Hemzemin geçitler, siyasi baskıyla güvenlikten yoksun olarak açılıyor

Bu tren insana neler yaptırıyor; önceki akşam Zonguldak’ta Ezginin Günlüğü ile birlikte sahneye çıktık ve tren insanları olarak Zonguldaklılar’la birlikte "Sevdaaaadandır... Sevdaaaadandır..." diye şarkı söyledik.

Ve bu trenin sürprizleri bitmiyor: Sabah beni Zonguldak’ta annem uyandırdı. Çok özlemiştim, rüya görüyorum sandım. Yoo, ta kendisi karşımdaydı: "Kızımı ve torunumu özledim, hem bu trende neler oluyor çok merak ediyordum, atladım geldim" dedi. Annem, adı Cavidan Armutçu, Trabzon kızı, öyle her şeyi kolay beğenmez. Hürriyet Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür’e tam not verdi. Bu demektir ki sahiden doğru yoldayız.

Yol demişken, Karabük-Zonguldak demiryolunda, 100 kilometrelik mesafede tam 54 hemzemin geçit olduğunu fısıldadı Demiryolcular kulağımıza. Bir dertleri vardı, anlatmak istiyorlardı. Gökçebey-Çaycuma istasyonları arasında bir yerde durdurdular treni, indik ve gördük. Burası, virajların (Demiryolu deyimiyle kurp) çaplarının darlığı nedeniyle, hem karayolundan gelen araç ya da yayalar, hem de treni kullanan makinist için görüş mesafesinin olmadığı bir hemzemin geçit. Dolayısıyla kazalara açık bir yer.

Bariyerleri kırıyorlar

TCDD Zonguldak Şube Şefi Recep Önsöz, "Öyle çok kaza gördüm ki, hele bir tanesinde kamyon çarpmıştı trene, içindeki küçük oğlan babasına sarılmış bir şekilde ölmüştü. Bu yüzden tedavi gördüm ben" diyor, neredeyse ağlamaklı. Sonra devam ediyor: "İki tarafta da yerleşim var ve insanlar hemzemin geçitleri kullanıyorlar. Biz kapatıyoruz, ama siyasi baskılarla, kamuoyu oluşturarak açtırıyorlar, sonra da insanlar ölüyor."

Türkiye’deki demir ağlarda toplam üç bin hemzemin geçit var ve çoğu güvenlikten yoksun. Hemzemin geçitlerin sağdan ve soldan en az bin metre görüş mesafesi olan yerlerde ve flaşörlü-çanlı bariyerli olması gerekiyor. Önsöz, "Avrupa’da da hemzemin geçit var, ama Avrupalı flaşörün ışığı yanıyorsa durur. Biz bu flaşörlü-çanlı sisteme bir de bariyer ekleyerek yerleştiriyoruz, bizim vatandaşımız bariyer kolunu kırıp geçiyor yine. Kaza olduğunda da bizi suçluyor" diye anlatıyor.

Hele Karabük-Zonguldak arasındaki gibi görüş mesafesine sahip olmayan hemzemin geçitlerde bu tür cesurca davranışlar, ciddi ölümlü kazalara neden oluyor.

Çözüm, yerel yönetimlerin siyasi baskılarla bu hemzeminleri açtırması yerine, oralara alt ya da üstgeçit yapması. Böylece TCDD personeli de hak etmediği imajdan kurtulacak. Onları en çok kıran da kazalardan sonra haberlerin "Tren arabaya çarptı" şeklinde çıkması. "Bir tren arabaya çarpamaz, ancak bir araba trene çarpar. Biz yolumuzdan gidiyoruz, direksiyonumuz yok ki sağa sola kıralım. Araba önümüze çıkıyor" diyorlar.

Hürriyet Hakkımızdır Treni’nden sesleniyoruz: Riskli hemzemin geçitleri kapatın, ölümleri durdurun, treni özgür bırakın.

Madde 25, Karabük Garı’nda karşımıza çıktı

Oyuncu ve İnsan Hakları Eğitmeni Derya Durmaz, "Günlerdir Evrensel Beyanname maddelerini anlata anlata gidiyoruz. Al sana Madde 25" diye girdi salon vagondan içeri. Karabük’teydik bu olduğunda. Eğitim çalışmasına katılıp bir kenarda asık suratla anlattıklarını dinleyen Yasin’le tanışmış. İlköğretim okulunu bu yıl bitiren Yasin Babat, iki kardeşi ve sakat annesiyle çok kötü koşullarda yaşadığını anlatmış ona. Derya bir tren insanı, üşenmedi, kalktı Yasin’in evine gitti. Döndüğünde üzgündü.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 25. maddesi, "Herkesin yeterli yaşam standardında yaşama hakkı vardır" diyordu ve bu ev bu maddeyi feci şekilde yalanlıyordu. Anne Hikmet Babat, Valiliğin Sosyal Yardımlaşma Vakfı’ndan aldıkları 150 lira aylıkla geçinemediklerini anlatmıştı. Hürriyet Treni ne yaptı? Derhal Karabük Valiliği’ni aradı, söz aldı. Babat ailesi şimdi Karabük Valiliği’ne ve Karabüklü yardımseverlere emanet.
Yazarın Tüm Yazıları