İnternet üzerinden ısmarlama gelinler

Thomas, talih kuşu üstüme geldi diyerek Hamburg’daki bir arkadaşına telefon ediyor.

Akabinde lokal Alman gazetelerinde küçük ilanlar çıkıyor: ‘18-30 yaş arasında Filipinli kızlar tüm ev ihtiyaçlarınızı yapmaya hazır. İstek üzerine özgeçmişlerini ve resimlerini göndereceğiz.’ Haftası dolmadan 40-70 yaşları arasında erkeklerden yanıt geliyor. Benzer içerikli ilanları da Thomas, Manila gazetesine veriyor. Birkaç günde yüzlerce başvuru geliyor kaldığı pansiyona. Yoksul Filipinli kızlar babası, dedesi yaşındaki Almanlarla birlikte yaşamaya razı.


EKRANDA birkaç tuşa vurduktan sonra yazmaya başlıyorsunuz: ‘İki büyük pizza, biri ekstra peynir ile mantarlı. Yanına kekik, pul biber. Beş adet de kola.’ Altına adres ve telefon.

10-15 dakika sonra kapının zili çalıyor. Kabanı yakasında Domino’s Pizza logolu bir genç kauçuk çantada taşıdığı buharı tüten pizzaları ofisinize teslim ediyor. Sulu karda ziyaretçilerinizle lokanta aramaya gerek yok. Yemek işi böylece kar-kışla cebelleşmeden bilgisayarla hallediliyor.

*

İLETİŞİM teknolojisi günlük yaşamı giderek içine alıyor. Bilgisayarlarda internet siteleri robot hizmetkar gibi servis yapıyor. Ekran başına geçip kırk ciltli ansiklopedinin sayfalarını karıştırmak, şampuandan iç çamaşırına, taze meyve-sebzeden klasik CD’lere, iskemleden buzdolabına, seks gücünü artıran tablet, uzun namlulu otomatik tüfek dahil akla gelen-gelmeyen binlerce ihtiyaç maddesini ısmarlamak mümkün.

*

İNTERNET siteleri, son yıllarda ’en kutsal birliktelik’ diye bilinen evliliğe de el attı. Bekar, dul erkek-kadınlar yeni bir hayat kuracakları eşlerini bulmak için ’çöpçatan’ sitelerini kullanıyorlar. Site işletenlerde Rus, Meksikalı, Amerikalı ve Güney Asyalılar liste başını çekiyor. Eş arayanların çoğu kadın. İnternette çöpçatan şirketlerini inceleyen Amerikalı profesör Donna Hughes, yalnızca Rusya’da 219 sitede hayat arkadaşı arayan 120 bin kadın tespit ettiğini söylüyor. Bu sitelere girenler eş arayan kadınların yaşı, vücut ölçüleri, tahsil düzeyi, kişisel özellikleri ile renkli fotoğraflarını görüyorlar. Sonra e-posta adresleriyle haberleşme safhası başlıyor.

*

KITALARARASI eşleştirmenin öncüsü, sanırım soyadını hatırlayamadığım Hamburglu Thomas olsa gerek. Marcos iktidarında Filipinler’de görüştüğüm Thomas çalıştığı seyahat acentesinden çıkarıldıktan sonra Manila’ya gelmişti. Elli yaşlarındaki Alman ‘Cebimde üç bin dolar ve dönüş bileti vardı’ diyerek hayatını değiştiren ziyareti şöyle anlattı: ‘İlk gece eğlence yerlerinin olduğu Malate’de bir bara gittim. Biramı içerken yanıma egzotik görünüşlü genç bir kız geldi. Ona da bir içki ısmarladım. Az sonra iki kız daha gelip benimle konuşmaya başladılar. Yakışıklı bir adam değilim, şaşırdım bu ilgiye. O gece iki bara daha girip çıktım. Gene kızlar etrafımı sardı. Hepsi de Almanya’ya gitmek istiyordu benimle. Yemek pişirip, evinizi temizleriz, başka ne istiyorsanız yaparız. Ayda 100 mark verseniz yeter, dediler. Ailelerinin çok yoksul olduğunu, iş bulamadıklarını söylediler.’

*

THOMAS, talih kuşu üstüme geldi diyerek Hamburg’daki bir arkadaşına telefon ediyor. Akabinde lokal Alman gazetelerinde küçük ilanlar çıkıyor: ‘18-30 yaş arasında Filipinli kızlar tüm ev ihtiyaçlarınızı yapmaya hazır. İstek üzerine özgeçmişlerini ve resimlerini göndereceğiz.’ Haftası dolmadan 40-70 yaşları arasında erkeklerden yanıt geliyor. Benzer içerikli ilanları da Thomas, Manila gazetesine veriyor. Birkaç günde yüzlerce başvuru geliyor kaldığı pansiyona. Yoksul Filipinli kızlar babası, dedesi yaşındaki Almanlarla birlikte yaşamaya razı. Karşılıklı yazışmalar, fotoğraf teatisi sonunda Manila-Hamburg trafiği başlıyor. Thomas haftanın üç günü yaşlı Almanların beğendiği kızları uçağa bindirip Hamburg’a gönderiyor. Uçak bileti dışında iki bin dolar alıyor her kız için. Erkeklerin bir kısmı Manila’ya gelip göz kestirdiği kızla tanıştıktan sonra birlikte dönüyor Almanya’ya.

*

THOMAS, ‘İlanları Hollanda ve Belçika’da yayımladık. Rüyamda göremeyeceğim kadar para kazandım. Lüks bir villa satın aldım. Bana gelen kızlardan biri ile de evlendim. Artık katalogla çalışıyorum. Villanın havuzunda kızların mayolu renkli resimlerini çekiyorum. Bu iş birkaç yıl daha devam ederse kovulduğum seyahat acentesini satın alacağım’ diyor.

Oysa Marcoslara darbe akabinde iktidara gelen kadın Cumhurbaşkanı Corazon Aquino, 1990’da ülkede yaygın fuhuşu önleyen bir yasa çıkardığı gibi Thomas’ın çöpçatan şirketini de kapattırdı.

Ama internet sitelerinde ’elektronik postayla gelin’ başlıklı çöpçatan piyasasını engellemek kolay değil. Amerikan makamları ancak yasalar ihlal edildiğinde devreye giriyor. Rusya, Güney Asya ve merkezi Amerika’dan ‘evlenme’, ’mankenlik’ vaadiyle getirilip fahişeliğe zorlanan kadınların şikayeti üzerine savcılıklar duruma el koyuyorlar.

İnternetten ısmarlanan ceket dar gelirse, kebabın eti bozuksa geri gönderip parasını almak mümkün. Ya ekranlarda tanışıp beğendiğin Meksikalı, Vietnamlı kadını evine getirdikten sonra beklediğin gibi çıkmazsa ne yapacaksın? Hele apar topar nikahına geçirmişsen?
Yazarın Tüm Yazıları