İyi aile kızı oyuncu ve gazeteci olabilir mi?

Geçen hafta Cem Davran “Oyunculuk iyi aile kızının yapacağı iş değil” dedi, oyuncular başta olmak üzere tüm kadınları sinirlendirdi.

Haberin Devamı

Üstüne cumartesi günü Cengiz Semercioğlu “Gazetecilik de iyi aile kızlarının yapabileceği bir iş değildir” diye yazdı, sinirlenenler arasına senin Habitus da eklendi!
Bir kere, Cem’in beyanını çooook cinsiyetçi buluyorum.

Cengiz ise “Oyunculuk ve gazetecilik benzer nosyonlar gerektirdiğinden ikisi de iyi aile kızlarının yapabileceği iş değildir. Oyuncu demek, sosyal, fırlama, yırtık olmak, kendine güvenli, dışa dönük olmak demektir... ıddialı, cevval olmalıdır, tuttuğunu koparmalıdır... Aile kızı ise tam tersidir, çekingen ve kendi dünyasındadır” diyor.

Öyle mi sahi? “ıyi aile kızı”nın tanımı bu mu?

İşte ben bu işe bin defa hayır derim. Çünkü bizim “iyi aile kızı” tanımlarımız tamamen “Kadın ve seks” etrafında şekillenir.

Ahlak, gelenek, görenek, din, kültür; hayatımızın her alanında kadın ve seks, evlilik vasıtasıyla resmiyet kazanmamışsa-kapalı kapılar ardında değilse bizim için yan yana bulunamayacak iki kelimedir.

Sorarım size, esas sıkıntımız da bu değil midir?

Neden dizilerdeki sevişmeleri öpüşmeleri mesele haline getiriyoruz, neden RTÜK can havliyle kanallara ceza kesiyor sanıyorsunuz? Çünkü “evlilik dışı seks”e bir dizide sevişmek de giriyor! Sevişme eylemi gerçek bile değil ama giriyor işte! ışte tam da bu yüzden iyi aile kızı olamıyor oyuncular.
Hatta oyunculuk için “kamuya açık yerde seks aparatı” bile diyebiliriz, ne dersiniz?

Gelelim gazeteciliğe. Bana kalırsa fırlama, zıpır, yırtık yazı yazan, çok meraklı, sosyal ama asla seks yazmayan bir kadın gazeteci için “iyi aile kızı” tanımını kullanabiliriz gayet rahatlıkla.

Bir tek şu koşulda “iyi aile kızı” sınırları dışına çıkılır: Seks! Sevilebilir, beğenilebilir, onaylanabilir ancak verilen onayın da “iyi aile kızlığı” ile ilgisi yoktur.

Ha, olması gerekmez ama “iyi aile kızı” tanımımızda bir yamukluk var, sorun da bu.

Cem Davran’ın kurduğu cümlenin meali, “Ekran önünde öpüşüp sevişen iyi aile kızı olabilir mi Allah’ınızı severseniz”; bu çok açık.

Tabii erkeklerle ilgili bir tartışmamız söz konusu olamaz “iyi aile evlatlığı” konusunda. Ne oyunculukta, ne gazetecilikte... Çünkü “iyi aile oğlanı” diye bir tanım yok.

Var da, o tanımda erkek ve seks kavramları yok. Saygılı, iyi kalpli, iyi huylu iyi aile çocukları gönül rahatlığıyla oyuncu olup ekranda sevişebilir, kimse de onlara “kaka çocuk” demez. Aksine, “Yürü be koçum helal, götürmediği kız kalmadı” diye sırtları sıvazlanır.
* * *

Haberin Devamı

“İyi aile kızı” denilen kavramı neyle sınırladığımızın farkında mısınız?

Bu sözcükler, -söyleyen bunun farkında olmayabilir ama- sadece toplum nazarındaki kadın algısını değiştirmemek konusunda olan “erkek ısrarını” gösteriyor bence.

Haberin Devamı

Erkeğin tuzu kuru

Dikkatinizi çekiyorum, biz Kıvanç Tatlıtuğ’un öpüşmesini değil, Beren’in öpüşmesini konuştuk. Araya bir yastık konulduysa da bu “Kıvanç, Beren’e değdi mi acaba” merakından.

Kadın yazarlar “seks”in s’sini yazınca, birilerinin ağzından “orospu” kelimesinin çıkmasına neden olabilirken, erkeğin seks yazmasında hiçbir
sakınca yok.

Sakınca oluyor bazen ama başka yerden, başka sıkıntılardan. Serdar Turgut meselesinde olduğu gibi pornografik öğeler içeren bir mizah yazısı ancak birilerine başka hassasiyetlerden dolayı sivri gelince olay çıkabiliyor.

Eğer erkek versiyonları “iyi aile evlatları ve babaları” olabiliyorsa, ben öpüşüp sevişen iyi aile kızı oyuncuları ve pornografik öğelerle kara mizah yapabilecek iyi aile kızı gazetecileri de düşünebilmek istiyorum.

Haberin Devamı

Şikayetim var...

Yağmurlu günlerde Digiturk’ten... Bakınız sevgili Digiturk yetkilileri sizlere sesleniyorum, ilerleyen yağmurlu günlerde ben Melrose Place’i izlerken ekranda sinyal yok mesajı görürsem çıldırı-çıldırıveririm. Sonra “Medyatava’da “Hangi Hürriyet yazarı sinir krizi geçirerek müşahede altına alındı” haberine tıklar, üzülürsünüz. Hadi benim zararım kendime, hele ki bu bir maç sırasında olursa erkeklerin gazabından korkun derim. Rica ediyorum şunun bir çaresini buluverin. 

Kartı olmadan KGS’den geçmeye çalışanlardan! şimdi havalar kötüleşti ya trafik de nanay biliyorsunuz. Kötü havaların kötü trafiğine destek, KGS gişelerine kartsız girip trafik tıkayanlardan geliyor! Geçen gün TÜM; bakınız dikkatinizi çekiyorum TÜM KGS gişeleri arabasından inmiş, etraftan kart bulmaya çalışan adamlar sayesinde tıkanmıştı. Adam gişede durmuş, trafiği tıkamış, birileri mecburen kart veriyor ki yol açılsın. Bence bu durum OGS’den kaçak geçmekten daha kötü. Kesinlikle ceza verilmeli.

Yazarın Tüm Yazıları