Faiz indirimi devam edecek beklentisi

Piyasalarda faiz oranlarında indirimlerin devam edeceği beklentisi hakim. Nisan ayı enflasyon oranlarının açıklanmasından sonra yapılan piyasa yorumlarında bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Merkez Bankası’nın bir indirim kararı daha alacağı tahminleri yer alıyordu.

Haberin Devamı

Faiz indirimi beklentisinin asıl nedeninin küresel gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. Hem, ABD başta olmak üzere, ekonomide yeterli toparlanma yaşanmadığı için likidite bolluğunun daha uzun süre devam edeceğine ilişkin  kararların çıkması, hem de emtia fiyatlarındaki düşük seyir faiz indirimi için uygun bir zemin oluşturuyor. Özetle; tüm dünyada negatif faiz uygulaması en azından 1 yıl daha devam edecek gözüküyor. Dolayısıyla Türkiye’nin de negatif faiz uygulamasını artırarak devam ettirmesi için uygun bir zemin bulunuyor.

Yine küresel likidite bolluğuna bağlı olarak Türkiye’ye sıcak para girişlerinin tekrar hızlandığını görüyoruz. Bu durum kurlar üzerinde baskı yaratıyor ve döviz fiyatlarının dengelenmesi için Merkez Bankası’nın yaptığını söylediği faiz indirimlerinin devam etmesi için, yine uygun bir ortam bulunuyor.
Dolayısıyla küresel ortam ve Türkiye’ye etkileri, düşük faiz ortamını, faiz indirimlerini yaratan en önemli unsur olarak ortaya çıkıyor.
Bunun yanında piyasalarda Türkiye’nin rating puanının tekrar artırılacağı beklentisi bulunuyor. Rating şirketlerinin tavırlarıyla ABD yönetiminin tercihleri arasında ciddi bağlantı olduğunu evvelden beri savunan bir bankacı, hiçbir somut gerekçe olmasa bile, sırf bu ilişki nedeniyle, Türkiye’nin rating puanının 16 Mayıs’taki Obama-Erdoğan görüşmesi öncesi ya da sonrasında, yani bu ay artırılacağı görüşünü savunuyor. Bu artırım Moodys’den bekleniyor.
Faiz indirimlerinin devam etmesi konusunda, en önemli iç motivasyonun Hükümetin faiz konusundaki, bazen takıntılı hale gelen, tavrı olduğu konusunda ise bence şüphe yok. Merkez Bankası yönetiminin Hükümetin bu konudaki baskısı nedeniyle ilginç yöntemlere başvurduğunu, para politikalarında bu amaca dönük atraksiyonlara giriştiğini tüm dünya biliyor.
İşte Merkez Bankası, küresel ortam da uygun olunca, Hükümetin bu yöndeki baskılarını yerine getirmekte fazla risk görmüyor ve faiz indirimlerine devam ediyor. Tüm bunlar da piyasalardaki indirim beklentisini artırıyor.

ENFLASYON RAKAMLARI NE DİYOR?

Peki, enflasyon rakamları bu indirim beklentisini gerçekten besliyor mu?
Bu soruya “nereden bakıldığına bağlı” yanıtı verilebilir. Nisan ayında beklentilerin altında bir enflasyor rakamı geldi ve yıllık TÜFE artışı yüzde 6.13’e düştü. Ancak geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yani baz etkisine bakıldığında  Mayıs ayından itibaren enflasyonun yeniden artışa geçmesi, Mayıs-Temmuz döneminde enflasyonun yüksek seyretmesi bekleniyor. Yani bu açıdan bakıldığında yeni indirimler makul bulunmayabilir.
Ancak buna karşılık gıda fiyatlarındaki düşüşün sürdüğü, Merkez Bankası’nın faiz indirimleri için baz aldığı çekirdek enflasyon ve özel endekslerde trendin yine aşağı doğru olduğunu görüyoruz. Yanısıra küresel enerji fiyatları da aşağı yönlü bir seyir izliyor yani fiyat artışlarını törpüleyecek gibi gözüküyor.
Tüm bu unsurları göz önünde tutan piyasa analizlerinde yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 6,5-7 arasında yer aldığını görüyoruz.
Bu arada 2014 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerle birlikte uzun seçim sürecine girildiğini, bu sürecin, seçim tarihinden yaklaşık 6 ay öncesinden başlayıp içtalebi artıran ciddi bir unsur olduğunu da unutmamak gerek.
Özetle; faizin inmesi, faizde negatif oranın büyümesi için zemin müsait. Peki, “ne zamana kadar” derseniz, piyasanın şimdilik bunu düşündüğü yok...

Yazarın Tüm Yazıları