İslâm muhafazakâr mı?

Aman “muhafazakâr sanat” tartışması biterken bir noktayı es geçmeyelim.

Haberin Devamı

O da şu: Muhafazakâr olan aslında İslâm değil.
İslâm muhafazakâr olaydı, Rönesans’ı yapan batılılar yararlanacak kaynak bulamazdı.
İslâm muhafazakâr olaydı, Osmanlı yüzyıllarca her türlü yeniliğin bayraktarlığını yapamazdı.
İslâm muhafazakâr olaydı, ne Mevlâna olurdu ne de Birûni. Ne Uluğ Bey ne de Harezmi.
Haliyle, koskoca İslâm uygarlığını “muhafazakârlık” gibi kuru bir lafa sıkıştırmak, tek kelimeyle yazıktır.
İslâm’la muhafazakârlığı bağdaştırmak, batıcı kafanın da sık düştüğü bir hata.
Batıcı kafa sanır ki, insan Müslüman olunca otomatikman muhafazakâr olur.
Oysa insanın inancıyla muhafazakâr olup olmaması arasında zerre kadar ilgi yok.
Ne batıcılar vardır ki dibine kadar muhafazakârdır. Hayatta bir şey değişecek diye akılları çıkar. Oysa dindar bir şair çıkıp süper yenilikçi şiirler yazabilir. Nuri Pakdil misali.
Ya da dindar bir siyasetçi çıkıp en açık fikirli tespitleri yapabilir: Numan Kurtulmuş gibi.
Yani bir insanın muhafazakâr olup olmaması dünya görüşü ya da inanç meselesi değil.
Bir insanın muhafazakâr olup olmaması, tamamen karakter ve tıynet meselesi.
Bazı insanların fikri açıktır. Onlar doğuştan böyledir. Müslüman da olsalar, ineğe de tapsalar değişmez.
Bazı insanlar da hiçbir icattan hoşlanmaz. Bu da onların bileceği iştir. Bize laf söylemek düşmez.
Ama “muhafazakâr sanat isterim!” diyen biri bunu İslam’ın arkasına saklanıp söylüyorsa, orada durmak lazım.
Bunu diyenden biraz harbici olmasını beklemek lazım en azından. Daha açık konuşmasını.
“Hazır iktidar bendeyken rakiple-
rimi ekarte etmek istiyorum arkadaş!” demesini mesela.
Desin ki biz de takdir edelim. “Helal olsun üstada, açık açık konuşuyor” diyelim.
Ama kendi muhafazakârlığını çaktırmadan Müslümanlığa yamarsan, ayıp edersin.
Hem mesleğine hem de inancına.
Velhasıl, dünyayı defalarca değiştirmiş İslâm uygarlığına “muhafazakâr” demek ayıp. Sen muhafazakâr olacaksan ol hocam. Ama İslâm’ı karıştırma.
Onun kitabında muhafazakârlık yok çünkü.

Haberin Devamı

ŞEFİN TAVSİYESİ

Pentagram geri döndü

Sadece müzik grubu değildir Pentagram. Aynı zamanda çok güzel bir köprüdür.
Barış Manço’yu Şebnem Ferah’a, Cem Karaca’yı Teoman’a, Moğollar’ı Mor ve Ötesi’ne bağlayan bir köprü.
Eskinin ustalarıyla bugünün müziği arasında, yıllardır sapasağlam dururlar.
Son albümleri “MMXII” bu köprüye yeni taşlar ekliyor. Rock dinleyicisi olup da es geçmek olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları