Geçmiş olsun

Golün ardından büyük ihtimal memleket şartlarını bilmeyen ve belli ki, el kol hareketlerine pek uyum sağlayamamış olan Eder’in sevinci Galatasaray’ı bir daha ateşledi. İlk yarıda golü de bulup sodyunma odasına gidince, herkes işin ikinci yarıda yola gireceğini düşünmeye başladı.

İkinci yarı yolunda giden tek şey Arda idi. Allah nazardan saklasın, hani ben Galatasaray’ı ve Türk futbolunu da geçtim, galiba dünya futboluna muthiş bir hediye geliyor. 1980’lerin meşhur bir bilgisayar oyunu vardı. Halen de popülerliğini korur: Pac-Man. Aynen Pac-man gibi ilerleyerek müthiş bir gol attı. Allah nazardan saklasın.

Kaleciyi rencide etti

3-1’in ardından normal bir düşünce sisteminde Galatasaray’ın maçı rölantiye alması ve belki de farkı artırması beklenir. Ama Arda’nın da sertlikten yılarak oyundan düşmesi, Gerets’in muhakkak büyük bilimsel gerçeklere dayandıracağına emin olduğum, değişiklikleri takımın sonunu hazırladı.

Bir gelenek halini alan Hakan Şükür küskünlüğü, ramazanda takımdaki form düşüklüğü, yine Hakan’la Gerets arasındaki gerginlik konuşulur, hepimiz de oturur izleriz.

Galatasaray gibi bir takım sahasında 3 gol atıp, maç kazanımıyorsa, ve ligin şu haftasına kadar iki galibiyet aldıysa, benim bildiğim Gerets’in pozisyonu tartışılmaya başlanır. Ve tahminimce Galatasaray geleneklerine uygun bir kılıfla bileti kesilir.

Bunu Gerets’in gitmesini istediğim için söylemiyorum ama vaziyet bunu gösteriyor. Ben sadece yanımdaki elemanın "Kaleciyi rencide etti" şeklinde yorumladığı, Arda’ının o güzel golünün güme gitmesine yanarım. Galatasaray şu dakika itibariyle, şampiyonluğu kovalacak ekip hüvviyetini sezon boyunca evde bırakacağını göstermiş oldu. Geçmiş olsun.