürmeyi marifet sayarsan, oralarda gözlerden uzakta bu pisliklere karışmasına da çanak tutmuş olursun. Batı’nın çürük elmaları Doğu’ya sürgüne gidiyor. Sonra orada, Batı’da yaptığından çok daha pis işlere karışınca şaşırılıyor. Adam burada adam değil ki, sürgüne gönderdiğin Doğu’da adam olmasını bekliyorsun...
Parti kızlarına şarkı...
Yaz boyu gece kulüplerinde, güneyde sahilde eğlendirecek şarkıyı dört gözle bekleyen parti kızları için bu yazın ilk favori şarkısı belli oldu: Gökhan Özen’den İstanbul Daha Erken... Müziğiyle, sözleriyle tam bir eller havaya şarkısı: “Bir zamanlar aşkına yanarken Seni son durak diye anarken Şimdi yokluğuna, aşkı sattığına, şerefine içerim ben... Geceyi salla hadi müziği kısma İstanbul, daha erken...” Hemen dile dolandığı, eğlendirdiği için şarkı çok hızlı dolaşıma girdi. Radyolar peşpeşe çalıyor, şu sıralar internette en çok bu şarkı paylaşılıyor... Havalar düzeldi artık hafta sonundan itibaren Boğaz kulüplerinden dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılacaktır bu şarkı... İyi de olacak, bu kadar içimizi karartan gündem arasında herkesi soluklandıracak, eğlendirecek bu tür şarkılara ihtiyacımız var. İsteyen Gökhan Özen’in “Müziği kısma İstanbul” sözlerini gürültü yasağını protesto olarak da dinleneyebilir tabii...