Güvenli yolculuk düşmanı Apne

Araştırmaların seyahat edenleri ilgilendiren bölümü, uyku apne sorunu bulunanların kaza yapma riskinin yüksekliği.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ömür, "Horlama Kitabı"nda, uykusunda nefesi duranların gündüz yorgun ve uykulu olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Ömür, "Kendinizde apne olup olmadığını anlamanın en kolay yolu, yatak arkadaşınızın sizi gözetlemesi" diyor. Uyuduktan sonraki 1-2 saatte, uykunuzda nefesiniz kesildi mi, soluksuz kaldınız mı, boğulur gibi oldunuz mu, tıkandınız mı? Yakınlarınız gözleyerek, size aktarabilir.

APNEYE GİRENLER HORLUYOR

Horlamanız da fikir verir. Prof. Dr. Ömür, "Horlamıyorsanız, büyük olasılıkla apneye girmiyorsunuz demektir" diyor. Apnesi olanların hemen hepsi horluyor. Sadece horlama ameliyatı olup, bu sorundan kurtulabilenler, horlamadan apneye girebilirler.

Horlama sadece komik ve partner açısından sinir bozucu değil. Uykuda tıkanma yani soluksuz kalma ciddiye alınması gereker bir sorun. "Kalp hastası yapar. Trafik kazası yaptırır. Felç geçirtir. Hatta öldürür. Yakınlarınız da ’Rahmetli kuş gibi gitti, ne şanslıymış, hiç acı çekmeden öldü’ diye sevinsinler mi üzülsünler mi bilemezlerdi" diyor Prof. Dr. Ömür.

Apne hastası uykuda saatte, 10, 20, 100 hatta daha fazla tıkanabilirler. Bu yoğun tempo, hem oksijensiz hem de uykusuz bırakır. Hastaların yüzde 98’i sonuçları nedeniyle öldürücü olabilen bu hastalıktan haberdar değiller.

DİYABET KADAR SIK

Araştırmalar apne hastalığının en az diyabet kadar sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Toplumun yüzde 9’unda apne sorunu var. 30-60 yaşlarındaki erkeklerin yüzde 20, kadınların yüzde 10’unda apne var. Obezite, sıklığı artırıyor. Apne ayrıca; kalp atım hızı ve ritminde bozulma, hipertansiyon, kalp büyümesi, enfarktüs, felç, gündüz aşırı uyuklama ve yorgunluk, iş ve trafik kazaları, cinsel iktidarsızlık, kilo vermede güçlük, depresyon, hafıza kaybı, koordinasyon bozukluğu ve ölüme yol açabiliyor.