Gül’ü en sıkan şey ne?

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün üç yıla yaklaşan Cumhurbaşkanlığı süresince en fazla canını sıkan konu nedir?

Slovenya’ya yaptığı resmi ziyaretten dönerken uçakta sohbet ettiğimiz Cumhurbaşkanı, bunun “rektör atamaları” olduğunu söyledi.

Konu geldi rektör atamalarına dayandı, zira o sabahki gazetelerde Marmara Üniversitesi rektörlüğüne en çok oyu alan Prof. Necla Pur’un değil, Prof. Zafer Gül’ün atandığının haberi vardı. Cumhurbaşkanı Gül, “Cumhurbaşkanlığında beni en rahatsız eden şey rektör atamaları oldu. Onları ben mülakata tabi tutmuyorum, tanımıyorum ki... Bundan hoşlanmıyorum. Kendi değerlendirmem yok. Seçimi YÖK heyeti yapıyor” diye serzenişte bulundu. Cumhurbaşkanı, Prof. Pur’la ilgili olarak da emekliliğine 4 ay kaldığı açıklamasının geldiğini, YÖK’ün tercihinin bundan etkilendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelere her halükârda yeni bir sistemin bulunması görüşünde. Gül’e göre mevcut sistemden dolayı üniversiteler en geri kalan kurumlar oldu.

Örneğin bir ODTÜ ile Anadolu’daki herhangi bir üniversiteyi aynı sistemle yönetmenin hata olduğuna da değinen Gül’e sorarsanız akademik yönetim ile idari yönetim mutlaka birbirinden ayrılmalı: “Rektörlük idari bir görev. Hocalar ihalelerle, alımlarla uğraşıyorlar. Bazen en değerli bilim adamları bu görevde yıllarını geçiriyor. Rektörlerdeki yetkiler ne başbakanda, ne valilerde, ne de belediye başkanlarında var. Böyle olunca da rektör seçimi hediye dağıtmaya kadar varan bir yarışa dönüşebiliyor...”

Üniversite sistemini düzeltmeden her yerde üniversite açılması şart mı? Gül bu soruya “Eğitimin kalitesi önemli, sayısı değil. Benim gencim ben üniversite mezunuyum diye göğsünü gere gere dolaşmalı” şeklinde diplomatik bir yanıt verdi.
Üniversitenin bir şehrin de bir ülkenin de taşıyıcısı olabileceğini anlatan Cumhurbaşkanı, bazı yerlerde üniversitelerin çok yerelleştiğinin farkında, ama katkısını da yadsımıyor.

AB KÜRSÜLERİ NEDEN KALKTI?

Uçak sohbetimizde YÖK’ün AB kürsülerini kaldırdığını hatırlattığımız Gül, konudan yeni haberdar oldu. Cumhurbaşkanı, bunun “içine kapanmanın sonucu” olduğu yorumunu yaptı ve YÖK Başkanı ile görüşeceğini belirtti.
Gül’e göre AB müzakere sürecindeki bir ülkenin AB hukukçusuna ihtiyacı büyük. Gül, “Neden bizim gençlerimiz uluslararası kurumlarda çalışmak için gerekli altyapıya sahip olmasın?”dedi.

TÜRK’ÜN Ü’SÜNDEKİ NOKTALAR

Slovenya izlenimlerimize dönersek bu ülke Türkiye’yi Balkanlar’a büyük bir oyuncu olarak görüyor. Öyle ki Kuzey Kıbrıs’a haksızlık yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Danilo Türk, bu ülke ile doğrudan ticaretin hemen başlamasını isteyecek kadar da açık sözlü.

Türklükle alakaları olmasa da Slovenya Cumhurbaşkanı ve eşi Türk soyadlarından memnunlar. Bu soyadının tek sorun yarattığı yer, Türk’ün ü’sündeki iki nokta. Slovenya Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler’deki görevi sırasında Turk diye basılan kartvizitleri yeniden bastıracak kadar soyadına sahip çıkıyor.

Soyadını doğru yazdırmayı bir onur sorunu yapan Danilo Türk’ü örnek alıp bizim de artık adlarımızdaki noktalara sahip çıkmanın vakti geldi sanırım.
Yazarın Tüm Yazıları