Kadından komedyen olmaz

Geçen gece BKM Mutfak’a gittik, genç yeteneklere gözümüzden yaş gelene kadar güldük, güldüklerimizin içinde ne yazık ki tek bir kadın oyuncu yoktu.

O gece sahneye çıkan 20’ye yakın gençten sonra bir kez daha anladım; şovmenlik, sahnede komedyenlik ve stand-up erkek işidir.

Belki de bu yüzden Türkiye’de tek bir kadın komedyen bile sahnede ve televizyonda başarılı olamıyor.

İşin ilginci dünyada da iyi komedyenler hep erkeklerden çıkıyor.

Neden sahnede kadınlara gülmüyoruz?

Gerçekten komedi oyunculukları zayıf olduğu için mi, yoksa erkek oyuncular kadar fırlama, hazırcevap ve nüktedan olamadıkları için mi?

Galiba bunun temelinde mizahla cinselliğin iç içe olması yatıyor.

Seyirciden en kolay tepki alan bel altı esprileri bir kadın oyuncu mu daha kolay satar, yoksa bir erkek oyuncu mu?

Erkeklerin bu konuda ciddi bir avantajı var...

Elbette kadın komedyen çıkmaması tek başına buna bağlanamaz.

Ama komik olmak erkeğe yakışıyor.

Bu yüzden televizyonda Beyazıt Öztürk’ün, Okan Bayülgen’in, Mehmet Ali Erbil’in tek bir kadın muadili yıllardır çıkmıyor.

Sahnede Yılmaz Erdoğan’ın, Ata Demirer’in, Cem Yılmaz’ın, Acun Ilıcalı’nın, Ceyhun Yılmaz’ın dişisi yok.

Radyolarda güldüğümüz onlarca erkek şovmenin yanına iki kadın programcı ismi saymakta zorlanırız.

Demek ki, "Kadınlar kendilerini güldüren erkeği sever" lafı boş değilmiş.

Neden, "Erkekler kendilerini güldüren kadını sever" denmez, hiç düşündünüz mü?

Çünkü ya erkek, kadına gülmeyi sevmez ya da kadın güldüremez.

Yıllardır "güldüğümüz" kadın oyunculara bakın; Adile Naşit, Ayşen Gruda, Yasemin Yalçın, Oya Başar...

Hangisi gerçekten komik, hangisi bugünün gençliğini yakalar?

Hepsi oyuncu olarak çok değerlidir ama bireysel komedyen, şovmen değillerdir, beyazperdede, skeçte, tiyatroda takım oyunu oynarlar, bütünün içinde komiklerdir...

Demet Akbağ komediyi çok iyi oynar ama bir stand-up’ta komik olabilir mi?

Genç kuşağın çıkardığı en yetenekli kadın mizahçı Gülse Birsel talk show yapsa, kağıt üzerindeki kıvraklığını sahnede gösterebilir mi?

Avrupa Yakası’nda Aslı’ya güldüğümüz kadar, canlı yayındaki Gülse’ye de güler miyiz?

BKM Mutfak’ta aynı şey oldu, seyirciyi tebessüm ettiren tek bir kadın oyuncu çıkmadı.

Peki ya erkek oyuncular?

Son yıllarda hiç bu kadar gülmemiştim.

İçlerinde dört-beş ayrı yetenek var ki, mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

Gülmekten bir tek Önder Açıkbaş’ın adını kaydedebildim, siz de bu 28 yaşındaki yeteneğin ismini bir yere kaydedin...

Bir İstanbul Masalı’nda, Organize İşler’de, Bir Demet Tiyatro’da oynamış, şimdi yeni bir sinema filmine hazırlanıyor.

Önümüzdeki yıllarda adını çok konuşacağız.

Bir tek Önder değil, BKM Mutfak’ta yazılacak daha çok yetenek var.

Gösterinin ilk bölümünü kaçırmıştım, zaten ikinci kez izlenmeyi de fazlasıyla hak ediyorlar.

Boğaz’da yasak, Beyoğlu’nda serbest

Boğaz’da ses yasağına karşı tüm mekanlar önlemlerini aldılar, ses perdeleri kurdular, yurtdışından özel ses sistemleri getirdiler.

Belli bir saatten sonra da müziğin sesini iyice kısıyorlar.

Ya Beyoğlu’nda?

Arada 3-5 kilometre fark olan İstanbul’un iki semtinde, sanki iki farklı yönetim var.

Bir tarafta yasak olan, diğer tarafta sonuna kadar serbest.

Beyoğlu’nda teraslarda olan barlar sabah 4’e kadar bangır bangır müzik yayını yapıyor.

Ne ses perdeleri var, ne özel ses sistemleri, müzik sonuna kadar açık...

Eski evim Beyoğlu’nu tepeden gören bir konumdaydı, üç ayrı mekandan müzik evin içine dolardı.

Şimdi o evde arkadaşım oturuyor, sordum "Bu yaz nasıl" diye, değişen bir şey yokmuş.

Herkes gözünü Boğaz’a diktiği için, şehirde Beyoğlu’nu gören yönetici kalmadı...
Yazarın Tüm Yazıları