Bebeklerde cilt bakımı önemli

Bebek cildi, tıpkı yetişkinlerinki gibi farklı görevleriyle öne çıkan en önemli organ.

Bir duyu organı olarak da sıcak ve soğuk hissiyatına hizmet ediyor. Tat almak onun üzerinden gerçekleşiyor, acı duymak da... Çarpma gibi mekanik etkenlere karşı koruma kalkanı görevi görmesinin yanı sıra vücut ısısını düzenlemek de onun işi.

ebeklerde cildin çok yönlü fonksiyonu henüz gelişmemiştir. Daha incedir ve asit koruma kalkanı çok daha hassastır. İşte burada bebek cildinin bakımına duyulan gereksinim öne çıkmaktadır. Çünkü zarar verici dış etkenler ve kurumadan korunması, bağışıklığını geliştirmesi için bebek cildinin ciddi ve özenli bir bakıma ihtiyacı vardır. Kozmetik markaları bebekler için geliştirdikleri ürünleriyle onların narin cildini olumsuz koşullara karşı koruma altına almaya yardımcı oluyorlar.

HAFTADA İKİ KEZ BANYO

Bazı ebeveynler bebeklerinin temizliğini ve hijyenini aşırı derecede ön planda tutuyorlar. Uzmanlar ise bu tutuma bebek emeklemeye başladıktan itibaren son verilmesini gerektiğini belirtiyorlar. Toz, kir ve çamur küçük çocukları korkutmaz. Ama onların dış dünyayla temasını sağlayan "kirli" oyunlar, kimi zaman anne-babaları estetik olarak rahatsız edebiliyor. Bebeğinizin toz, kir ve çamurla oyununda gözüne kaçma ya da yüzüne bulaştırması dolayısıyla günlük ritüel temizliği için uzmanların aşağıdaki önerilerini dikkate almak gerekiyor:

Sabahları ellerin ve yüzün yıkanması, geceden kalan teri alması ve bebeğin cildine ferahlık vermesi için yeterlidir. Ardından güzelce kremlenmiş bir ciltle onu güne hazırlayabilirsiniz.

Buna karşın akşam eller, yüz ve özel bölgelerini özenle temizlemek gerekiyor. Böylelikle günlük kirlerin gece boyunca cidini tahriş etmesini önlemiş olursunuz.

Tuvaletten çıkarken, yemekten önce elleri yıkamanın bir gereklilik olduğunu bebeklik döneminden itibaren öğrenmeleri gerekiyor. Eğer siz bu konuda onlara örnek olursanız, mikropların ve gün içinde cilt yüzeyinde biriken kirlerin yemekle birlikte vücuda alınmasını engelleşmiş olursunuz.

Vücut temizliği için haftada iki kez yapılan duş ya da banyo yeterli olacaktır. Aksi takdirde cildin koruma mantosu hasar görebilir. Tabii, yine cildin kurumasını engelleyecek bebek cildine özel nemlendiricileri ihmal etmemelisiniz.

Bebeğinizin vücudunu temizlediğiniz sünger nemli ortamlarda çok çabuk mikrop üretebileceğinden kullanırken dikkatli olmak gerekiyor. Eğer mutlaka kullanmaktan yanaysanız günlük olarak yıkamalı ya da kullanım öncesinde kaloriferin üzerinde kurutmalısınız. Aslında bu iş için ellerinizin yeterli olduğunu söylemeliyiz.

Hangi bakım ürününü kullanmalı

Bebek kozmetiğinde cilt bakım ürünleri oldukça geniş bir alanı kaplıyor. Siz tabii ki, bebek cildi için özel olarak geliştirilmiş ürünleri seçeceksiniz. Bu kremlerin içeriğinde yoğun yağ bulunmaktadır. Ayrıca çocuk sabunları da hafif ve cildin yağlanmasını önleyici bileşenlerle üretilmektedir. Bebek ürünü satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de içerdikleri katkı maddesi ve parfümlerin hassas bebek cildinde reaksiyonlara yol açabileceğidir. Bu olasılığa en iyi alternatif, bitkisel bazlı cilt bakım ürünlerine yönelmek olacaktır. Bu ürünlerde kullanılan saf yağlar tamamen cildin bakımına ve sağlığına yöneliktir. Ambalajlarının üzerinde hangi üründe hangi içeriklerin yer aldığı ise ayrıntılı olarak yer almaktadır.

Bebeğinizin cildini güneşten koruyun

Uzmanlara göre bebeklerde cildin kendi "güneş koruyucu" mekanizmaları tamamen gelişmediği için, bebekler doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalı. Bununla birlikte yine de bebek cildi gölgedeki dolaylı güneş ışığının olumlu etkilerine ihtiyaç duyuyor: D vitamini üretimi kalsiyum emilimi için gerekli ve bunun sonucu olarak sağlıklı kemik gelişimi de güneş ışığıyla sağlanabiliyor. Yeterince güneş ışığı ve sıcaklığı, kardiyovasküler sistem, kan dolaşımı, sinir sistemi ve bedenin metabolik süreçleri üzerinde pozitif etkiye sahip.

Çocuk doktorları ve cilt uzmanları, aktif güneş korumasını (gün ortasında güneş ve doğrudan güneş ışığının engellenmesi, uygun giyinme ve siperlikli şapkaların kullanılması) öneriyor. Aynı zamanda yüksek güneş koruma faktörü (minimum GKF 15) içeren koruyucu kremlerin kullanılması öneriliyor. Buna ek olarak, bebekler için kullanılacak koruyucu kremlerin, UV ışınlarının cilt yüzeyinde yansıtılmasını sağlayan mineral filtreli (titanyum dioksit ve çinko oksit maddeleri içeren) ürünler olmasına dikkat etmek gerekiyor.

Çiğ yiyerek enerjinizi yükseltin

Gelin, bu yaz kendizi bugüne kadar öğrendiklerinizden tamamen farklı bir beslenme alışkanlığıyla değiştirin.

Raw food (çiğ yemek) felsefesi, vitaminlere ve hazmı kolaylaştıran enzimlere zarar verdiği gerekçesiyle besinleri 40 derecenin üzerinde pişirmeyi reddediyor. 18-20 ve 25-27 Nisan tarihleri arasında Hillside Su’da başlayacak olan Re-fresh Weekend programı öncesinde Raw Foodist Mehmet Ak’la konuştuk.

Raw food felsefesini diğerlerinden ayıran en önemli özelliği nedir?

- Raw food (çiğ besin) aslında bir yaşam tarzı. İnsanın kendini sevmesi, yaşadığı evren ve doğanın farkında olması, doğa ile dengeyi kurması ile gerçekleşiyor. Vücudumuzun bizim kalemiz olduğunu düşünürsek bizim sorumluluğumuz, kalenin bekçilerini gerekli enerji destekleri ile beslememiz. Raw food, insanın yeryüzüne geldiği zaman Adem ve Havva gibi ilk yediği orijinal yemek. Bizler milyonlarca yıl çiğ yiyerek buraya kadar geldik. Raw food mutfağının çok önemli faktörlerinden birisi gıdaların enzim gücünü koruması. Bu da yiyeceklerin hazırlanmasında ısı derecesinin 40 C’nin üstüne çıkmaması ile sağlanabiliyor.

Bu beslenme tarzında neleri yemekte özgürüz?

- Raw food yaşam tarzında genel anlamda aklınıza gelen bütün sebzeler, meyveler, kavrulmamış kuruyemişler, bazı kökler ve çiçekler, her türlü baharatlar, saf zeytin yağı, saf kokonat yağı, işlenmemiş kendir, kenevir tohumu yağı kulanılıyor. Ancak bazı sebzeler ve tahıllar enerji gücü az olduğundan dolayı kulanılmıyor. Aşırı ısıya tutulmamış olan organik herşeyi yemekte özgürsünüz. Besinlerin vücutla dengesi göz önünde bulundurularak pH değerlerine göre beslenilmesini öneriyor. Örneğin, kavun ya da karpuz ile diğer meyveleri karıştırmanız önerilmiyor. Özellikle tohumları ve kuruyemişleri yemeden önce 6-12 saat suda bekleterek enzim hareketini başlatarak temelde tutmaya çalışıyor.

Ünlü isimler arasında bu beslenme şeklini uygulayanlar kimler?

- Günümüz Hollywood ünlülerinden Uma Thurman, Demi Moore, Natalie Portman, Woody Harrelson başta gelen raw foodistler. Ayrıca süper model Carol Alt, Alicia Silverstone, Ram Dass, Anthony Robbins gibi birçok isim listeye eklenebilir.

Not: Röportajın tamamını ELLE’in mayıs sayısında okuyabilirsiniz.

Kabarık saçlar geri döndü

Amy Winehouse’la yıldızı parlayan ve Cavalli, Dior, Gucci ve Vivienne Westwood gibi tasarımcıların da sezon koleksiyonlarında tercih ettikleri kabarık saç stili 2008 yazıyla birlikte günlük hayata da adapte oluyor. Saçların yoğun krepesiyle elde edilen bu görünüm aynı zamanda geçmişe gönderme de yapmıyor değil.

60’larda Türk filmlerinin unutulmaz yüzleri Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit’te sıkça rastladığımız kabarık saç modelleri yaz aylarıyla birlikte yeniden geri dönüyor. Saç tasarımcılarının özellikle saçlarının azlığından ve saç tellerinin ince oluşundan şikayet edenlere önerdiği bu model, son dönemde en spor kıyafetlerle bile uyum sağlıyor.

Krepe uygulaması öncelikle saçın dolgun görünmesini sağlıyor. Ana prensip ise saçları tarama yönünün aksi yönünde ince bir tarakla taramak. Uygulaması ise oldukça basit; önce, saçları kalın tutamlara ayırın. Ama kakülleri bu tutamlara katmayın. Başın dip kısmından ucuna doğru ince dişli bir tarak yardımıyla saçlarınızı tarama yönünün tersine doğru tarayın. Banyo sırasında saçlarını rahatça açabilmek için krepe uygulamasına saç diplerinden itibaren 2 cm. boşluk bırakarak başlayın. Tutam tutam yaptığınız uygulama sonunda elde ettiğiniz modeli sabitlemek için saç spreyi kullanabilirsiniz. Uzun süreli bir kalıcılık için işleme nemli saçlarınızı şekillendirici saç köpüğüyle kurutarak başlayın.

Bu yaz tırnaklar Nirvana’ya eriyor

Koleksiyonlarında dünya coğrafyasından ve farklı kültürlerden esinlenen OPI 2008 yazında mevsimin güneşli, yüksek enerjili renklerini "India Collection" adını verdiği paletine taşıyor. Baştan çıkaran fuşyalar, mercan ve turuncular, kırmızılar, modanın tüm renklerinden detaylar tırnaklara Hint rüzgarını getiriyor.
Yazarın Tüm Yazıları