İklim krizinin ve doğal kaynakların tehdit altında olmasının olası sonuçları giderek daha fazla belirginleşiyor. Yanlış enerji politikaları, aşırı kaynak kullanımı, su kaynaklarının tükenmesi ve ormansızlaşma dünyadaki sürdürülebilir yaşamı tehdit eden konulardan sadece bazıları. Bu olumsuzlukların bizlere ve dünyamıza yaşatabileceği geri dönülemez sonuçların farkına varmak ve olabildiğince hızlı bir şekilde eyleme geçmek gerekiyor. Bu konuda tüm sektörlere büyük sorumluluk düşerken moda sektörü de günümüzün son derece hızlı gelişen teknolojisiyle birlikte bu sorunun çözümüne katkı sağlamaya çalışıyor.
#TeknolojiHareket yavaşlığı ve vücut katılığının görüldüğü Parkinson rahatsızlığında, semtpomların şiddetinin hastadan hastaya değiştiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, “Belirtiler, bir anda yaşanmaz. Semtpolar, hastalık ilerledikçe kötüleşir. Hastalığın ilerlemesini durduracak ilaç ya da tedavi henüz yoktur” diye konuştu.
#Beyin Ve Sinir Cerrahisi UzmanıÇocuklarda yüksek ateş belirtileri nelerdir? Ateşli çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır? Ateşli çocuk ne zaman doktora götürülmelidir? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Doğan, çocuklarda yüksek ateş durumunda yapılması gerekenleri anlattı.
#ÇOCUK2020 sonbahar-kış defilelerinin birçoğu, pandemi öncesi Ocak ve Şubat aylarında gerçekleşti. Bu koleksiyonlar sunulduğundan beri, sadece moda endüstrisi büyük zorluklarla karşı karşıya kalmadı, aynı zamanda hepimizin giyinme şekli de önemli ölçüde değişti. Peki 2020 sonbahar-kış trendlerinde bizi neler bekliyor?
#2020 Modası2.8 milyon takipçisi olan, hem sevilen hem nefret edilen Şeyma Subaşı: Bir itirafla başlayayım...Hayal ettiğimden çok farklı çıktı. Küçücük bir kız o. Ama ben fotoğraflarından, nasıl desem daha kadınsı, daha dişi, daha dişli bir şey bekliyordum.Alakası yokmuş. Tatlı bir voleybolcu çıktı. Pasör olarak Yeşilyurt Spor Kulübü’nde oynamış. “Ama o zamanlar üst bacaklarım daha kalındı!” filan diye girdi meseleye. Filtresi yok. Her şeyi anlatıyor. Çok açıksözlü. Kaprisi de yok. Allah sizi inandırsın, fotoğraf çekimine bir buçuk saat geç gittim. Çay may içmiş Emre’nin stüdyosunda. Problemsiz, komplekssiz bir tip. İşler kolay ilerliyor. Fotoğraf diyorsun, gösteriyorsun, “Hepsi uyar bana!” diyor. Pratik. Aynalara yapışmıyor, ikide bir makyaj yapmıyor. Doğal, kendi gibi genç bir insan. “Rol modeliyim” demiyor, “Gençler beni örnek alsın” demiyor, “Benim yaptığım doğrudur!” demiyor. Kendi hayatını yaşıyor ve onu Instagram’da sergiliyor. Artık herkesin yaptığı gibi... Ama onu 2 milyon 800 bin kişi takip ediyor. Fotoğrafları 140 milyon izleme alıyor. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, eleştirirsiniz eleştirmezsiniz, seversiniz sevmezsiniz... Ama o bir gerçek. Bu çağın gerçeği... Ve onu bu noktaya getiren de biziz.
#AYŞE ARMANAslında çeyrek tesettür, örtülü çıplaklar gibi eleştiriler İslami kesimde bir süredir devam ediyor. 2005’te Ahmed Kalkan’ın Vuslat Dergisi’nde yayımladığı "Çeyrek tesettür gerçek tesettüre karşı" başlıklı yazı dizisi çok dikkat çekti. Yazıdan yapılan alıntılar bugün bile internet sitelerinde dolaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda Milli Gazete’nin kadın yazarlarından Mine Alpay Gün de modern giyimli tesettürlü kadınları eleştirdi. Başında örtüsü, yüzünde makyajı, dar pantolonu, pantolonun üzerine günümüz modası tuniği, stiletto pabuçları veya son model etek ve elbiseleriyle sokaklarda salınarak yürüyen genç kızlar, kimseye kendilerini beğendiremiyor.