Hitler Benzetmesi

- Özgürlük istiyoruz.
- Savaş istemiyoruz.
- Hepimizi felakete sürüklüyorsun”.
Kalabalık grup bağırıyor, çağırıyor, ellerindeki pankartlarda liderin fotoğrafı “Hitler bıyığı” ile. Pankarttaki fotoğrafa uzaktan bakınca, Hitler’in ta kendisi.
Grup kentin çeşitli bölgelerinde başka gruplarla birleşiyor, onların ellerinde de aynı pankartlar, yine özgürlük ve barış şarkıları.

NERESİ BURASI

Burası New York, kentin ve hatta dünyanın en merkezi yerlerinden biri, Central Park. Parkın yanında toplanan kalabalığın elinde iki türde pankart var.
Birinde, Obama tam Hitler kılığında, Hitler bıyıklı. Diğerinde yine Obama, bir Arap Şeyhi ile el sıkışırken, pankartta “Obama El Kaide ile aynı yatakta” yazıyor. Bağırmalar, çağırmalar, protestolar gırla gidiyor.
Bu Amerikalılar çıldırmış olmalı, ok yaydan fırlamış, hiçbir şeyden çekindikleri yok. Başkan Obama’yı Hitler’e benzetiyor, onun Ortadoğu ve özellikle Suriye politikasını eleştirerek,  dünyanın en etkili terör örgütü El Kaide ile yan yana gösteriyor, olmadık hakaretlerle saldırıyor.
Buna rağmen ortada tek bir polis yok, ne TOMA, ne biber gazı. Çok garip.

DAVA FİLAN YOK

Garabet farklı boyutlarda devam ediyor.
- Obama meydanlara çıkıp göstericileri tehdit filan etmiyor. Gösterilerle dünyada birileri arasında bağ kurmuyor.
- Kendi medyası ile uluslararası medyayı komploculukla suçlamıyor.
- Polise, meydanları 24 saat içinde boşaltın, emri vermiyor.
- Gösterilere destek verenler için cadı avı başlatmıyor, kimseyi gözaltına almıyor, tutuklamıyor. Göstericilerin evlerine polis baskın yapmıyor.
- Gösterilerde kimsenin burnu kanamıyor.
Başka garip bir olay daha göze çarpıyor, Obama kendisini Hitler’e benzettiği için kimse hakkında hakaret ve tazminat davası açmıyor.
Bu Obama ne matrak adam yahu.

Yedi ülkeden biri

3 EKİM 2005, Türkiye ve Hırvatistan AB’ye tam üyelik için birlikte masaya oturuyor.
Brüksel’de karar ilan edildiğinde, ben de oradayım, bire bir tanığıyım, bazı liberaller, bugün yine dönmüş olanlar, fiilen  şıkıdım şıkıdım oynuyor. Tayyip Erdoğan onların şarkılarıyla Türkiye’de “Avrupa fatihi” olarak karşılanıyor.
Yer gök bu avazelerle inlerken, Türkiye anlaşmasında yer alan iki kelimeyi kimse görmek istemiyor, “ucu açık”. Yani, görüşmeler ne zaman biter, belli değil. Oysa, aynı anlaşmada Hırvatistan için böyle bir koşul yok.
1992’de Yugoslavya dağılıyor, tek Yugoslavya’dan yedi ülke çıkıyor, biri de Hırvatistan. Parçalanmış bir ülkeden, savaştan çıkan o ülke AB normlarında tüm demokratik kriterleri sekiz yılda yerine getirerek tam üye oluyor.
Sen demokraside fena halde aksıyorsun, AB ile masaya oturduğun 1960’tan bu yana, elli yıldır, hele de son on yıldır AB’li olmayı hak etmiyorsun. Sen hâlâ “Şu fasıl açıldı, bu açılmadı” kavgasını sürdürüyorsun. AB görüşmeleri AB’yi hiç anlamayan “AB ile Kavga Bakanı Egemen Bağış”a teslim ise durum zaten ortada.
Parçalanan Yugoslavya’dan çıkan ülkelerden Slovenya çoktan AB üyesi. Şimdi Hırvatistan, gelecek yıl ise parçalanmadan çıkan bir başka ülke, Sırbistan ile tam üyelik görüşmeleri başlıyor.
Parçalanmış, savaştan çıkmış ülkeler bile, demokrasiyi içine sindiriyor, AB’li oluyor, sana geçmiş olsun.

Gündoğan’da ‘Toprak Ana’

KENDİ verdikleri isimle, “Saklı Bahçe” ya da “Toprak Ana”.
Bodrum Gündoğan’da pazarın kurulduğu yere çok yakın bir bahçede organik ürünlerle, ev yapımı serpme kahvaltıdan tutun da öğlen ve akşamları çeşitli sebze ve et yemekleri, gözleme, çeşit çeşit mantı ile bezenmiş sofralar.
Hem ucuz, hem sağlıklı, yoğurdundan salçasına, ekmeğinden reçeline kadar her şey ev yapımı ve lezzetli. Ağaçlar altındaki bahçede cumartesi sabahları öğleye kadar canlı müzik var.
Gündoğan’da zengin ve sağlıklı kahvaltı ve yemek için “Toprak Ana” biçilmiş kaftanlardan biri.