Ferai Tınç: Soykırım suçunu paylaşmak istiyorlar

Ferai TINÇ

‘NEDEN? Neden Türkiye aleyhindeki her girişimin altından siz çıkıyorsunuz?’ Telefonu kulağıma yapıştırıp, Yunanlı milletvekili tanıdığımın yanıtını iyi duymaya çalışıyorum.

‘‘Aslında bu Fransızların girişimiydi. Dışişleri Bakanlığımız karşıydı, ama Yeni Demokrasi ısrar etti. Türkiye ile ilişkilerin düzeldiği bir dönemde hiç doğru olmadı biliyorum, ciddiye almayın.’’

‘‘Biliyor musun, benim için bundan ciddi bir şey olamaz. Türkiye hazırlık tartışmalarına başlamışken raporu anlamsız bir hale getirdiniz. Kurallardan söz ederken siz oyunun kuralları dışına çıktınız. İkincisi, bilin ki bu bizim için çok ciddi bir konu. Ben, çocuklarımın, torunlarımın-Almanların bugün Musevilere yaptıkları gibi karşılarına çıkan her Ermeni'den özür dileyip, için için kin beslemelerini, düşmanlık büyütmelerini hiç mi hiç istemem. Üstelik de olmamış bir şeyin ağırlığını hatırınız için taşıyamam.’’

FRANSIZ-YUNAN PAZARLIĞI

AVRUPA Parlamentosu'nun Türkiye raporu, ne yazık ki Fransa ve Yunanistan arasındaki pazarlıklara ve her iki ülkenin milletvekillerinin iç politika hesaplarına kurban gitti.

Raporu hazırlayan emekli Fransız general Philippe Morillon'un raportörlükten istifası, Cohn Bendit'in çekimser oy kullanması olayları hiç önemli değil.

Fransızlarla Yunanlılar arasında bir pazarlık oldu.

Fransa'da önümüzdeki mart ayında yerel seçimler var. Şimdi tüm politikacılar buna hazırlanıyor ve Ermeni lobisine çiçek gönderiyor.

Örneğin Cohn Bendit'in gözü, Paris belediye başkanlığında.

Yunanlı milletvekilleri, Ermeni soykırım iddiasının yer aldığı 25'inci madde karşılığında Kıbrıs konusunda taviz kopardılar. Bu maddede, Kıbrıs'taki Türk birliklerinden ‘‘işgal kuvveti’’ diye söz edilmesini ve Türk askerinin adadan çekilmesi çağrısının yer almasını sağladılar.

Neden bunu yaptıkları açık.

Türkiye'nin Katılım Ortaklığı Belgesi'nde, kısa vadeli hedefler arasında yer alan Kıbrıs maddesi onları tatmin etmedi. Daha ağırlaştırmak istiyorlar. Türkiye raporuyla da ilk mevziyi kazandıklarını düşünüyorlar.

Bu bakkal hesabı, sadece Parlamento'nun Türkiye ile ilgili raporunun ciddiyetini sıfırlamakla kalmıyor;

Daha da önemlisi, soykırım suçunun içini boşaltıyor.

ERMENİ PARASI YETMEZ

‘‘BU kadar işe Ermeni parası yetmez’’ diyor Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden Profesör İlber Ortaylı, ‘‘Almanya ve Fransa'da değişik gruplar bu işle uğraşıyor. Soykırım, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en ağır insanlık suçu olarak kabul edildi. Zaman aşımına uğramıyor. Suç nesillerden nesillere devir oluyor. Fransa ve Almanya bu işte suçlu. Hatta Fransa'da, işgalci düşmanla işbirliği yapanlar daha da şiddetli hareket etmişler. Şimdi Almanya ve Fransa, genç nesilleri bu travmadan kurtarmak için suçu yaygınlaştırmak istiyorlar. 'Sadece biz yapmadık' demek istiyorlar. Amaç, Türkiye'yi de suçortağı yapmak. Bernard Lewis, Ermeni soykırımı yoktur, katliam vardır dedi diye adamı Fransa'da mahkum ettiler.’’

İŞTE FIRSAT

TÜRKİYE-Avrupa Karma Parlamento Komisyonu toplantısının ertelenmemesi çok iyi oldu. Antalya'da yapılacak. Türkiye'nin, soykırım gibi bir insanlık suçunun içinin boşaltılmasına karşı olduğunu ve suç ortaklığı teklifini kabul etmeyeceğini gösterebilecek uygun bir ortam yakalanacak demektir.

Sivil toplum örgütlerimiz de Türkiye'nin, Avrupa içi hesaplaşmalar uğruna değişim yolunu feda etmek istemediğini anlatabilirler Cohn Bendit başkanlığındaki Avrupa heyetine. Kötü bir şey iyi bir şeye çevrilebilir. İşte fırsat.