FP için hademeyle talimat gönderiyorlar

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Meclis kulisine önceki gün farklı bir hava esiyor. Kapanan RP'den Fazilet Partisi'ne geçen bazı milletvekilleri kuliste beyaz karanfiller dağıtıyor. Ancak milletvekillerinin birçoğunun yüzünde FP'ye geçtikleri için bir sevinç havası görülmüyor.

İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez, diğer arkadaşları gibi beyaz karanfillerden birini yakasına takmış. Ancak, yanına bir de kırmızı karanfil koymuş. Bunun ne anlama geldiği sorusuna şöyle karşılık veriyor:

‘‘Ben Fazilet'e geçmedim. Kırmızı bekle anlamına geliyor...’’

AYNI TAS...

Başeğmez, FP'ye neden geçmediğini ise şöyle açıklıyor:

‘‘Beni davet eden olmadı. Toplu olarak FP'ye geçme kararı da alınmadı ki...’’

Bu sırada kulise, RP'nin kapanmasına söz ve davranışları ile sebep olduğu için milletvekilliği düşen ve beş yıl boyunca siyasi yasaklı haline gelen Ahmet Tekdal giriyor. Tekdal, arkadaşları ile tek tek vedalaşıyor.

Tekdal kulisten ayrılırken, gözyaşlarını tutmak için göz kapaklarını süratli bir şekilde açıp kapatıyor. Abdullah Gül, Tekdal'ın arkasından hüzünlü bir şekilde bakarken, FP'ye geçtiğine ilişkin dilekçeyi TBMM Başkanlığı'na verdiğini söylüyor.

Daha iki hafta öncesine kadar yeni oluşumun demokratik bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Gül, FP'ye katıldığını söylüyor. Gül, ‘‘FP'de yeni oluşum gerçekleşir mi?’’ sorusuna ise şöyle karşılık veriyor:

‘‘Yani aynı tas, aynı hamam ne değişti ki... Ama ben baştan beri tek parti çatısı altında bütünleşmek gerektiği görüşünü savunuyordum...’’

Gül, FP'ye yukarıdan gelen bir işaretle gitmeleri konusunda fazla konuşmak istemiyor.

Kulisin kapısında, geçmişte RP'den ayrılıp bağımsız kalan Gürcan Dağdaş, eski arkadaşlarına bakıp şunları söylüyor:

‘‘Dışarda demokrasi arayanlar, kendi içinde demokrat olmakta zorlanıyorlar. Beklenen, RP'nin kapanmayı bir nimet olarak görüp, kendi içindeki değişimi gerçekleştirmesiydi. Yine yanlış yapıyorlar...’’

Biraz sonra FP, kendisine katılan 110 milletvekili ile ilk grup toplantısını yapmak üzere bir araya geliyor. Birçoğunun daha düne kadar bir kez bile oturup konuşmadığı, tokalaşmadığı Genel Başkanları İsmail Alptekin'i ayakta alkışlıyorlar.

FP'ye geçenler arasında bulunan Salih Kapusuz da bir yandan yeni Genel Başkanı'nı alkışlarken, diğer yandan şunları söylüyor:

‘‘Çok şey değişecek. RP'den çok farklı bir yapı ve anlayış göreceksiniz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...’’

Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata'nın sözleri ise eski Grup Başkanvekili Kapusuz'u tekzip ediyor:

‘‘O kürsüdeki var ya, o kim biliyor musun? Hoca... Alkışlar da Alptekin'in şahsına değil, Erbakan Hoca'ya...’’

Henüz FP'ye geçmeyip bağımsız kalmayı tercih eden eski RP'li milletvekili ise önceki gün yaşanan bu tabloya tepki gösteriyor. Günlerce tartıştıklarını, FP'ye geçmenin yanlışlığı üzerinde durduklarını vurguluyor. Ardından şunları söylüyor:

‘‘FP'ye geçeceksin talimatını bana hademe ile gönderiyorlar. O zaman biz günlerce niye tartıştık. Neydi yenileşme çabası. Hani FP ile ilgimiz yoktu, emanetçi ile gitmeyecektik. Erbakan Hoca baştan yazdığı oyunu hepimize yeniden oynattı.’’

DEĞİŞEN YOK

Milletvekilleri yukarıdan gelen talimatla toplu olarak FP'ye geçerken, değişen bir şey olmuyor. Partisinin kapanmasının nedenlerini kendi içinde tartışan RP'de yakalandığı sanılan demokrat Müslüman kimliği, daha ilk adımda yok oluyor.













Yazarın Tüm Yazıları