İnsan hakları herkes için

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Şimdiye kadar söylediler, uyardılar, yaptırım uyguladılar yine olmadı, yine olmadı.

Türkiye insan hakları karnesini bir türlü düzeltemedi.

Şimdi bakan gönderip, insan haklarında ilerleme sağlanması için danışmanlık hizmeti verdirecekler.

Avrupalı parlamenterlerin bu tip ziyaretlerine, ‘‘sömürgeci edası’’ sezinlediğimiz için feci halde sinirlenmemize rağmen insan hakları, demokrasi ve emekten sorumlu Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck'ı buyur ediyoruz.

Bu konudaki iyi niyetimizi görsünler istiyoruz.

Geçmişte başbakanlar, bakanlar insan hakları suçlamalarına sert tepki gösterirler, ‘‘Türkiye'de insan hakları ihlalleri yok. Bunlar bölücü propaganda’’ derlerdi.

Diplomatlarımız da uluslararası platformlarda Türkiye'nin masumiyetini kanıtlamak için binbir dereden su getirirlerdi.

Hiç olmazsa ANASOL-D'ciler ‘‘eksiklerimiz var biz de biliyoruz’’ diyorlar.

Bir şey yapmasalar da, yapmaya niyetli gibi görünüyorlar.

***

MADEM hükümetin niyeti, halkın da insan haklarına uygun biçimde yaşama isteği var, o zaman neden bir türlü olmuyor?

Dünkü gazetelerde bunun ipucu vardı.

Adalet Bakanlığı insan haklarında iyileştirmeler içeren bir çalışma programı hazırlamış.

Program, zanlı ya da suçluların haklarıyla ilgili düzeltmelerden söz ediyor.

Ya suç işlemeyen, sıradan insanların hakları?

O konuda hiçbir kıpırdama yok.

Biz, insan hakları deyince sadece suçluların haklarını mı anlıyoruz, yoksa bu düzende nasılsa herkesin bir gün suçlu ya da zanlı olacağına mı inanıyoruz?

Bugüne kadar, insan haklarıyla ilgili düzeltmelere baktığımızda insan hakları dediğimizde suçlu haklarını anladığımız ortaya çıkıyor.

Belki de bunda, batıdan gelen insan hakları eleştirilerinin işkence, faili meçhul gibi konularda yoğunlaşmasının payı var.

Oysa, dışarıdan dürtüklendikçe bu konuda bazı adımlar atıldı.

Karakollar şeffaflaşacak dendi. Gözaltı süreleri kısaltıldı. Avukatsız konuşmama hakkı verildi. İşkenceden kaçınılması telkin edildi.

Ama Türkiye'de insan hakları sorunu çözülmedi.

Çünkü suç işlemeyen insanların da hakları olduğu gözardı edildi.

***

ÇOCUKLAR dayak yiyerek büyüyorsa; eğitim, serbest tartışma ve fikir üretmeye değil de ezbere dayanıyorsa; düşünce ve inançlar cezalandırılıyorsa orada insan haklarından söz edilebilir mi?

Sendikalaşmak isteyenleri patronlara karşı koruyacak yasal düzenleme ve mekanizmalar yoksa; sigortasız işçi çalıştırmak hala mümkün olabiliyorsa; sosyal güvenlik ağı asgari güvenceyi bile sağlayamayacak kadar yıpranmışsa orada insan haklarından söz edilebilir mi?

İnsanlar, forslu tanıdıkları olmadığı için yaşamlarında karşılaştıkları haksızlıkları, aksaklıkları şikayet mercii bulamıyorlarsa ve ükenin Anayasa Mahkemesi Başkanı bile çıkıp, ‘‘Burası hukuk devleti değildir. Yargı da tam bağımsız değildir'' diyorsa orada insan haklarından söz edilebilir mi?

Siz istediğiniz kadar çağdaş cezaevi, oda sistemi, savcıyla sorgu gibi önlemler alın yeterli olmaz.

Çünkü insan hakları bir demokrasi yoludur.

Dışarıdan dürttükçe adım adım ilerlenen dikenli bir yol değil.

Yazarın Tüm Yazıları