İzmirli doktordan Türkiye’ye özel hizmet

Hastaneler yönünden çok şanslı olamıyor İzmir. İlk başta görkemli yatırımlarla açılan hastaneler bir süre sonra ya el değiştiriyor, ya da kapanıyor. Bu süreçlerde de maalesef çoğu zaman başıboş kalıyor ve sıkıntılar yaşanıyor.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde bu algıyı tamamen tersine çevirecek bir hastaneye konuk oldum.. Hem de İzmirli bir doktorun, büyük bir gruba dahil olmadan, sadece kendisi ve eşinin çabalarıyla, çok çalışarak, İzmir’e kazandırdıkları özel bir hastane..
Çiğli’de açılan Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi, Türkiye’de bu konuda daha önce yapılmayanı başarmış. Avrupa’nın da sayılı hastanelerinden biri olan Ekol’ün kurucusu Opr. Dr. Mehmet Baz ve yapımda büyük emeği olan eşi Figen Baz, 50 yataklı tesisin öne çıktığı esas unsurların, başta Prof. Ataman Güneri, Prof. Halis Ünlü, Prof. Şafak Dağlı olmak üzere sahip oldukları iyi doktor kadrosu ve ileri teknoloji cihazlar olduğunu anlatıyor.

Dilsizlik tarihe karışıyor

Sinüzit ameliyatlarında kullanılan navigasyon cihazından, sadece Ekol KBB Hastanesi’nde bulunan denge ve vertigo ünitesine, kekemelik tedavi biriminden kulak çınlama ünitesine kadar dünyada kullanılan son teknoloji ne varsa İzmir’e getirmiş Dr. Mehmet Baz. Zaten, “Sürekli yurtdışındaki fuarları ve araştırmaları takip ederim. Dünyada, KBB alanında bizim hastanemizde olmayan bir şey yok” diyor. Modern tıpla dilsizliğin de tarihe karıştığını anlatıyor Dr. Baz. Çünkü dilsizliğin esas sebebi olan işitme kaybı, eskiden bebeklikte anlaşılamazken şimdi modern cihazlarla hemen teşhis edilebiliyor ve ‘Coclear Implant’ denilen biyonik kulak yardımıyla işitme, dolayısıyla konuşma sağlanıyor.

İyi doktorluk baba vasiyeti

Haberin Devamı

Hastanedeki 5 ameliyathanede kanser dahil KBB ile ilgili her türlü ameliyat yapılıyor. Gırtlak kanserinde de önemli gelişme kaydedilmiş. Eskiden ameliyat sonrası konuşma mümkün olamıyorken şimdi yeni bir protezle bu da geride kalmış. Zaten bu konuda çok hassas Dr. Mehmet Baz. Çünkü kendisi henüz tıp fakültesindeyken babası gırtlak kanserine yakalanmış ve okul bitmeden vefat etmiş. Mehmet Bey’in kulak burun boğaz bölümünü seçmesi de bu nedenle gerçekleşmiş. O zamanlar, “Oğlum sen muayenehane açsan da, ben sana hemen gelmem, önce bir sorarım etrafa bu doktor iyi mi diye, iyi derlerse gelirim” diyen babası oğlunun muayenehanesini görememiş ama İzmir’e kazandırdığı 70 ilden hasta ağırlayan bu önemli hastaneyi görse çok gurur duyardı kuşkusuz.

Haberin Devamı


Öğrenme mucizesi için Midas’ın çantası yollarda

Zamane çocukları çok farklı, öyle kompozisyon yarışması, müzikli etkinlik falan kesmiyor hiçbirini. Artık çok daha farklı, yaratıcı hatta uğraştırıcı etkinlikler tasarlamak gerekiyor. Tıpkı Işıkkent Eğitim Kampusü’nün yaptığı gibi.. Her yıl düzenledikleri ‘Erken Çocukluk Eğitim Konferansı’nın 6’ncısı kapsamında dünyayı gezen “Öğrenme Mucizesi, Çocuğun Yüz Dili” adlı sergiyi Türkiye’ye getiren Işıkkent, 25-26 Şubat’ta, iki İtalyan eğitmenle Reggio Emilia Eğitim Yaklaşımı hakkında Türk eğitmenleri bilgilendirecek.
22 Şubat-22 Mart arasında ise, “0-7 Yaş Arası Öğrenmenin Tam Sırası” sloganı ile düzenlenecek etkinliklerden biri de “Midas Günü”.  Bu proje, dünyaya daha özgür ve kalıplaşmamış gözlerle bakan çocukların yaratıcı algıları ile atılmış, bozuk malzeme ve görünüşte değersiz nesnelere Midas gibi dokunarak yeni işlevler ve yeniden değer kazandırmalarını içeriyor. Değişik anaokullarından katılacak “Küçük Midaslar”, proje için özel tasarlanan triportör ‘Midas’ın Çantası”nın 1 ay boyunca Forum Bornova ve şehrin belirli merkezlerini gezerek topladığı atıklara hayat verecek ve yapılanlar sergi alanında paylaşılacakmış. Bakalım neler çıkacak ortaya?

Haberin Devamı

Bir felsefecinin ilgi odağı felsefe filozofunki ise yaşamdır

‘Antropomorfizm’ ya da Türkçe karşılığıyla ‘İnsanbiçimcilik’ sözcüğü size bir şey ifade ediyor mu?
Bana da etmiyordu, ta ki, Bülent Şenocak’ın, “İnsanlaştırılan Tanrı” adlı kitabını duyana kadar. Bülent Bey de bu terimi İtalyan bir dostundan duymuş, araştırmaya başlamış ve bu geniş konuyu bilimsel çalışmaların ışığında ele alıp yorumlamış. Moris Fransez’in, “Bir felsefecinin ilgi odağı felsefe, filozofunki ise yaşamdır” sözüne dayanarak çalışmalarını ‘İnsanlaştırılan Tanrı’ adlı kitapta toplayan ve özellikle dinler ve inançlar açısından irdeleyen Şenocak, 25 Şubat Cumartesi saat 14.00’de Yakın Kitabevi’nde imza günü düzenliyor... Meraklısına duyurulur...

Yazarın Tüm Yazıları