İşsizin 25 milyar YTL’si patronların cebine gider mi

TÜRKİYE’nin 2001 krizinin derin yarasını kapatabilmek için dönemin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’in önderliğinde Uluslararası Para Fonu (IMF) reçetelerine sıkı sıkıya sarılmaya çalıştığı günler...

Kemal Derviş, iş dünyasının çatı örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) kapısını çaldı: "Size Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu, sorunlarımızı birlikte nasıl aşabileceğimizi anlatmalıyım."

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu hemen yönetim kurulu, Konsey Başkanları ile bazı oda başkanlarından oluşan ekibi topladı. Kemal Derviş, mevcut durumu anlatmaya başladı.

Derviş’in çizdiği tablo öylesine karanlıktı ki, toplantıya katılanların içi daha da karardı. 2001 krizinin darbesi o anda herkese sanki daha da ağır gelmeye başladı. Ancak Derviş, ardından Türkiye’nin çözümsüz noktada olmadığına dikkat çekip, yapılması gerekenleri ortaya koydu.

Toplantı bitti, Derviş’le Hisarcıklıoğlu kameraların karşısına geçti. Bir kadın gazetecinin ağlayarak sorduğu soru Hisarcıklıoğlu’nun beynine kazındı: "Şimdi biz de işimizi kaybedecek miyiz?"

Hisarcıklıoğlu, anında durumu anladı. Toplantıya katılanlardan bazıları, Derviş’in çizdiği karamsar tablo sonrasında "tuvalet molası" diye çıkıp, dışarıya bilgiler uçurmuştu. Hisarcıklıoğlu, durum çok kötü olsa da Türkiye’nin el ele verip, 2001 krizinin de yarasını saracağına inancını anlattı. Derviş’in de TOBB’a çözüm üretme çerçevesinde gittiğini vurguladı.

O toplantıda TOBB, "İstihdamı Teşvik Yasası" üzerinde durdu. Çünkü, sadece mavi yakalılar değil, 50 bin dolayında bankacı, çok sayıda gazeteci de işsizler ordusuna katılmıştı. TOBB, istihdam üzerindeki yükün bir bölümünün geçici süreyle de olsa ertelenmesi önerisini gündeme taşıdı.

Bu amaçla dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ikna edildi. "İstihdamı Teşvik Yasası" bir gecede TBMM’den geçirildi. Yasa özetle, ek istihdam yaratana, aldığı yeni personelin getireceği yükün yüzde 50’sini 12 ay süreyle erteleme fırsatı tanıdı. Bu yasayla 240 bin kişiye iş kapısı yeniden açıldı.

Hisarcıklıoğlu, Kartepe Green Park’ta Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İstanbul Şubesi’nin "Ekonomi Zirvesi"nde o günlere vurgu yaptı: "1 milyon işsize yeni iş kapısı yaratmak amacıyla İşsizlik Fonu’ndaki 25 milyar YTL’nin sadece faizini devreye sokarak yeni işçi maliyetini iki yıl süreyle yarıya indirme önerimizi kimileri popülist buldu. Kimileri de işsizin parasına göz diktiğimizi düşündü. Bu formül 2002’de ’İstihdamı Teşvik Yasası’yla uygulandı."

Hisarcıklıoğlu, İşsizlik Fonu’yla ilgili mevzuatta "işsize yeni iş yaratma" maddesinin de olduğuna dikkat çekti: "Biz mevzuata dayalı öneri yapıyoruz. İşsizlik Fonu’ndaki 25 milyar YTL’lik ana paraya asla dokunulmasını istemiyoruz. Ayrıca sözünü ettiğimiz kaynağın bizim kasamıza da girmesi söz konusu değil."

Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, "İşsizlik Fonu’ndaki parayı amacı dışında kullandırtmam" diyor...

Hisarcıklıoğlu, "İşsize yeni iş yaratmak, İşsizlik Fonu’nun görevleri arasında değil mi" diye soruyor...

TOBB’un önerisini peşin peşin reddetmek yerine üzerinde düşünelim... 1 milyon işsizin iş bulması yabana atılacak öneri değil...

Bakan’dan ’işsizin parasıyla patron yetiştirme’ formülü

TÜRK-Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın (TATSO) Köln’deki yeni merkezinin açılış töreninde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, "İşsizlik Fonu’ndaki 25 milyar YTL’nin faizi 1 milyon işsize yeni iş kapısı açsın" önerisini Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’a sorduk.

Ali Coşkun, öncelikle TOBB’un önerisini desteklediğini vurguladı, ardından iki ayrı formül de kendisi ortaya koydu:

Yeni işe alınacak öreğin 10 kişinin SSK primi ve vergisinin yüzde 60’ını işveren ödensin. Yani yüzde 40 indirim yapılsın. Ayrıca mevcut işçilerden de aynı sayıda, yani 10 kişinin SSK primi ve vergisi yüzde 40 insin. Böylece kayıtdışı istihdamı da çözeriz.

İşsizlik Fonu’ndan İŞGEM’lere (İş Geliştirme Merkezi) destek verelim. Oralarda yeni işler gelişsin, istihdama katkıda bulunsun.

Ali Coşkun’un sözünü ettiği İŞGEM’ler, "patron yetiştirme okulu" olarak da tanımlanıyor. Dünya Bankası’nın da desteklediği proje kapsamında değişik illerdeki İŞGEM’lerde yeni projesi olanlara hem üretim alanı, hem de kaynak desteği veriliyor. 2-3 yıl süreyle o merkezlerde işini geliştirenler, daha sonra piyasada farklı boyutlarda işletmeler haline geliyor.

Bir yanda Rifat Hisarcıklıoğlu’nun "İşsizlik Fonu’ndaki paranın faiziyle 1 miyon işsize iş kapısı açma" formülü...

Diğer tarafta Ali Coşkun’un İşsizlik Fonu desteğiyle "patron yetiştirme" önerisi...

Tercih sizin... Sonuç "Hiçbiri" de çıkabilir...
Yazarın Tüm Yazıları