Hafta sonu raporu

Neler olup neler bitti hafta boyunca, gözüme çarpanların raporunu vereyim...

İnternet günlüğü

Yeni internet şöhreti Gülsuna Korur adlı bir genç kız, internette görüntülü günlüğünü yayınlıyor.

Günlükleri izlenme rekorları kırıyor.

Bazen teyzesinin kızının aşkını anlatıyor, bazen gözyaşları içinde zorla evlendirileceğini söylüyor.

Geçen gün 7 dakika haberine rastladım bir bültende.

Görüntülerinin altına yazılan yorumlara bakılırsa kimse kızın söylediklerine inanmıyor ama herkes kızın günlüğünü izlemek için her gün sayfasını tıklıyor.

Semra Hanım’ı da yalan da olsa yıllarca böyle izlemedik mi?..

Yalan ya da gerçek, ilginç olan her şey nerede olursa olsun bir şekilde ilgi çekiyor.

n İstanbul eğlenceli

İstanbul’un bu kadar kültür-sanat ve eğlence etkinliğini kaldırabilecek bir potansiyele gelmesi sevindirici.

Özellikle yaz aylarında aynı gece üç-dört konser birden oluyor. Festivaller, sergiler de cabası...

İşte Candan Erçetin, Kenan Doğulu ve Sibel Can aynı akşam sahnede...

Biri Harbiye Açıkhava’da, diğeri Kuruçeşme Arena’da, öteki Rumeli Hisarı’nda.

Eskiden tek bir konserin bile nasıl dolacağı kara kara düşündürürdü organizatörleri.

Gelen yabancı sanatçıların konserleri de dünya çapında olmaya başladı.

Son iki ayda İstanbul’a konser için gelen isimlere bakın; Alanis Morissette, Judas Priest, Massive Attack, Metallica, Lenny Kravitz...

Her birinde binler, onbinlerce müziksever.

Hepsi tıklım tıklım...

İstanbul kültür-sanat etkinlikleri adına her geçen gün daha güzel bir şehir oluyor.

n Mönü değişti

Akmerkez’deki Homestore, "83 kuruşluk kola 12 lira" yazım üzerine noterden bir tekzip metni gönderdi, mahkeme kararı çıkarsa bu köşede okursunuz ileride.

Ancak ben şimdiden söyleyeyim, yazımın çıktığı gün Homestore’un mönüyü değiştirdiğini öğrendim.

Yeni mönü yerine hemen eski mönü verilmeye başlanmış müşterilere.

12 liralık kola 6,50’ye, 32 liralık makarna 23,50’ye düşmüş aynı gün.

Şimdi bana "Biz hiç 12 liraya kola satmadık" diye tekzip göndermeye çalışıyorlar.

Neyse ki 12 lira verenler biliyor eski mönünün varlığını...

n Ekavart

İnci Aksoy, Esentepe’de şehrin en güzel sanat galerisini elinden çıkarmak zorunda kalınca yeni bir galeri için mekan aramaya başlamıştı.

Bir süredir de kafasında internet üzerinde bir galeri açma fikri vardı.

Sonunda bunu başardı, ekavart.tv dünden itibaren yayına başladı.

Şehirden ve dünyadan sanat etkinlikleri, sergiler, fuarlar yer alıyor bu sitede.

Sanatçılar sergi videolarını gönderiyor, sanatseverler de nerede hangi sergi var görüntülü olarak izleyebiliyor.

Şehrin sanat etkinliklerinden haberdar olmak için ziyaret etmeden geçmeyin.

n Yağmurdereli’ye özür borcu

Osman Yağmurdereli bir süredir tedavi için hastanede.

Hastalığı yeni başladığı dönemde Aykut Işıklar, Yağmurdereli’nin bunu reklam için yaptığını, hasta olmadığını söylemiş, "Hastaysan bize raporunu göster" gibi saçma laflar etmişti.

Canlı yayında bile kapışmıştı ikili.

Şimdi Yağmurdereli’nin tedavisi hastanede sürüyor.

Aykut Işıklar bir çiçek alıp ziyarete gitti mi merak ediyorum.

n Hacı Bekir’in şöhreti

İki ayrı yabancı diziden iki ayrı sahne;

Saving Grace’te Holly Hunter, melekten Fas’tan baharat getirmesini istiyor.

Tam o sırada arka planda bir çuval var ve üzerinde "Türk kahvesi, 29 kilo" yazıyor...

Law&Order’da ise Sex and The City’nin Mr. Big’i Chris Noth, dedektiflere "Dünyanın en iyi şekerini dener misiniz, İstanbul’dan aldım, Hacı Bekir" diyor...

Türk kahvesinin ve şekerinin namı yabancı dizilerde yürüyor...

Hacı Bekir’in "dünyanın en iyi şekeri" olarak adının verilmesinde İstanbul’u anlata anlata bitiremeyen Chris Noth’un etkisi var mı acaba?
Yazarın Tüm Yazıları