Havuza gözlükle girmek daha sağlıklı

Güzel bir havuzun sularında kulaç atmak büyük zevk. Ancak, bazen saatlerce içinde kalınan yüzme havuzlarının dışarıdan gelecek etkilere açık olması, başta gözlerde olmak üzere sorunlara zemin hazırlayabiliyor.

Hastalıklara neden olan mikroplar, bakteriler, virüsler ve mantarlar rüzgar veya havuza girenler tarafından havuza taşınıyorlar. Bazen bu zararlı etkenleri yok etmek için kullanılan temizleme maddelerinin de zararlı etkileri olabiliyor. Örneğin klor (Cl2 veya ClO2) ya da kloraminler gözlerde alerji yapabiliyor. Ayrıca burun tahrişlerine, mide rahatsızlıklarına ve anemiye bile zemin hazırlayabiliyorlar.


Gözler, havuzlardan çok fazla etkileniyorlar. Göz alerjileri kendini daha çok konjonktivit olarak gösteriyor.

Uzmanların verdiği bilgiye göre, alerjileri anlamak için öncelikle gözün anatomisinden kısaca bahsetmek gerekiyor: Gözü iki ana bölümde inceleyebiriz. Bunlardan birincisi göz küresinin dışında kalan bölümler. Diğeri ise göz küresi. Göz küresinin dışında kalan bölümleri basit anlamda kaşlar, göz kapakları, konjonktiva ve göz kasları oluşturuyor.

GÖZÜN YABANCI MADDEYLE SAVAŞI

Bu bölgenin çevreyle direkt temas etmesi, gözde görülen alerjilerin daha sık rastlanmasına neden oluyor. Konjonktiva da bu dış etkenlere karşı gözü korumakla görevli. Konjonktiva göz küresinin ön yüzünde ve kapakların iç kısmında bulunuyor, elastik, şeffaf bir zar yapısında. Hareketli, gözün rahatça hareket etmesini sağlıyor. Saydam olduğu için altındaki yapılardan dolayı beyaz görünüyor.

Göz alerjisi gözün herhangi bir maddeye karşı verdiği tepki. Mevsimsel ya da sürekli olabiliyor. Havuzdaki klor ve mikroplar, alerjiye yol açabileceği gibi çiçek tozu, kimyasal ilaçlar, farklı kokular, çimen, ağaç, yabani otlar, ev-büro tozları, evcil hayvanlar, kullanılan ilaçlar da diğer alerjiye zemin hazırlıyorlar. Gözde var olan mast hücreleri alerji yapma özelliği olabilecek maddelere karşı gözü koruyor. Mast hücreleri alerjen maddeyle savaşırken histamin adı verilen bir salgı salgılıyor ve gözlerimizdeki kaşıntı, akıntı, göz kapaklarında kızarıklık, şişkinlik ve benzeri alerjik şikayetlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Konjonktivit genel anlamda gözü koruyan zarın iltihaplanması anlamına geliyor. Göz alerjilerinin en sık rastlanılan durumu. Bu yüzden göz enfeksiyonlarından ve havuzun diğer zararlarından korunmak için havuza girerken mutlaka gözlük kullanmalısınız. Bunun yanında sigara içmek, parfüm kullanmak, yorucu işlerle uğraşmak, gözün yorulmasına, enflemasyonuna ya da alerji olma riskinin artmasına yol açıyor. Ayrıca gözü irite edici davranışlar (gözleri ovuşturmak, kaşımak, sağlıksız makyaj malzemeleri vb.), lens kullanma gibi ikincil nedenler de bu tür rahatsızlıklara yakalanma olasılığını artırıyor.

Her hastalık gibi göz alerjileri de dikkat edilmesi gereken bir durum. Doktor kontrolünde olmak oldukça önemli. Bilinçsiz kullanılan her ilaç vücudunuza yarardan daha çok zarar verebilir. Gözün son derece hassas bir organ olması dolayısıyla, gözle ilgili uygulamalarda dikkat etmemiz gerekiyor.

LENSİNİZLE YÜZMEYİN

Doktorunuz tarafından tanı konduktan sonra genellikle ilaçla tedavi uygulanır. İlaçların düzenli kullanımı allerjik konjonktivitin tedavisinde çok önemli. Bunun yanında gözünüzü elinizle kaşıyıp, ovuşturmayın, göze el temasından mümkün olduğunca kaçının, ellerinizi ve yüzünüzü su ile sık sık yıkamayın. Gözde kızarıklık, yanma, ağrı, batma ve hatta körlüğe bile yol açabilen keratit ve konjonktivit adlı virüs, mantar ve parazit gibi çok çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulan göz enfeksiyonları olduğu düşünülürse, özellikle kontakt lens kullananların, havuza girerken lenslerini takmamaları öneriliyor. Ya da mutlaka gözlük kullanmaları tavsiye ediliyor.
Yazarın Tüm Yazıları