Hukuku gören olursa...

Bekir COŞKUN

Dün adli tatil bitti, ama hukuk tatilini sürdürecek...

Hukukun gelmesini bekleyeceğiz...

Mahkemelerin cılız ışıklı koridorlarında hukuku arayan insanlar, aralanan kapılardan içeri-dışarı ürkek ürkek bakacaklar...

Bakacaklar, hukuk var mı?..

Mübaşirler koridorlarda sanıkları, tanıkları, davalıları, davacıları, bağırarak çağıracaklar...

Herkes orada olacak...

Hukuk hariç...

*

Aynı davada, aynı mahkemenin verdiği, birbirinin tam tersi kararlar... Otuz yıl süren, davacısı ve davalısı çoktan ölmüş davalar... Tüm sanıkları idam istemiyle yargılanan ama, tümü berat eden enteresan duruşmalar...

Ulusal boyutlu tüm büyük skandalların ufak-tefek tetikçi sanıkları içerde, elebaşılar dışarda...

Güçlü ve zenginlere işlemeyen yasalar...

Siyasi iktidara bağımlı bir yargı...

Sürülme korkusu içinde yaşayan savcı ve hakimler...

Ve mahkeme koridorlarında sürünen, kapı aralıklarından bakıp içerde-dışarda hukuku arayan bezmiş-bitmiş-tükenmiş insanlar...

Birileri bunu düzeltmeli...

Kim?..

*

Bakın; dün adli yılın başlama törenlerinde Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun, başta Cumhurbaşkanı, kendisini dinleyenlere aşağı-yukarı yukardakilerini anlattı...

Hukukun herkese eşit işlemesi gerektiğini söyledi...

Cumhurbaşkanı onu alkışladı...

Oysa Cumhurbaşkanı bir gün önce Bursa'da, eski dava arkadaşının ‘‘Yeşil Şehir'' konutlarının temelini atarken, o imar planı ve ruhsatın Bursa 2. İdare Mahkemesinin 1997-336 sayılı kararı ile iptal edildiğini biliyordu...

Bursa Barosu, Cumhurbaşkanı'na ‘‘Hukuka saygılı bir kişi olarak, hukuka aykırı bu temeli atmayın...'' çağrısı yaptı...

Ama o attı...

Bir gün önce yargının Türk Milleti adına verdiği kararı hiçe sayıp, ikinci gün yargıçları alkışlamak...

Nasıl?..

O zaman kime ne anlatılır?..

*

Dün adli tatil bitti...

Adliye koridorları kalabalıklaştı... Savcılar, hakimler, sanıklar, tanıklar, davalılar, davacılar, mübaşirler orada olacaklar...

Hukuk hariç...