Güneydoğu Serbest Coğrafyası

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz hafta sonu Diyarbakır'a çıkarma yapacak.

Ancak bu, geçmiş yıllardaki Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın birlikte gezilerinden farklı bir özellik taşıyor.

İki gün içinde ikisi özel sektöre ait 9 tesisin açılışı yapılacak.

Tesislerden biri, yıllarca batıya yatırım yaptığı için eleştirilen Diyarbakırlı iş adamı Halis Toprak'a ait. Eskişehir-Bozüyük arasında tesislerinin uzunluğu kilometreleri bulan Toprak, bu kez memleketi Lice'de mermer fabrikası açıyor.

EVE DÖNÜŞ BAŞLADI Bölgede eve dönüş, yavaş da olsa yeniden başlıyor.

Buna rağmen devletin yatırımları yine özel sektörden fazla.

Açılışını Başbakan'ın yapacağı Yaprak Tütün Fabrikası, Diyarbakır'da daha kaliteli tütün işleme olanağının yanısıra, 800 kişiye iş olanağı getiriyor.

Devlet Bakanı Eyüp Aşık, Güneydoğu'da sadece Tekel'in yapacağı yatırımlar sonucu, birkaç ay içinde 3 bin kişiye istihdam sağlanacağını söylüyor.

Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in iki gün önce hükümetin 100. günü dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında dile getirdiği, ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun'' kalkınması için hükümetin aldığı tedbirlerin bir anlamda bu gezi ile ''temeli'' atılıyor.

Ecevit'in açıkladığı ''teşvik önlemleri'' şöyle sıralanıyor:

''Ucuz elektrik, işçi ücretlerinde vergi indirimi, ücretlerden yapılacak kesintilerden yapılan vergi kesintisinin ödeme süresinin uzatılması, belirli sayının üzerinde işçi çalıştıran işletmelerin kazançlarından üç yıl süreyle vergi alınmaması, devletçe teşvik edilen işletmeleri kuranlara vergi bağışıklığı, SSK işveren priminin devletçe ödenmesi, istihdam yaratacak işletmelere bedava arsa...''

ADETA SERBEST BÖLGE Başbakan Yardımcısı'nın sıraladığı bu ayrıcalıklara bakıldığında, adı konulmasa da bir serbest bölge uygulaması getirdiği açıkça görülüyor.

Bir serbest bölge gibi sınırları çitlerle de çevrilmiyor.

Serbest bölgelere getirilen, ''bölgede yaratılan ürün, yurtiçine bile verilse ihracat kabul edilir'' şartı da uygulanmıyor.

Doğu ve Güneydoğu tam anlamıyla ''Serbest Coğrafya'' haline dönüşüyor.

Bugüne kadar, terörden kaynaklanan kronik sorunları ''askeri tedbirlerle'' çözmeye çalışan devlet, yöntem değiştiriyor.

Köy boşaltmaların, fayda getirmek bir yana çok daha ağır sorunlara yolaçtığını geç de olsa anlayan devlet, daha insani ve yapıcı çözümler yolunda köklü adımlar atıyor.

Bununla da kalınmıyor. Sağlık ve eğitim personelinin bölgeye gidişini artırmak için teşvik önlemleri getiriliyor.

Güvenlik gücü ile halkın arasında her zaman tampon olan ve son yıllarda iyice yok olan, ara kadroların yeniden oluşturulması için de önlemler alınıyor.

Devlet, ekonomik anlamda Güneydoğu Serbest Coğrafyası'nı oluşturuyor.

Bu coğrafyada hareket etmek de artık bölge halkı ve yatırımcılara kalıyor.

Yazarın Tüm Yazıları