hasan ercazip

Üretim kültürü

Öyle bir 90 dakika ki, bir maçtan öte... Her türlü duyguyu içinde barındıran türden...

Burada emek VAR!

 Öyle bir haftaydı ki, geçmek bilmedi. Günleri saydık, saatleri saydık.

Yedi canlı

 Lamı cimi yok... Maç başlamadan önce isteyen herkesle bahse girecek kadar iddialıydım, “Göztepe kaybetmez” diye...

Aşkla Göztepe

Erzurum maçının ‘Erzulüm’ halini aldığı dakikalardı...

Korkaklar zafer öyküleri yazamaz

Taktiği, sahaya dizilişi, 3-5-2’si, 4-3-3’ü yoktur bazen bu işin...

Son pişmanlık

Maç biteli bir kaç dakika olmuş Bornova’da... Hayal kırıklığı cebimde yürüyorum eve. Kulaklığımda “Son pişmanlık neye yarar”, aklımda Göztepe!

Affet bizi Yaşar Usta!

Her hikayenin bir gizli kahramanı vardır.

Oscar’lık bir macera filmi

İzmir sporunun üzerini kara bulutlar kaplamıştı.

Yönetim göreve!

Bir 90 dakika ki, tek kelimeyle özetlemek mümkün...

Hayaller ve hayatlar

Hayat... Bazen işler, istediğiniz gibi gitmez. Bu noktada yapılması gereken, sıkıntının nerede olduğunu teşhis edip yeni hayallere çıkacak yeni rotalar bulmaktır. Kısacası ‘B Planı’dır ihtiyaç.

Efora karşı teknik kalite

 En büyük özelliği genç kadrosu ve fizik kalitesi olan bir rakibe karşı, hücum pres ve yüksek efora dayalı bir oyun başlangıcı...

Testi kırılmadan

İlk 12 haftayı 18 puanla geçmiş, Avrupa şarkıları söyleyen bir takım için sert gelebilir yazacaklarım.

Yürüye yürüye!

 Bir takım iç sahada üst üste 5. zaferine imza atıyorsa... Süper Lig’de 11 haftada 18 puana ulaşıyorsa... Taraftarına “Göztepe Avrupa’ya” tezahüratları yaptırıyorsa ne düşünürsünüz?

B Planı!

Geride kalan haftalarda sadece 5 puan alabilmiş, ligin dibine demir atmış Akhisar için bir maçtan fazlasıydı Göztepe sınavı.

Büyük futbol

 Bir takım deplasmanda olmasına aldırmadan ilk düdükle birlikte sahaya kazanma isteğini koyarsa...

Yoktan ‘VAR’ eden sistem!

  Bornova’da ilk 20 dakika. Göztepe ilk düdükle maçın direksiyonunu ele almış, iki önemli fırsat yakalamış. Bayram Bektaş yönetiminde daha fazla heyecan vadeden bir takım görüntüsünde sarı-kırmızılılar. Hani dersin ya, gol ha geldi, ha gelecek!

Erdik Murat’ımıza!

ALTAY’ın renkleri gibi... Siyah ile beyaz arasına sıkışmış bir maç. Ya ‘simsiyah’ bir matem çökecek İzmir’in üzerine ya da ‘bembeyaz’ bir zaferi kutlayacağız doyasıya, kana kana...

İzmir aşkıyla omuz omuza

ATEŞİ ve ihaneti gördük...

Mesajlar gecesi

Evet, belki haksızlık yaptığımız.

Mutluluk ve Burukluk!

 Yıllarca itilmiş, unutulmuş, aynı kulvardaki rakiplerinin aksine kamusal desteklere uzaktan bakmış bir futbol coğrafyasının gözbebekleriydi dün karşı karşıya gelen. Ege futbolu adına çölde açan iki çiçek...

Artık maçları dev ekrandan izlersin!

Önce ismi geldi gündeme... Kimsenin hakkında çok fazla şey bilmediği bir santrfordu ama dönemin teknik patronu Okan Buruk çok ısrarcıydı alınması için.

Futbolun huzur yakası

Akılları oyuna güzellik katmaktan çok hakemi aldatmakta olan futbolcular...

Hatalı tercihler  

 Kemal Özdeş maliyet-performans ekseninde baktığımızda bu ligde elindeki kadroyu en efektif kullanan teknik adam. Mütevazı ekibine akıllı, oyunu çirkinleştirmeyen bir futbol oynatıyor. Dün de Kasımpaşa, özellikle ilk 45’te kendi isteklerini sahaya daha iyi yansıtan taraftı açık ara.

BAmbaşka bir detay!

Orta alanın merkezindeki ikili Selçuk ve Poko cezalı. Son dakikada Kadu da sakatlanmış, tersliklerin üzerine tuz-biber olmuş! Sözün özü takımın omurgası çökmüş. Hal böyleyken bir de Tamer Hoca’nın ‘denemeleri’ devreye girmiş!

Atan ve tutan

Yalan değil, yanıldım...

Yaşasın ‘Yeni’ Halil!

Katlanılması zor başlangıçlara sahip olan, ama gittikçe sizi içine çeken, bütününe baktığınızda Oscar’a aday filmler vardır ya hani.

Usta işi  

 Müthiş bir tempoyla başlayan, ilk 20 dakika sonrası biraz yavaşlayan, orta alanda iki takımın taktiksel hamleleriyle renklenen maçta 35. dakika oynanıyordu.

Kaybederken kaybetmek

Takımın omurgasını oluşturan Beto, Kadu ve Castro'dan çıkılan Gençlerbirliği deplasmanı belki çok umut vaat etmiyordu Göztepe için.