Doğu Avrupa'da Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş tüm şiddetiyle devam ederken, milyonlarca insan sosyal medyadaki bilgi akışı sayesinde gelişmeleri an an takip ediyor. Google, Facebook, Twitter ve Telegram gibi dev şirketler ise bu süreçte, savaşın gidişatını değiştiren bir güç haline geldi. Buna karşın, doğu ve batı arasında giderek derinleşen uçurumda iki arada kalan sosyal medya platformları kimden yana olacak? Siber saldırılarla, kamuoyu baskısıyla ve yaptırım tehditleri arasında kalan dev teknoloji şirketleri...
#Ukrayna-Rusya SavaşıResmi tarihe göre 1839’daki Tanzimat Fermanı’ndan bu yana, yani yaklaşık 180 yıldır ‘Batılılaşmaya’ çalışan bir milletin ahvadıyız... Bu yolda iki ileri bir geri giderken ne badireler atlattık, yıllarca AB’nin kapısında bekledik ama yılmadık. Türkiye’nin müzakerelere başlangıç tarihini aldığı 17 Aralık 2004 Brüksel zirvesinin ardından dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da “Avrupa Fatihi, Avrupa’nın yıldızı” olarak karşılandığı günler daha dün gibi aklımızda… Ancak 2000’lerin ortalarına kadar fırtına gibi esen reform sürecinin ardından son 10 yılda ilişkiler “O eski halinden eser yok şimdi” denecek kıvama geldi. Son dönemdeyse Avrupa Parlamentosu’nun Kasım 2016’da AB’nin Türkiye’yle üyelik müzakerelerini dondurmasına ilişkin tavsiye kararının ardından Almanya ve Hollanda’yla yaşanan siyasi krizler, karşılıklı suçlamalar, idam tartışmaları vs. sonucu Türkiye ile Avrupa ilişkileri belki de tarihinin en gergin, en kritik zamanlarını yaşıyor. Son olarak geçen hafta Avusturya Başbakanı Christian Kern, “Türkiye için AB üyeliği bitmiştir” dedi. Biz de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’dan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri’ye kadar Türkiye’yle yakından ilgilenen Avrupalı bürokrat ve siyasetçilere AB’nin Türkiye’ye bakışını ve ilişkilerin nereye gittiğini sorduk. Görünen o ki Türkiye idam cezasını geri getirdiği takdirde sadece potansiyel AB üyeliği tarih olmakla kalmayacak, aynı zamanda Azerbaycan ve Ermenistan’ın bile üye olduğu Avrupa Konseyi’nden de çıkmak zorunda kalacak. İşte Avrupalı siyasetçilerin Hürriyet Pazar’a özel açıklamaları...
#Avrupa BirliğiAvrupa Birliği’nden Zaman gazetesine kayyum atanarak el konulmasına yönelik tepkiler dün de sürdü. Öte yandan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreter Mustafa Kuleli dün Zaman binası önünde açıklama yaptı ve "Kayyumun kıyım yapmaması gerekir. Biz bugün, çalışan arkadaşların iş güvencesini savunmak için buradayız.” diye konuştu.
#Zaman GazatesiCumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarına Avrupa kurumlarından sert tepki geldi. Tutuklamalar, Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik tartışmaları yeniden alevlendirirken, konunun pazar günü yapılacak Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi gündemine alınması çağrıları dikkat çekti.
#ABAvrupa Parlamentosu’nda bir dönem lehine pankartlar açılan Türkiye, 14 Aralık operasyonu nedeniyle düzenlenen ve “gazetecilere sistematik baskı” boyutunu da içeren oturumda, siyasi eğilim farkı gözetmeksizin, üyeliğe karşı çıkanlar kadar destek olan parlamenterlerce de eleştirildi.
Avrupa Parlamentosu Liberal Grup üyesi Hollandalı Parlamenter Marietje Schaake, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadın-erkek eşitliğine dair sözlerinin kadınların eğitime, istihdama ve siyasi liderliğe katılımının artmasının Türkiye’ye büyük faydası olacağına inanan herkesin yüzüne bir tokat gibi indiğini söyledi.
TBMM'den geçip, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayını bekleyen internet yasası üzerindeki eleştiriler bitmiyor. CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, internet özgürlüğünün "Kopenhag kriterleri" arasında yer aldığını vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Gül'e, "yasayı veto edin" çağrısı yaptı.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1988 yılından itibaren insan haklarını ve temel özgürlükleri teşvik için verdiği Sakharov Ödülü'ne, Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) izleme skandalını ortaya çıkaran eski NSA sistem analisti Edward Snowden ve "Duran Adam" eylemiyle adını duyuran Erdem Gündüz de aday gösterildi.
#ÖdülTürkiye’de insan hakları ve dijital özgürlükler üzerine yoğunlaşan çalışmalarıyla tanınan Avrupa Parlamentosu milletvekili Marietje Schaake, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Twitter’ı “bela” diye nitelemesini eleştirdi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD), bu yıl da Türkiye’nin bilişim gündemini belirleyecek olan 29’uncu Ulusal Bilişim Kurultayı’nı Türkiye’nin 2023 hedeflerine paralel olarak belirlediği “Atılım İçin Bilişim” ana teması ile 21 – 23 Kasım tarihleri arasında, Ankara’da gerçekleştiriyor.
Avrupa Parlamentosu'nun Hollandalı milletvekili Marietje Schaake, Huffington Post'a yazdığı makalede Başbakan Erdoğan'a çağrı yaptı: Türkiye basın özgürlüğü konusunda Avrupa'daki dostlarının sözlerine kulak vermeli. İşte Schaake'nin makalesinden önemli satır başları:
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “İş dünyasına önemli roller düşüyor. Yeter ki zamanında yöneticileri, hükümetleri uyarın, doğruları gösterin. ‘Bu yıl şirket ne kâr elde etmiş?’ Eğer sadece bunun, sadece bu yılın derdine düştüyseniz, bu, krizin çözülmesine yardımcı olmaz” dedi. Babacan, iş dünyasına, “Popülizme karşı çıkın” çağrısı da yaptı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugünlerde mevcut krizin çok ötesine ve dünyada kriz nedeniyle yaşanan kötü tecrübelere baktıklarını belirterek, "Neler yapmalıyız ki, ileride oluşabilecek benzer sorunlarda kendimizi koruyalım. Tabi atılacak bazı adımlar rahatsızlık verecek. Gelecek nesilleri korumak adına bunu yapmamız lazım" dedi.