Hayvanseverlere yıllarca insan düşmanı, çocuksuz, deli kadın dediler

Müjde Coşkun Akdoğan, tüm hayatını hayvanlara duyduğu sevginin şekillendirdiğini söyleyen bir hayvan dostu. Geçtiğimiz hafta KAY (Kısırlaştır-Aşılat ve Yaşat) Projesi ile JCI-TOYP 2005 (The Outstanding Young Persons - Junior Chamber International) Türkiye’nin En Başarılı Genç Girişimcileri Yarışması’nda Çevre ve Ahlaki Önderlik alanında birincilik ödülünü aldı.

Haberin Devamı

 Projesini sokak hayvanlarını düşünerek yapan Coşkun, TOYP’un uluslararası yarışmasında da Türkiye’yi temsil edecek.

Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?

- Hürriyet’in Cumartesi ekinde yarışma ile ilgili bir haber vardı, okuyunca çok heyecanlandım. İnternette araştırdım, JCI TOYP’un önemini gördüm ve katılmaya karar verdim. KAY projesini zaten bir senedir uyguluyordum fakat maddi olarak zorlanmaya başlamıştım. Projeyi son katılım gününde teslim ettim.

Projenizde neler yer alıyor?

- Kısırlaştır-Aşılat-Yaşat (KAY) tamamen toplum sağlığı için üretilmiş bir proje. Çünkü hayvanları istemeyen, sevmeyen insanlar kadar, biz hayvan korumacılar da hayvanların sokaklarda maruz kaldığı taciz ve kötü koşullardan rahatsızız. Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvanları Koruma Derneği’nin bu konudaki önerilerini inceledik. Uygulamaları buraya uyarladık, kayıt sistemini geliştirdik. KAY, sokak hayvanlarını sorununun tek çözümü. Kadıköy’deki uygulamalardan sonra şikayet sayısı çok düşmüş mesela.

Kısırlaştırma hayvanseverler arasında sık sık tartışılıyor. Bazıları bunun bir çeşit soykırım olduğunu söyleyenler, sokak hayvanlarının tüketileceğini düşünenler bile var.

-
Kısırlaştırma kesinlikle bir soykırım değil. Bunlar çok hızlı üreyen hayvanlar ve insanların yaşadığı alanlarda hayvanların hızla üremesi bütün dünyada sorun yaratır. Kısırlaştırmaya karşı olanlar kendilerini düşünsünler, bir insanın 10 tane çocuğu mu olması gerekiyor?

SOKAK HAYVANLARI EKOLOJİNİN PARÇASI

Çevre ve hayvanlarla ilgili en büyük sorun ve sorumsuzluğumuzun ne olduğunu düşünüyorsunuz?


- Çevrenin sonsuz bir kaynak olduğunu düşünmek en büyük sorunumuz. Sorumsuzluk ise devlet politikalarından başlıyor. Hayvanların en büyük sorunu ise onların da bizim kadar acı çekebildiklerini anlamayan insanlar.

Yaptığınız konuşmada hayvanseverlerin ilk kez baş belası olarak görülmediğini söylemişsiniz. Hayvanseverler bazen böyle görülebiliyor mu?

- Biz hayvan dostları ve korumacılar bugüne kadar yaptığımız her çalışmada çok geri planda tutulduk. Neden paramızı, zamanımızı, emeğimizi insanlara değil de, hayvanlara yönelttiğimiz soruldu. Oysa onların sağlıklı ve kontrollü olması biz insanların sağlığı için çok önemli. Biz bunu anlatamadık. İnsan düşmanı olmakla itham edildik. Çocuksuz, hayatı kaymış deli kadın imajını taşıdık yıllarca. Belediye başkanları ve veteriner müdürleri hayvansever kelimesinden ürküyor ve temkinli olmayı tercih ediyor. Onlarla iletişim kurmak hep çok zor oldu ama bizi anladıklarında hiçbir sorun yaşamadık.

KAY projesi barınakları da kapsıyor mu?

- Barınaklar kapatılmalı. Ya da barındırma merkezi olmaktan çıkarılıp, rehabilitasyon merkezleri haline dönüştürülmeli. Kısırlaştırma merkezleri haline gelmeliler. Şu anki barınaklar toplama kampı gibi. Herhangi bir canlıyı beş metrekarenin içinde kaç sene yaşatabilirsiniz? Ayrıca bizim projemizde, sokak hayvanları şehirlerin ekolojik dengesinin birer parçası olarak görülüyor.

Projenizi hazırlarken bazı hayvansever grupların destek olmadıklarını ve aksine sert eleştirilerde bulunduklarını öğrendim. Neden böyle oldu, neler yaşadınız?

- Böyle şeyler bazen oluyor. Hayvansever denilen insanlar arasında bazı baskı grupları var. Mesela çocukların süt içmesini bile istemiyor bunlar. Radikal olup, hayatın gerçeklerini şaşıranlar destek olmazlar. Bu daha önce de başıma geldi. Burgazada’da hayvanları kısırlaştırdığımız bir araç vardı bir grup bu aracın lastiklerini patlattı.

n Dışardan bakanlar için hayvanseverler arasında bir rekabet varmış gibi gözüküyor. Var mı böyle bir şey gerçekten?

-
Ben ve benim gibi hareket edenler kendimize hayvansever demiyoruz zaten. Biz hayvan dostu ya da hayvan korumacısı olmayı tercih ediyoruz. Bu bahsettiğimiz hayvanseverlerin içinde rekabetten çok kendi aralarında uzlaşamayan insanların sergiledikleri var.

KAY ŞİMDİ SAHİPSİZ

16 ay süren ve 4000’e yakın sokak hayvanının kısırlaştırılıp, aşılandıktan sonra kayıt altına alınmasını sağlayıp ödüllü KAY projesi şimdi sahipsiz. KAY’ın İstanbul’la sınırlı kalmayıp diğer şehirlere de yayılmasını isteyen Müjde Coşkun, Çevre Bakanlığı ve İstanbul Belediyesi’ne proje raporlarını iletmiş. Finansal sorunlar yüzünden projeyi sürdüremeyen Coşkun, Çevre Bakanlığı’ndan ret yanıtı almış ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan haber bekliyor.

JCI-TOYP NEDİR?

Açılımı Junior Chamber International olan JCI, 124 ülkede olan bir girişimcilik ve liderlik organizasyonu. TOYP (The Outstanding Young Persons) ise JCI tarafından düzenlenen bir yarışma. İş Dünyası, Bilimsel Önderlik, Kişisel Başarı gibi birçok farklı kategorisi var.Sırma GÜLBAHAR

Siz Pako'ya sorun Pako'da uzman (Veteriner Hekim Talat Gülbay)

Haberin Devamı

Papağanlarda ön mide büyümesi

Papağanlarda ön mide büyümesi sendromu çok sık görülen ve öldürücü olabilen bir hastalık. Virüslerden kaynaklandığı düşünülen ve kısaca PPDS denen bu hastalıkta ön mideyi, taşlığı ve diğer sindirim sitemi bölümlerini çalıştıran sinirler hastalanır. Mide ve diğer sindirim sistemi hareketlerinin ortadan kalkması ile besin maddeleri de emilemez.

PPDS her yaş ve cinsiyetteki kuşta görülebilir. Hastalığın en çok görüldüğü kuşlar Gri Afrika Papağanları, Mavi ve Altın rengi Macaw’lar ve diğer papağanlar. En çok görülen belirtiler; depresyon, yediklerini sindirmeden çıkarma, sindirilmemiş yem içeren dışkı ve merkezi sinir sistemi bozukluklarıdır. Bunları, tünekte duramama, baş bölgesinde titreme, kısmi felç izleyebilir. PDDS hastası kuş hızla kilo kaybetmeye başlar ve kaslar aşırı zayıflar.

Hastalığın iyileşme ihtimali düşük olmakla birlikte, yumuşak ve kolay sindirilen gıdalar verilmesi (sebzeler, yumuşak meyve ve pişirilmiş yem gibi) kuşun direncine destek verebilir. Stressiz ve gürültüsüz bir ortam ve bakteri enfeksiyonlarını önlemek için veteriner hekiminizin önereceği antibiyotik vb. ilaç uygulamaları da öneriliyor. Evde başka kuşlar varsa hasta kuşun kesinlikle ayrı bir yerde tutulması gerekli.

Kuşların hastalık belirtilerini gizlediğini göz önüne alırsak, kuşunuzda en küçük bir değişiklik ve problem gördüğünüzde veteriner hekiminize danışmanız doğru olacaktır.

Pako Pano

Uzun tüylüyüm, yakışıklıyım ve inanılmaz usluyum. Evinizde bana bir yer var mı? Çok değil, bir minder yeter bana. Soğuk havalarda sokaklarda kalmak istemiyorum. 0212 259 34 75.

Bodrum Manastır Villaları 2407 Sokak’ta boynunda ‘Bianca Feyizoğlu’ yazılı tasma olan beyaz Ankara kedisi kayboldu. 0536 749 20, 0532 601 65 29.

Çoban Kurt melezi 1,5 aylık 2 erkek kardeş ev arıyor. 0533 688 35 58.

Biri sarman, biri tekir iki yavru kedi ev arıyor. Son derece iyi huylu, oyuncu ve çok iyi arkadaşlar. Ayrı ayrı bulundular ama inanılmaz iyi arkadaş oldular. Mümkünse birlikte kalabilecekleri bir yuva arıyoruz. 0533 529 16 51, 0546 775 50 46.

İstanbul’da, 2 aylık erkek, beyaz üzerine kızıl desenli kedi ve 1 aylık tekir dişi kedi yuva arıyor. 0555 422 88 95.

3 renkli ve yeşil gözlü 2 aylık iki kız kardeş kediyi evinize alır mısınız? 0555 422 88 95.

3 aylık, tek gözü olmayan sarman kediciklere sıcak birer yuva arıyoruz. 0555 422 88 95.

Sokakta bulduğumuz Terrier cinsi köpeğe bir aile arıyoruz. herginoglu@mynet.com

Chow chow cinsi köpeğimiz kayboldu. Açık krem rengi, biraz uzun suratlı; sırtında açık kahve lekeler ve sağ patisinde yara var. Sırtında mavi tasma vardı. Laleli’den kaybolduğu günden sonra Beşiktaş ve Yenikapı civarında görülmüş. (0535) 291 18 59; (0212) 591 10 73-75.

4 aylık Pointer kırması Naz kızımızı sahiplendirmek istiyoruz. (0532) 465 84 56; (0532) 301 83 73. adabarinagi@yahoo.com

Kuzu adında 6 yaşında beyaz renkli, yeşil gözlü, erkek bir Ankara kedisiyim. Sokakta hasta bulundum ve beni sahiplenecek bir aile arıyorum. edaerdener@hotmail.com.

1,5 yaşında siyah renkli erkek kurt köpeği sıcak bir yuvanın hayalini kuruyor. (0532) 391 87 54.

KÖR KEDİLER YUVA ARIYOR

Geçtiğimiz haftaki yazımızdan sonra yuva arayan bir çok kör kedi duyurusu geldi. Hepsini buraya sığdırmak mümkün değil. Kedigensitesinde de yuva bekleyen birçok kör kedi var.

Hamdi, Fenerbahçe’de bir apartman bahçesinde yaşatılmaya çalışılan bir gözü tamamen kör olan, diğerinde de büyük oranda görme kaybı olan 3 aylık bir kedi. Genel sağlık durumu çok iyi. Hamdi, apartman sakinleri gözlerindeki iltihaptan rahatsız olduğu için daha fazla bahçede bakılamayacak. Dışarıda da yaşayamayacağı için çok acil sahip arıyor. Hamdi ile ilgili bilgi almak ve yardım etmek için kebire@zoolistan.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.

1 yaşındaki erkek kedi kör ve FİP hastası. FİP’li olduğu için evin tek kedisi olmak zorunda. Sokakta hayatta kalma şansı olmadığı için yuva aranıyor. Çiğdem Ergül 0544 416 70 28

3 aylık dişi kedinin bir gözü kör. Diğer gözünün kurtarılması için veterinerde bekletiliyor. Ameliyat edilebilirse, daha sonra sahiplendirilecek. hacer@ventura.com.tr

1 yaşındaki beyazlı-grili tekir dişi kedinin bir gözü ameliyatla alındı, diğer gözü de alınmak üzere. Şu an veteriner kliniğinde ve sokaklara dönmesi imkansız olduğu için yuva arıyor. gulcinn@gmail.com

3 aylık erkek gri tekir kör ve evde bir köpek olduğu için yuva arıyor. hacer@ventura.com.tr

Korsan, bir gözünü tamamen kaybetmiş 1 yaşında erkek kedi. Tuvalet alışkanlığı var ve sokakta bulunduğundan beri geçici olarak evde bakılıyor. Tüm aşıları yapılmış ve aşı karnesi var. emrebuyukkalfa@hotmail.com

4 aylık dişi gri tekirin bir gözü yok. Şu an bir veteriner kliniğinde kalıyor. (0212) 323 60 63.

3,5 aylık dişi kedi bir gözünü geçirdiği bir kazada kaybetti. Gümüş rengi aşılı kedi yuva arıyor. Hülya Hanım, (0216) 362 82 06.

Bu reklam köpekler için

Frankfurt’ta faaliyet gösteren Leo Burnett reklam ajansı geçtiğimiz haftalarda bir köpek maması markası için bir kampanya hazırladı. Yere çok yakın bir şekilde yerleştirilen billboard’larda bir tas köpek maması fotoğrafı var. Üzerindeki slogan, ‘Burnunuzu dinleyin.’ İlanların bulunduğu yerden geçen tüm köpekler, kafalarını fotoğraftaki mama kabına daldırmak istiyor ve böylece sahiplerinin de dikkatini çekmiş oluyor. Peki bütün köpekleri kendine çeken bu ilanın sırrı ne? Aslında çok basit: Panoların arkasında gerçek köpek maması gizli.

En güzel pet fotoğrafları seçiliyor

Aylık pet dergisi Zoolistan en güzel pet fotoğraflarının seçileceği bir yarışma düzenledi. Yarışma; köpek, kedi, kuş, kemirici ve sürüngen kategorilerinde yapılacak. Yarışmanın son katılım tarihi 11 Kasım. Elektronik posta veya dergiden çıkan başvuru formu ile katılabilirsiniz. Elektronik posta ile başvurularda gerekli detayları www.zoolistan.com adresinden öğrenebilirsiniz. Sonuçlar aralık sayısında açıklanacak ve birinciler birçok ödül kazanacak.

Çoban köpekleri yarışıyor

Alman Çoban Köpekleri Derneği’nin düzenlediği 3. Alman Çoban Köpekleri Irk Standartları Yarışması, 16 Ekim’de İstanbul Autodrom’da yapılıyor. Yarışmacıların, erkekler ve dişiler olarak 12 gruba ayrılacağı müsabakada kategoriler şöyle: 3-6 ay arası, 6-9 ay arası, 9-12 ay, 12-18 ay arası, 18-24 ay arası ve 24 ay ve üstü.

Tüm katılımcıların sertifika alacağı yarışmada hakemlerden alınan notlar derneğe kayıtlı köpeklerin siciline işlenecek. Uluslararası Alman Çoban Köpeği Hakemi ve WUSV (Dünya Alman Çoban Köpekleri Birliği) yönetim kurulu üyesi Helmut Köning yarışmayı gözlemci olarak izleyecek. Bilgi için: 0212 509 70 70, www.ackb.org veya ackb@ackb.org

Yazarın Tüm Yazıları