Gündüz Tezmen: Gebelik ve sigara

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Altı haftalık hamileyim. İlk hamileliğim olduğu için hemen hemen hiçbir şey bilmiyorum. Öncelikle, hamilelikte sigara içmenin bebeğe vereceği zararları öğrenmek istiyorum. Sigarayı hiç mi içmemeli yoksa azaltmak yeterli midir? Ayrıca bebeğin anne karnındaki gelişimi hakkında da bilgi rica edeceğim.

Güler ŞANLI

Canlı dokularda üreme hızı fazla olan hücrelerin zararlı maddelerden daha çok etkilenmesi bir kural halindedir. Bebeğin daha doğrusu ceninin, anne karnında süratle gelişmesi, en hızlı çoğalan hücreye bir örnektir. Bu hızlı gelişim sırasında, sağlık için zararlı olan maddelere maruz kalmak ciddi sorunlar yaratabilir.

Gebe annenin sigara içmesi, kanda bulunan oksijenin azalması kadar, kan damarlarını büzüştürerek de ceninin az oksijen almasına neden olur. Hücrelerin gelişmesi açısından oksijen de çok önemli olduğu için, sigara içen annelerin bebekleri gelişmesi geri kalmış, vücut ağırlığı düşük olarak doğar. Gelişmesi geri kalmış olarak doğan bebekler de sonraki yaşamlarında birçok hastalık açısından dirençsiz olurlar.

Sigara içimi ve düşük kilolu bebek doğumu, genellikle günde bir paket veya daha fazla sigara içen annelerde araştırılmış olmakla beraber, içilen sigara sayısı azaldıkça riskin ortadan kalkmayıp sadece azalacağını bilmenizde de yarar var. Üstelik ülkemizde hava kirliliğinin de çok büyük boyutlarda olduğu dikkate alınınca, bu risk kaynağına ek olarak az da olsa sigara içmenin neler getireceğini anlamak için doktor olmaya gerek yok sanırım.

Ceninin anne karnındaki gelişmesi, üçer aylık üç aşama olarak ele alınır.

İlk üç ay, gelişme açısından en önemli dönemdir. Bir sperm ve bir yumurta hücresinin birleşmesi ile oluşan zigot, süratle bölünerek önemli organların taslaklarını oluşturur. Dölenmenin altıncı haftasında beyin gelişmeye kol ve bacak taslakları oluşmaya başlar. Yedinci haftada göğüs ve karın ile akciğerler oluşur. Sekizinci haftada yüz şekillenmeye başlar, bu dönemde, yani ikinci ayın sonunda minyatür bir insan şeklini almıştır. Onuncu haftada kalp oluşur ve dakikada 120-160 kez atmaya başlar. İlk üç ay dolunca cenin, 7-8 cm. boyunda, kafası gövdesine göre büyük bir insan yavrusudur.

İkinci üç ayda, organlar gelişmesini sürdürür. 13.5 haftalık olunca, tırnakları belirir, parmaklarını oynatıp tekme atabilir, ağzını açıp kapatır. Cinsel organları gelişmeye başlamıştır, yapılan testlerle cinsiyeti belirlenebilir. 4 ay sonunda vücut kılları kaş ve kirpikleri belirir. İkinci altı aylık dönem sonunda 30 cm. boyundadır.

Üçüncü üç aylık dönem bebeğin gelişmesini sürdürdüğü ve vücut ağırlığını arttırdığı süredir. Döllenme tarihinden itibaren 40 hafta sonra ortalama 50 cm boy ve 3-3.5 kg ağırlık kazanarak doğar.

Ellerimden sular sızıyor

BİR yıl önce, sağ elimin işaret parmağında toplu iğne başı büyüklüğünde noktalar belirdi. Oldukça kaşınıyor, kaşıdıkça da alan genişliyor. Bazen tamamen geçip, sonradan birden tekrar başlıyor. Son olarak gittiğim tıp fakültesinde disidroz ve onikomikoz teşhisi koydular. Verilen ilaçları kullanıyorum ama iyileşemedim. Ellerimde kabuklar oldu, sular sızıyor. Çalıştığım yerdeki arkadaşlarım, bulaşacağı korkusuyla benden uzak duruyorlar.

Bu halime çok üzülüyorum. Lütfen bana yardım edin.

A.Ö

Size konulan teşhis, bir çeşit alerjik cilt hastalığı ile tırnağınızda mantar bulunduğu şeklinde. Ancak tırnaktan parça alınarak yapılan tetkikte mantar görülmediğine göre, tırnağınızda mantar olduğu şeklindeki ön teşhis doğrulanamamış demektir.

Ancak, anlattığınız tablo alerjik deri hastalığını kesin olarak ortaya koyuyor. Alerjik hastalıkların bulaşmayacağını bu arada belirteyim.

Alerji tedavisinde temel ilke, uzaklaşması mümkün olan etkenlerden uzak durmaktır. Bunun olabilmesi için de size alerji yapan maddeleri bilmek gerekir. Bu amaçla alerji ile uğraşan merkezlerde bazı tetkikler yapılıyor. Bu tetkikleri yaptırıncaya kadar, ellerinizin deterjan, toz, kimyasal maddeler gibi alerji yapması muhtemel olan maddelerle temasını kesmeniz gerekir. Bu amaçla lastik eldivenlerden yararlanabilirsiniz. Ancak, bazen lastik eldivenler de alerjiyi arttırır. Bu durumda da lastiğin içine pamukludan yapılmış ikinci bir eldiven daha giymeli ya da içi özel astarlı eldivenleri tercih etmelisiniz.

Alerji ile ilgili tetkikleri aynı tıp fakültesinde yaptırabilirsiniz.

Şeker ilacı kullanmalı mıyım?

T.KAÇAN

KANDAKİ şeker düzeyinin normalin 20-30 mg kadar üstünde olması halinde, hastanın perhizle idare etmesi söz konusu olabilir. Daha yüksek rakamlar ve perhiz döneminde yapılan kontrollarda yüksek rakamların bulunması halinde, ilaç tedavisine geçilebilir. Ancak kesin kararı hastayı muayene eden doktor vermelidir.

Acarbose isimli etkili maddeyi bulunduran ilaç, diğer ilaçlardan daha farklı bir özellik taşımaktadır. Etkisini, unlu, şekerli ve nişastalı gıdalar demek olan karbonhidratların bağırsaktan emilmesini azaltarak göstermektedir. Bu etkiyle, katı perhiz ihtiyacını ortadan kaldırabilmekte ya da şeker düşürücü ilaçların daha düşük dozlarda kullanılabilmesini sağlamaktadır.

Sinirsel etkenler ne demektir?

O. KONUR

SÖZ konusu ettiğiniz cevapta, ekstrasistollerin (erken atımlar) sinirsel etkenlere bağlı olabileceğini belirtmiştim. Buradaki ’sinirsel etkenler’ sözü, ruhsal gerilim türünü tanımlamaktadır. Yapılan tetkiklerin hepsi normal bulunduğuna göre, sizin erken atımlarınız da bu türde olmalı. Çok seyrek olduğu için herhangi bir ilaç almanız gerekmez.

Yazarın Tüm Yazıları