İşte bu kafa halkı zehirliyor...

CUMARTESİ akşamı Kadıköy yakasındaydım. Fenerbahçe Stadı ile Ankara Asfaltı arasındaki on binlerce insanın yaşadığı bölgede hava kirliliği korkunçtu.

Aynı 15-20 yıl önceki gibi.

Daracık sokaklara, üst üste oturtulmuş evlerin ve apartmanların tepesine kapkara bir bulut kümesi çökmüş.

Kesif kömür kokusu insanın boğazını yakıyor. Nefes almakta zorlanıyorsunuz.

AKP tarafından dağıtılan kükürt oranı yüksek kalitesiz ve sağlığa zararlı kömür nedeniyle insanlar zehir soluyor.

Sürekli yapılan zamlar yüzünden doğalgaz faturalarını ödeyemez duruma getirilen çaresiz insanlar AKP iktidarının dağıttığı bedava kömürü zehirlenmek pahasına yakmak zorunda kalmış.

Tayyip Bey ve arkadaşları altlarındaki lüks zırhlı arabalarına atlayıp kentlerin varoşlarını ve çukur bölgelerini gezsinler.

İşledikleri cinayeti gözleriyle görecekler.

Yazıktır bu ülkeye, bu milyonlarca insana...

* * *

Hayati Yazıcı...

Hem Devlet Bakanı, hem de Tayyip Bey’in Yardımcısı...

Önceki gün Adapazarı’nda partililerine yaptığı konuşmada işledikleri cinayeti bakın nasıl savunuyor:

"....Hiç kimseyi aç açıkta, soğukta, karda kışta, bırakmayacağız, dedik. Bu anlayışla yürüyoruz.

Sosyal devlet vatandaşı soğuğa terk edemez. Kömür dağıtımıyla ilgili eleştiriler yersizdir. Vatandaşı karda kışta, sokakta bırakan devlet yönetimlerinin halkın nezdinde vicdani sorumlulukları vardır. Onun için, vatandaşımız ısınamıyorsa, ısınma imkanı yoksa onu ısıtacağız. Bugünkü imkanlar kömürle ısıtmamıza el veriyor. Kömürle yapıyoruz. Ülkenin yeterli doğalgazı yok. Dağa, tepeye her alana doğalgaz götürmemiz mümkün değil. Keşke olsa da bunu yapabilsek. Vatandaşa kömür vermezseniz nasıl ısınacak? Ya tezek yakacak ya da orman köylüsü ise odun yakacak."

Yazıcı gerçekleri söylemiyor. Söyleyemiyor. Söyleyemez de...

Örneğin, "Sizleri doğalgaz faturalarını ödeyemez hale getirdik. Ordan burdan bulduğumuz kalitesiz kömürleri bedava dağıttık. Şimdi yeniden soba kurup o kömürlerle ısınıyorsunuz. Bize hem dua ediyorsunuz, hem de oyunuzu veriyorsunuz. Biraz hava kirliliği oluyormuş. Olsun, evvel Allah size bir şey olmaz" diyemez.

Bu cinayet başka ülkede işlense, zehir soluyan milyonlarca insan sokaklara dökülür, o iktidarın canına okur.

Bizim gariban insanımız hem o zehri solur, hem dua eder, hem de gidip AKP’ye oyunu verir.

NOT YORUM

Biz hancı, onlar yolcu

10-15 gün önce Melih Gökçek TV 8’de Sedat Yazıcıoğlu’nun konuğu olmuş. Ben programı izlemedim ama arkadaşlar söyledi.

Sedat, Melih Gökçek’e benim bir yazımda "Ankara’daki susuzluk Melih Gökçek’i götürür" diye yazdığımı söylemiş.

Gökçek de almış sazı eline:

"Onun gibi konuşan biri daha vardı; Emin Çölaşan. O da beni götürüyordu. Allah nasip etti ben onu götürdüm. İnşallah Tufan Türenç’i de götürmek bana nasip olur..."

Melih Gökçek
bunca yıl bir şeyi öğrenememiş.

Gazeteciler hancıdır, siyasetçiler de yolcu.
Yazarın Tüm Yazıları